Spor olmasa bir hiç olurdum

Hüseyin Altay'ın Röportajı

Konya Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanı Remzi Ay ile amatör sporunun dününü, bugününü ve geleceğini konuştuk. Sendikacılık yolunda ilerleyişinin direkten dönmesini hayatının dönüm noktası olarak gösteren Ay, “Spor olmasaydı bir hiç olurdum. Spor sayesinde çok iyi yerlere geldim” dedi.

Konya Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanı Remzi Ay, Pusula’nın haftalık dergisi PSLİFE’ye konuştu. Yazı İşleri Müdürümüz Hüseyin Altay’ın sorularına içtenlikle yanıt veren Ay, Konya sporu için mücadeleye devam edeceklerini belirtip amatör kulüpler için hazırladıkları yeni projeleri anlattı.

Konya’nın muhteşem tesisleri ile tam bir spor şehri olduğunu ancak sportif anlamda istenilen başarıya ulaşılamadığını ifade eden Ay, amatör kümelerde geçen yıl yakalanan seyirci sayısına da vurgu yaptı. İşte Remzi Ay ile keyifli söyleşimizden bazı bölümler:

-Sporla ne zaman ve nasıl tanıştınız?

-1974 yılında Konyaspor alt yapısında kaleci olarak başladım. Üç yıl oynadıktan sonra askerlik görevimi yaptım ve tekrardan Konya’ya döndüm ve Medaş Tek Meram Spor’da futbol oynamaya başladım. PTT spor, Selçukspor, İsmil Belediyespor gibi takımlarda oynadım. 1984 yılında Medaş Tek Meram Spor’da yöneticiliğe başladım. Bugün yöneticilik hayatımda futbolun içinden gelmemin büyük rolü oldu. Aslında hayatımın dönüm noktası da yöneticiliğe adım atmam oldu. Medaş’ta çalışırken hem yöneticilik, hem de sendikada baştemsilcilik yapıyordum. O dönemde profesyonel sendikacı olmayı çok istemiştim. Sporu neredeyse itme noktasına gelmiştim. O kadar istememe rağmen olmamıştı. İyi ki de olmamış diyorum. Spor sayesinde buralara kadar geldim. Kısaca özetlemek gerekirse spor olmasaydı ben bir hiç olurdum.

-Sporun hayatınızdaki yeri ve önemi nedir?

-Spora yıllardan beri destek veriyoruz ve zevkle hizmet ediyoruz. Benim esas amacım genç çocukları bir yerlere getirmek. Alt yapı en önemli unsur. Bir işi yaptıysan severek yapacaksın severek yapmazsan hiçbir şey olmaz. Çok iyi yerlere geldik spor sayesinde. Türkiye son on yıl içeresinde büyük atılımlar yaptı. Konya’ya yapılan yatırımlar da inanılmaz. Bugün Konya’nın her tarafında spor tesisleri yükseldi.

-Alt yapı demişken, uzun yıllar altyapı yöneticiliği de yaptınız ve önemli başarılar da o dönemde gelmişti. Bu işin sırrı nedir?

-Torku Konyaspor Kulübü’nde yöneticilik yaptığımız yıllarda özellikle altyapı ile ilgilendim. Altyapı çok önemli. Arayıp, bulmak ise en önemlisi. Biz o dönemde yurt genelinde ciddi taramalar yaptık ve bugün herkesin övgüyle bahsettiği genç yetenekleri kulübümüz bünyesine dahil ettik. Selim Ay, Recep, Abdülkerim gibi isimler hep o dönemin ürünleri. Hatta o dönem kadroda yer alan 19 isimden 17’si profesyonel liglerde oynamakta. Konyaspor bizim dönemimizde ya şampiyon ya da ikinci oldu.

-Mehmet Baykan ile uzun yıllar birlikte çalışıp, ardından ASKF Başkanlığı görevine yükseldiniz. Bir nevi bayrağı zirvede devraldığınız. Bu ciddi bir sorumluluk değil mi?

-Mehmet Baykan ile 1998 yılında beraber başladık bu işe. Ağabey, kardeş olarak bu işi götürdük. Biz bir kader birliği yaptık. Kendisi Spor Genel Müdürü olunca, ASKF başkanlığını bize devretti.  Konya ASKF, Türkiye’de örnek bir federasyon ve hâlâ da bu şekilde devam ediyor. Mehmet Baykan, en üst noktada bıraktı ve hizmet ettiği süre içerisinde beraberliğimiz hep devam etti ama Genel Müdür olduktan sonra, ben de Ankara’ya gittikten sonra buradaki başkan yardımcısı ve başkanvekilleri ile hep beraber bu çıtayı daha yukarlara nasıl taşırız diye çalıştık. Bizler bu güne kadar her şeyi yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Bir düzenimiz var ve herkes görevini biliyor. Hep ileriye dönük şeyler hedeflediğimiz için çok iyi planlamalar yapıyoruz.

