AK Parti’de kim İl başkanı olur?

Bizi sevseler de sevmeseler de bazı siyasi okurlarımızın ısrarla beklediği yazı bugün. Yok, yok şaka yaptık bugünde değil ama birileri bir şeyleri artık anlamalı.
…………………
Bugünkü yazıyı yazmamın tek bir sebebi var oda MEHİR Vakfı Genel Başkanı Mustafa Özdemir…
Mustafa Özdemir ve MEHİR Vakfı yöneticileri son günlerde sıkıntılı bir dönem geçirdiler. Bir anda Konya’nın bir kısmı sağdan sola yattı(!)… Oysa bizim için bu durum sıradan bir şeydi. Konya’da 300’ü aşkın vakıf var. Son incelemede 50’ye yakını MEHİR Vakfı gibi işlem gördü. Son gelişmeler bizim için hiç önemli değil. Niye? Çünkü burası KONYA… Hani biz 365 gün yazabildiğimizce Konya’yı yazıyoruz, sizde zaman zaman işinize gelmeyince bize kızıyorsunuz ya.
Oysa inanan ve iman edenler olarak şöyle bir hadisi hiçbir zaman aklımızın ucuna getirmiyoruz;
"Kim bir kardeşini, bir günah sebebi ile ayıplarsa, o günahı işlemedikçe o kimse ölmez”...
Niye bu hadis aklımıza gelmez? Çünkü samimi değiliz, çünkü samimi değilsiniz ve samimi olmaya çalışanları da dışlıyorsunuz, dışlıyoruz.
…………….
Sayın Mustafa Özdemir’in kankası bir abimizin ısrarlı daveti ile Cumartesi gecesi Sayın Başkan ve A takımı ile birlikte olduk. Dertleştik. Dertleşmedik de ben içimde ne varsa acımasızca yüzlerine söyledim. Zaman zaman onları kırdım, incittim. Çünkü yüzlerinin ekşidiğini gördüm. Sustular bir yerde bize hak veriyorlardı ama... Onları burada yazabilir miyim? Hayır yazamam. O özel bir sohbetti.
Sadede gelelim.
Meğer Mustafa abi bize “Sen bu şehrin kanaat önderisin. Basının abisisin. Senden şunu bilmeni istiyorum. Ben İl Başkanlığına aday değilim. Haddimi biliyorum. Siyaset ile işim yok. Olmayacak da. Dün eleştirdiğim Ahmet Sorgun’u bugün takdir ediyorum” diyecekmiş…
……….
Vallahi bu şehirde AK Parti İl Başkanlığı için o kadar çok aday var ki. Yine Mustafa abinin gözlerinin içine bakarak söyledim, “Kusura bakma abi. Senin adın İl Başkanlığında filan zaten geçmiyor. Haa! vekil aday sayısı 150’yi geçti. O liste de varsın ama…”
…………….
AK Parti İl Başkanlığı için ismi geçenlere bakıyorum. Milletvekilliğine soyunmuşlara bakıyorum. Nargile sohbetlerinde, perşembe sohbetlerindeki isimleri düşünüyorum, yemin ederim eğer bunlar olsun, AK Parti mevcutları mum yakar arar.
Kimse yalan dedikodu demesin, işte taze taze Mustafa Özdemir örneği.
Hadi bazılarına siz yine dedikodu deyin. “Yok olmaz adamı güldürme” deyin. Ama artık eleğin üstünde kalanlar oluşmaya başladı. İzninizle biz yine konuşulanları paylaşalım. Mesela bu sohbetlerde bir Arslan Korkmaz’ın isminin geçmediğini inkar edecek olanınınız var mı?
Peki Kerim Özkul, Mustafa Akış, Uğur İbrahim Altay ve Mustafa Ak ekibinin birlikteliğini ve YENİ KONYA’yı dizayn etmeye çalıştıklarını yalanlayacak baba yiğit nerede?
Peki Musa Arat ismi İl Başkanlığı için geçerse “olmaz” diyen kaç kişi?
Peki, Selçuk Öztürk’ün duruşu…
Ya Tahir Akyürek ve Ahmet Sorgun’un sesiz ama çok derinlere uzanan tarifsiz güçleri.
Bakın hala AK Parti İl Başkanı’nın kim olacağını söylemedik değil mi?
………..
Şunun için söyleyemiyoruz. Bizde bugün için “yüzde 90 bu olur dersek yalan” olur. Birileri boş yere konuşuyor, birileri boş yere havaya giriyor. Bunları da kimseyi kırmak üzmek için söylemiyoruz. Hepiniz alanlarınızda çok iyi insanlar olabilirsiniz. Çok da mübareksinizdir.
Amaaa.
Bakın bir de şunları düşünüp empati yapar mısınız?
Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, yeni dönemde Yeni Türkiye’nin taşlarını tek tek oturtacak. Birlikte çalışacağı İl Başkanlarını da, milletvekillerini de bir bir seçecek.
Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan, açık ve net olarak zaten her yerde ifade ediyor. Ama direkt ama en direkt bir İl Başkanı, bir vekil için Sayın Davutoğlu’na müdahil olabilir mi? Olur. En doğal hakkıdır da. Sayın Davutoğlu’da buna saygı ve siyasi kurallar içerisinde asla karşı çıkmaz. Çıkmaması da gerekir.
Peki bu il, Sayın Davutoğlu’nun da ili de olsa Sayın Cumhurbaşkanı bir isim verir mi? Verir.
Bu mübarek Konya (!) da, Sayın Cumhurbaşkanı’na bir alo kadar yakın olup, bunu hiçbir yerde bugüne kadar dillendirmemiş siyasilerimiz var mı? Var. Var. Var…
Bilmeyenler bilsin. Duymayanlar duysun. Bu işler düğün pilavlarında, sohbetlerde, nargile odalarında, fabrikaların ofislerinde olmaz. Bu iş, işte o iki isim arasında olur. Bu böyle biline.