Alparslan'dan Yavuz Sultan Selim'e...
Türkün zaferler ayını taçlandırmak üzere 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi'nin 945. Yıldönümü'nde Yavuz Sultan Selim Köprüsü hizmete açılıyor.
Vatanımıza, milletimize ve devletimize hayırlı olsun.
Böyle bir günde küresel güçler, taşeron ve kukla terör örgütü PKK'yla Cizre saldırısını gerçekleştiriyor.
Cizre'deki hain bombalı saldırıda şehit olan 11 polisimize Allah'tan rahmet diler, 70'in üzerinde yaralımıza da acil şifalar temenni ederiz.
Allah'ın lâneti bunların ve hainlerin üzerine olsun.
Allah azze ve celle zalimleri “kahhar” sıfatıyla kahretsin.
***
Öylesine önemli ve her açıdan stratejik bir coğrafya ve kıt’a üzerinde yaşıyorsunuz ki, 80 milyon büyüklüğünde Türkiye’yi ve milletimizi hiç rahat bırakmıyorlar.
Anadolu’nun ve Anadolu insanının kaderi bu!..
Türklere Anadolu kapılarını ardına kadar açan Malazgirt Meydan Muharebesi’nin yıldönümünde küresel güçler, satranç oyununda “PKK atını” kullanarak Cizre’deki hain bombalı saldırıyla “Fırat Kalkanı”nı delmeye çalışıyor.
Başarılı olurlar mı?
Bu saatten sonra “nah” başarılı olurlar…
***
Ne diyordu…
Büyük Selçuklu Sultanı Gazi Alp-Arslan;
“Biz Türkler temiz Müslümanlarız. Bid'at nedir, bilmeyiz. Onun için Allah bizi aziz kıldı.”
Temiz Müslüman Türkleri meydana çıkarmak için 15 Temmuz’dan itibaren içindeki pis cerahatı atmaya başlayan aziz milletimizin yiğit evlatları, yeni destanlar yazamaya başladı.
Bu, küresel güçleri ve hususiyetle Amerika’yı oldukça rahatsız etti.
BOP ve dolayısıyla Büyük İsrail Projesi (BİP)’ni Yeşil Kuşak projesiyle birlikte devreye sokarak İsrail devletinin güvenliğini garantiye almak için Suriye-Irak-Türkiye ekseninde bir Kürt devleti kurmak için yöneticilerin gafletinden yararlanarak Çözüm Süreci’yle birlikte hendekler kazdırdı. Suriye’de, Kobani’yle birlikte PYD’yi Fırat’ın batısına doğru harekete geçirdi.
Bu kartı iyi okuyan Türkiye, ne pahasına olursa olsun Doğu ve Güneydoğu’da kazılan hendeklere PKK leşlerini gömmeye başlayınca işler değişti.
FETÖ hainlerinden boşalan devlet kademelerine vatanseverlerin yerleştirilmeleriyle birlikte PKK ve DEAŞ’a darbe üstüne darbe vurulmaya başlandı.
Akan şehit kanlarıyla birlikte Türkiye, tekrar vatan durmaya başladı.
Bu coğrafyada ve Anadolu’da yaşamanın elbette bir bedeli var.
Bu vatan şehitlerimizin al kanlarıyla kazanıldı…
Küresel emperyalist güçler, şunu iyi bilsinler ki; her bir karışı şüheda kokan bu aziz vatan toprağının bir karışını dahi almak için 79 milyon insanımızın her bir vücudunu çiğnemeden bu toprakları onlara vermeyeceğiz.
Dün nasıl Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da destanlar yazdıysak…
Bugün de o destanları yazacak güç, kuvvet ve imana Allah’ın izni keremiyle sahibiz.
1974 Kıbrıs Harekâtı bunun ispatıdır.
15 Temmuz Destanı bunun en yakın ispatıdır.
Fırat Kalkanı’nı asla ve asla ne PKK, ne Amerika, ne İsrail ne de İngiliz delemeyecek…
AZİZİM DİYOR Kİ…
“Yâ Rabbî Sana tevekkül ediyor, azametin karşısında yüzümü yere sürüyor ve Senin uğrunda cihad ediyorum.
Yâ Rabbî niyetim hâlistir. Bana yardım et; sözlerimde hilaf varsa beni kahret!”
(Gazi Alp-Arslan)
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.