Organizasyonların futbol ağırlıklı olduğu ASKF’de diğer branşlara yönelik hangi çalışmalar yapılıyor?

ASKF, futbol ağırlıklı bir federasyon. Neden derseniz TFF’nin bize yüklediği bir lisans sorumluluğu var. Konya’daki bütün lisanlarımızı burada çıkarıyoruz. Ve bizim masraflarımızı karşılayacak ücret de lisans ücretlerinden geliyor. Bu yüzden futbol ağırlıklı. Futbolun tüm organizasyonu ASKF’de oluyor. Müsabakaları, cezaları, disiplin kurulu, amatör kurul. Bunların hepsi bizde olduğu için ağırlık futbol oluyor. Diğer branşlarda da tabiki faaliyetlerimiz devam ediyor.

-Geçtiğimiz sezon Konya’da ilk kez amatörler gece maçları oynadı. Bunun karşılığı ne oldu?

-Türkiye’de bir ilk olan uygulama. Önümüzdeki süreçte yurt geneline yaygınlaşmasını düşündüğümüz bir proje. Gece maçlarının en büyük kazancı 2. Amatör Küme oldu. Biliyorsunuz ki yaş sınırı da kalktı. Sporcular gündüzleri işlerinin olduğunu söylüyorlar, antrenmanlara maçlara çıkamıyorlardı. Bizde müsabakaları akşam oynatalım istedik. Amacımız çalışanların da spor yapabilmesiydi. 2. Amatör Küme’den büyük bir teşekkür aldık bu yüzden.

-Amatör sahalarda seyirci patlaması yaşandı. Bunu neye bağlıyorsunuz?

-Öncelikle şuna bağlıyorum; Konyaspor yeni bir stadyumda oynaması taraftara yeni bir heyecan kattı. Ayrıca Passolig’in de yeni olması milleti amatör maçlara yöneltti. Tabiki hedefli takımların çok olması, seyirciyi statlara çekti. Ben geçen yılki seyirci sayısını diğer yıllarda hiç görmedim. Ereğli’ye, Çumra’ya, Sarayönü’ne, Akşehir’e gidiyorsunuz tribünler ful dolu. Konya merkezde de yine iyi bir seyirci vardı. Hem tesisler hem tribünler güzelleşti. Hem de takımların kalitesi arttı. Bizleri asıl mutlu eden ise çirkin olayların yaşanmaması. Belki de Türkiye’de amatör kümenin en temiz oynandığı şehir Konya’dır. Taraftar ilgisi liglerin de kaliteli geçmesini sağlıyor.

-Takım sayılarında son yıllarda ciddi bir azalma söz konusu. Bunun liglere veya kulüplerin Türkiye Şampiyonasına az maç oynayarak katılması noktasında bir olumsuz etkisi vardır mutlaka.

-Takım sayısı azalsa da futbolcu sayısında yükselme var. Eskiden biliyorsunuz genç takım, A takım bir de Yıldız takım olurdu. Yani toplam 3 kategori olurdu. Şimdi, U13-U14-U15-U16-U17-U18-U19 olmak üzere 7 kategoride mücadele ediliyor. Eskiden genç takımda oynayan A takımda oynuyordu. Şimdi 13 yaş ile başlıyor ve kimse bir altta bir üste oynamıyor. Bu konuda çoğalma oldu. Ama gerek özelleşme kaynaklı gerekse de diğer etkenlerle kurum takımlarının kapanması nedeniyle takım sayısında düşüş söz konusu. Bundan dolayı sıkıntı yaşanmakta. Bu sıkıntıların yaşanmaması için yeni sezonda turnuva sistemi getiriyoruz. Özellikle takımların daha fazla maç yapması ve Türkiye Şampiyonalarına hazır gitmeleri için dört aşamalı bir lig sistemi üzerine çalışıyoruz.

-Uzun yıllar kalecilik yaptınız. Bugün ülkemiz kaleci yetiştirme konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyor. Sizce iyi bir kaleci nasıl olunur?

-Aslında kalecilik en kolay iştir. Buna rağmen Türkiye’de son yıllarda iyi kaleciler yetişmedi. Elimizde tabiki var ama bana göre alt yapısı iyi olup iyi çalışan bir kaleci yok. Nedense çalışmadan mı yoksa zor bir mevkii mi gösteriliyor. Çocuklar yapabilecek miyim acaba, burada sıçrayabilecek miyim korkusu içerisinde, bu yüzden kaleci yetişmiyor. Hâlbuki en kolay, bir sporcunun en güzel parlayacağı yer kaleciliktedir. Kalecilik fizik ve çalışmaya bakar. Yüzde yüz çalışmayla iyi kaleci olunuyor. Gençlere tavsiyem kaleci olmaları. Ama kalecilik aynı zamanda yüksek bir riske sahip. 90 dakika inanılmaz oynar, sayısız pozisyon çıkarırsınız son dakika kötü bir gol yersiniz, kimse kurtardığınıza bakmaz.

