Konya basınında sağlanan birlik ve beraberliğin filizlenme aşamasını yaşıyoruz. Daha önümüzde çok yol var ama bugünleri görmek bile bir hayaldi…

Bu birlikteliğin sağlamlığını hissettirmek ve medyanın sorunları ile ilgili uzun zamandır üzerinde çalıştığımız dosyayı ilgililere birinci elden teslim edip anlatmak üzere Konya Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyeleri olarak Başkan Sefa Özdemir'in organizasyonu ile Lokman Koyuncuoğlu, Yaşar Toy, Erhan Dargeçit, Muhammed Gümüş, Mevlüt Boyalı, Rasim Atalay, Zekeriya Sağlık, Mustafa Uğurlu, ve Esat Ergener ile Ankara’ya gittik.

Sırasıyla; MHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kalaycı, Medya-İş Sendikası Başkanı Sezai Ballı, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Leyla Şahin Usta, Hamza Dağ, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Hamdi Yıldırım, TBMM Bayındırlık İmar Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanı Tahir Akyürek, MHP Konya Milletvekili Esin Kara, Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı, AK Parti Konya Milletvekili Selman Özboyacı, İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş ve Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdülkadir Karaduman ile bir araya geldik. CHP’li vekil Abdüllatif Şener’in programı müsait olsa onunla da görüşecektik zira amacımız siyaset üstü bir görevi yerine getirmekti.

Kısa güne rağmen 8-9 ayrı ziyaret yaptık ve birçoğunda derdimizi sonuna dek anlatıncaya kadar konuştuk. Medyanın sorunları ve sıkıntıları aslında vatandaşın sorunları ile aynı. Bu yüzden elimizden gelen neyse sonuna kadar yapmaya çalıştık.

Her bir oturumda ayrı ayrı keyif aldığımız sohbetler gerçekleştirdik. Ankara’dan Konya nasıl görünüyor, yapmamız gerekenler nedir, bunları sorgulama fırsatı yakaladık. Zamanı ve yeri geldikçe bunları sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

İsim olarak bir ayrım yapmadan devam edeyim. Siyasetçisinden bürokratına tüm muhataplarımız Konya’da sağlanan birliğin önemine dikkat çekti. ‘Odamıza Konya havası getirdiniz teşekkür ederiz’ cümleleri her birimizi onurlandırdı.

Ankara’da, İstanbul’da belki Karadenizliler gibi çok güçlü lobilerimiz yok. Belki birbirimizi kollamakta da bazen yaya kalıyoruz, mikro milliyetçilik nedir çok fazla bilmiyoruz. Belki çok bağırmadığımız için kimileri tarafından ‘uysal koyun’ sıfatlarına maruz kalıyoruz…

Varsın böyle bilsinler…

Bilinçaltlarında bu şehrin, ‘sessiz güç’ olduğunu bir çekirdek bir nüve olduğunu aslında çok iyi biliyorlar. Mütevazı yapımızın, ahlaki değerlerimizin tezahürü olduğunu çok iyi idrak ediyorlar…

Yola çıkarken Konya basınında sağlanan birlik mutlaka şehrin tamamına sirayet edecek şiarını benimsemiştik. Siyaset üstü bir toplantı organizasyonu, bu ziyaretlerin en önemli kazanımlarından biriydi bence. Zira iktidarı ve muhalefeti ile birlikte Konya olunabilirse; olayın rengi değişecektir. Yıllarca siyasetçiler ayrılığı kullandılar. Şimdi yeni bir filiz, yeni bir kıvılcım var.

Mesele güzel şehrimiz ise her türlü tefrikayı geride bırakarak birlikte olmak zorundayız. Şehrin aleyhine olacak, değil bir cümleyi, kelimeyi dahi sarf etmemek zorundayız. Haykırmamız gereken bir şey var, hep birlikte medyası ile siyasetçisi ile bürokratı ile haykırmalıyız.

Sırf bu bağlamda bile Ankara’ya yaptığımız ziyaretler taşı gediğine koymakla eşdeğer mahiyette. Gösterilen ilgi aldığımız intibaa harikulade güzeldi. Çok şükür hiçbir olumsuzluk yaşamadık. Sözünü aldığımız daha önemli ve üst düzey görüşmelerimiz olacak. Neticede şehir adına güzel işler yapma gayretindeyiz. Destek olan tüm paydaşlara teşekkür ederiz.