Kelimelerin tarif edemediği, çoğu zaman anlamsız kaldığı bir gün yaşadı bu kadim şehir.

Bir aileden 7 kişi hunharca öldürüldü.

Çok acı.

İnsanlar ortak yaşam ortamında sürdürürler hayatlarını. Bazen kavgalar kırgınlıklar olabilir. Lakin hangi zihniyet çözümü cana kıymakta bulabilir?

Allah haksız yere cana kıymayı kesin olarak yasaklamadı mı?

"Allah'ın haram kıldığı canı haksız yere öldürmeyin." (İsrâ: 33)

"Kim bir mümini kasten öldürürse, onun cezası, içinde devamlı kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, lânetlemiş ve büyük bir azap hazırlamıştır." (Nisâ: 93)

"Onlar ki, Allah ile beraber başka bir ilâha yalvarmazlar. Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar. Zina etmezler. Bunları yapan cezaya uğrar. Kıyamet günü azabı kat kat olur ve orada alçaltılmış olarak temelli kalır." (Furkân: 68-69)

"Kim bir cana kıymamış ya da yeryüzünde bozgunculuk yapmamış olan bir kimseyi öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur." (Mâide: 32)

Bu apaçık Kuran ayetleri ortada iken Müslüman olduğunu zannettiğimiz bir kişi veya kişilerin 1 değil tam 7 cana birden kıyması nasıl bir akla vicdana izana sığabilir?

Bakın zerrece milliyet ya da ırk sorgulaması yapmıyoruz. İnsan diyoruz insan. Zira önce hepimiz insanız. Ve Resûlullah (sav) buyurdu ki, “Ey insanlar! Şunu iyi bilin ki Rabbiniz birdir, atanız da birdir. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap’a; beyazın siyaha, siyahın beyaza takva dışında bir üstünlüğü yoktur...”

Biz bu anlayışa sahip bir dinin mensuplarıyız. Konya gibi bir şehirde böyle bir vahşetin yaşanmasını aklım havsalam almıyor. Yazık günah…

Daha evvel de sizlere yazdım. Çocukluğumuz Saraçoğlu Mahallesi’nde geçti. Onlarca belki yüzlerce doğu kökenli arkadaşım dostum oldu. Hiçbiri ile kavgamız gürültümüz olmadı. Çünkü ne onlar bizi ne biz onları ‘öteki’ olarak görmedik.

Ailemize 25 yıl önce Ağrılı gelin aldık. En ufak bir sorun yaşamadık. Aksine şu hayatta en çok sevdiğim insanların başında gelir onlar.

Eğitim hayatım boyunca yine en çok sevdiğim hocalarım doğu kökenliydi. Kimi Diyarbakırlı kimi Şanlıurfalı… Çoğu ile hala konuşur görüşürüz.

Saraçoğlu Mahallesi’nde Kürt ve Türk aileler öylesine birbirine geçmiştir ki… Birbirleriyle ticaret yapanlar, ortak olanlar, kız alıp verenler akraba olanlar…

Gerçekten etle tırnak deniliyorsa bunun bir sebebi var.

Konya’da yine Kürt kökenli kardeşlerimizin daha çok yaşadığı Kulu, Cihanbeyli gibi ilçelerin topraklarını da köy köy dolaştım. Kiminin evinde kaldım.

Tırnak ucu kadar ayrım da yapmadım ayrım da görmedim. Konyalı için asla böyle bir ayrım söz konusu değil ki… Bu şehirde yaşadığımıza göre karnımızı doyurduğumuza göre hepimiz Konyalıyız. Bu topraklar gerçek bir hoşgörü ve kardeşlik beşiği. Bunu bozmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz.

Şimdi kalkmışlar ‘ırkçı saldırı’ diye hem şehrimize hem de şehrimizin asli unsurlarından olan Kürt kökenli kardeşlerimize hakaret ediyorlar.

Konya resmen bu vahşet ile sarsıldı. Sağ olsun siyaset ve bürokrasi en üst düzeyde şehrimize geldi. Net bir şekilde ayrılığa gayrılığa fırsat verilmeyeceğinin mesajı verildi. Vefat eden vatandaşlarımızın yakınları dik durdu. Hiçbir provokasyona fırsat verdirmediler. Saraçoğlu Mezarlığı’nda bunu net olarak gördük.

Lakin Sayın Cumhurbaşkanının da dediği gibi, bu giden canların kanları yerde kalmamalı. Suçlu ya da suçlular hukuk önünde en ağır şekilde cezalarını çekmeli.

Bu işin altında farklı bir kurgu var ise mutlaka ortaya çıkarılmalı.

Bu şehirde Allah’ın izniyle hiçbir güç Türk-Kürt ayrılığı oluşturamaz. Asla nifak tohumları ekemez. Olayın ardından sosyal medyada bunu denediler ama başarılı olamadılar. Biz dirayetimizi koruduğumuz sürece de olamayacaklar…

Rabbim böyle kara bir gün daha göstermesin bu şehre… Vefat edenlere rahmet eylesin. Geride kalanlara sabır versin.