-Konya’da da son dönemde rahmetli Gürsel Yaprakcı dışında parlayan bir kaleci çıkmadı. Siz nasıl bir kaleciydiniz?

-Evet, dediğiniz gibi Konya’da da maalesef kaleci yetiştirme noktasında sıkıntı yaşanıyor. Gürsel Yaprakcı (Allah rahmet eylesin) çok iyi bir kaleciydi. Kısa boyuna rağmen inanılmaz refleksleri olan müthiş bir eldivendi. Biz kaleci yetiştiremeyince dışarıdan getiriyoruz. Onlar da her zaman istenilen şekilde çıkmıyor. Bana gelince; şimdiki aklım olsa derdim ki ‘ben çok çalışmayla iyi bir kaleci olurum’ derdim. Tabi gençlikte onu insan fark edemiyor. Kalecilikte yetenek eldir ve oyun takibidir. Bu kadar. Refleksin iyi ise çok rahat kaleci olursun.

-Konya sporu sizce başarılı bir noktada mı?

- Tesisleşme açısından evet ama sportif başarı açısından hayır. Bugün Konya spor tesisleriyle herkesin gıpta ile baktığı bir şehir. Geçmişte tesis yoktu, yıllarca sahaları çimlendirmek için mücadele ettik. Sonunda diğer illerde olduğu gibi suni çim sahaları hayata geçirdik. Belediyelerimizin tahsis ettiği sahalar bugün modern spor tesislerine döndü. Yeni yapılan stadımız zaten Anadolu’nun gözbebeği. Tesisleşme açısından gerçekten iyi bir noktadayız. Konya artık tam bir spor şehri oldu. Ama sportif başarı açısından henüz istenilen düzeyde değiliz. Anadolu Selçukspor olayı çok önemli. Bunun devamının gelmesi lazım. Bugün Anadolu Selçukspor’da oynayıp hazır bir şekilde A takıma gelen oyuncuları dışarıdan almaya kalksanız en az 8-9 milyon TL harcarsınız. Ama Anadolu Selçuk’un toplam bütçesi 2-3 milyon TL’dir. Bu yüzden öncelikle bir ilçe takımımızın 3. Lig’e yükselmesini arzu ediyorum. Ereğli ve Akşehir birçok ilden fazla nüfusları ile bu potansiyele sahip. Yine Bölgesel Lig’in deneyimlisi Sarayönü Belediyespor bu sezon ciddi bir yatırım yaptı” dedi.

-Son olarak Torku Konyaspor’u nasıl buluyorsunuz. Geçen yıl takımı başarılı buldunuz mu, bu sezon daha iyisi olur mu?

-Geçen yıldan başlamak gerekirse, yeni bir stat Konya için çok büyük bir reklam oldu. Türkiye’de birçok stadyum yapılıyor fakat Konya’nın en erken bitmesi bir avantaj oldu. Geçen sezon tamamen Konya seyircisinin centilmen seyirci olması ve Konyaspor’a büyük destek vermesi üstüne hiçbir taşkınlığa sebep vermeden maçlara gelmesi başarının en büyük etkeniydi. Yeni stadyumumuza iki tane milli maç verilmesi de tüm şehir için ayrı bir gurur kaynağıdır. Konya’nın tanıtımı açısından çok önemli olacak. Geçen yıl için Konyaspor başarılı mıydı tabiki başarılıydı. Aykut Kocaman’ın da takıma gelmesi ile çıkış yakaladık ve iyi bir sezonu geride bıraktık. Bu yıl takım kadrosu çok bozulmadı ve inşallah bu yıl sıkıntı çekmeden bir sezon geçiririz. Lig uzun bir maraton ve umuyorum ki bizim için her şey iyi olur. Konyaspor’un lig öncesi gerekli eksikleri görerek yerinde hamleler yapacağını düşünüyorum. Aksi takdirde iş devre arasına kalıyor ve maalesef ara transferde iyi bir isim bulmak zor. Sorunlu ya da performans açısından yetersiz isimler alınıyor. Ben daha ara transfer döneminde iyi bir oyuncu alındığını görmedim. Bunun için hamleler zamanında yapılmalı.

-Yoğun temponuz içerisinde bize zaman ayırdığınız ve samimiyetiniz için teşekkür ediyoruz.