Bir garip milletiz vesselam.

AK Parti olağan il kongresi bitti. Yani “Yorgan gitti kavga bitti” mi acaba?

Bu şehirde seçim sonuçlarına bakarak 10 kişiden 8 kişinin AK Partili olduğunu düşürsek bu kongre öyle sıradan bir kongre değildi.

Kongre haftasında dahi ne başkan belli idi, ne de yönetimi.

Her şeyden önce bu kongrede Konya siyasetinin hiç de alışık olmadığı bir gariplik vardı. Bir daha Başkan adayı dahi olmayacağını açıklayan Sayın Ahmet Sorgun milletvekilleri ile tek tek dolaşıp 31 ilçenin kongresini yapmıştı. Bu kongreleri yaptı ama kendisi olmayacaktı (!) Yani seçimlerini yaptırdığı seçtirdiği insanların Başkanı olmayacaktı.

Yerine de kim gelecekse gelsin, Ahmet Sorgun ve ekibinin oluşturduğu yönetimlerle çalışacaktı!!!

Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun dediği gibi AK Parti’nin mayası tutmuş olabilir ve millet AK partiyi bağrına basabilir. Buna hiç kimsenin diyeceği bir şey yok. Üstelik her seçimde AK Parti’ye en büyük desteği veren Konya için de bu geçerli olabilir.

Ancak biz öylesine olayların canlı şahidi oluyorduk ki bu tutan mayada hiç tahmin edilmeyen bazı gönüller kırılıyor. Bunu da hiçbir beklentimiz ve hesabımız olmadığı için Sayın Başbakanımıza iletiyoruz.

Tekrar kongre öncesine dönüp bir şeyleri kurcalamanın anlamı yok. Ama Sayın Sorgun’a yapılanlar zamanı geldiği zaman Musa Arat ve ekibine de yapılacak mı diye şimdiden merak ediyorum

Bu tutan mayanın insanları Ahmet Sorgun Bey’in başkanlığı süresince hep mıy mıy edip kendisini eleştirdiler. Çünkü biz Konyalılar olarak hiçbir zaman yüksek sesle konuşmayız. Ancak mıy mıylar dururuz.

Mesela biz “Ahmet Sorgun iyi” dedikçe hiç “Aferin doğru yazmışsın” lafını duymadık. Her seferinde de Ahmet Başkan’ın Tahir Bey’in memuru oluşundan tutun da yetersizliğine kadar hatta eş dost akraba hısım işine kadar ne varsa ortaya döküldü.

Zaten bunları dışarıdan bir insanın duyması bilmesi mümkün değildi. Hep partinin içinden geliyordu mıy mıylar.

Bu millet Ahmet Sorgun’u il başkanı olmadan tanımıyor muydu? Tanıyorsa ne kadar tanıyordu?

Hatta ilk başkan olduğu zaman biz “Benim Derviş Ahmet abime yazık oldu” diye yazmıştık.

Pazar günü bazı büyüklerimiz bize Ahmet Başkan için hâlâ “Derviş” deyip demeyeceğimizi soruyorlardı. Onlara dedik sizlerle de paylaşalım.

12 yıldır Türkiye’de ezici bir çoğunluk ile tek başına iktidar olan bir partinin İl Başkanlığına dervişi değil, Mürşid-i Kamil’i oturtsanız Allah günahlarımızı affetsin ama onu da dünyalık yaparız.

Tamam, Ahmet abimiz artık derviş değildi ama bana göre imkanları ölçüsünde güzel ve başarılı işlere de imza attı.

Kongre öncesi hep Ali Sürücü’den bugüne İl başkanları hatırlandı, hatırlatıldı.

Yani hep eskiler gündeme getirilerek onlara koltukta otururken verilmeyen değerler verildi methiyeler yazıldı.

Bakıyorum da Cumartesiden bu yana Ahmet Sorgun abimize kimse toz kondurmuyor. Herkes teşekkür ediyor, bağlılıklarını bildiriyor, helallik istiyor.

Bunları duydukça, bu tür söylemleri sosyal medyadan takip ettikçe aklıma hep Tahir Başkan geliyordu.

Musa Arat ile ilişkimiz nasıl olur şimdiden pek kestiremiyorum. Ama Ali Sürücü abimizden buyana tüm il başkanları ile saygı ve sevgi sınırları içerisinde çok sağlam dostluklarımız olmuştu.

Tahir Başkan’ı da ne kadar eleştirirsem eleştireyim içimdeki bir korkuyu hep itiraf etmişimdir…

“Acaba Konya Tahir Başkan’ı da arayacak mı? Ne dersiniz.”

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bazen, geleceğe yer açmak için geçmişin geçip gitmesine izin vermek gerekirmiş.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Atlıhan kavşağında kırmızı ışıkta geçmediğimiz zaman ADAM oluruz.