Bugün, hafta sonundan kalma küçük küçük notlarla birlikte olacağız.

Havalar hâlâ üç sıcak bir soğuk şaşırtmaya devam ediyor. Bir bakıyorsunuz “Baharı görmeden yaz geldi” dedirtiyor, sonra dönüyoruz sobayı doğalgazı yakıyoruz. Olsun olsun, bunlar şeyler, Cenab-ı Allah’ım afatından korusun. Değilse gerisi sıcakmış soğukmuş yağmur kar yağmış hepsi bizim için ayrı ayrı imtihan.

Ama cuma ve cumartesi hava gerçekten çok soğuktu. Hatta Loras Dağı’ndan Hadim ve Seydişehir’e kadar yüksek tepelerde hep kar vardı. Zirveler bembeyaz idi. Çok sevdiğim değer verdiğim bir büyüğüm ile bu konuları girmiş iken abimiz demez mi “Goca Gonyalı ne demiş abi,  ben cemre cümre anlamam. Ne zaman Hıdırellez o zaman yaz”….

Hey mübarek Gonyalı ne güzel demiş değil mi?

ENGELLİ KPSS SINAVI İÇİN

İLGİLİLERE TEŞEKKÜR EDERİZ

Pazar günü Lise ve üstü engellilerimiz için KPSS sınavı yapıldı. Hem engelli gençlerimiz hem de velileri sınav ile ilgili düzenden intizamdan dolayı teşekkür ediyorlardı. İşte Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi’nden bu kareyi gönderen abimizde “Sorun yok, izdiham yok teşekkürler” diyordu.

Biz de engellilerimizi bu sınavında üzmeyen ve emeği geçen herkese huzurlarınızda teşekkür ediyoruz.      

CENAZE OTOBÜSÜNDEN

PARA MI ALINIYOR?

Dün bir telefon aldık. Bir mahalle muhtarımız arıyordu. Muhtarımız söylediklerine inanamadım. Çünkü ben şahsen bir ölüm olayının ardından cenazenin hastane morgundan alınıp defnedilmesine kadar Büyükşehir’in hizmetine ve yaptıklarına ilk defa bu kadar yakından tanık oluyordum ve ağzım açık kalıyordu. Büyükşehir Belediyesi bu cenaze işinde inanın özel firmaların para ile pul ile yapamayacağı hizmeti ücretsiz ve dört dörtlük yapıyordu. Ama dün bizi arayan muhtarımız Belediyenin cenaze için cemaati taşıyan otobüs hizmeti için 150 lira aldığını söyleyerek, “Uğur abi bu konuyu ne olur bir yaz. Belediye böyle bir acı günde kala kala 150 liraya mı kaldı?” diyordu. Elbette Belediye yöneticilerimizin bir bildiği vardır ama biz durumu ilgililere ileterek elçilik görevimizi yapmış oluyoruz.

CUMHURBAŞKANINI DA KANDIRIRSINIZ,

AMA YA ALLAH’I NASIL KANDIRACAKSINIZ?

Kimse kusura bakmasın bazılarının AK Parti’nin kurşungeçirmez, tank savar, uçak savar mermisi geçirmez zırhına sığınıp milleti kandırmasına inanın tahammül edemiyorum. İnsanlar harcanıyor. Trilyonlar gömülüyor ve kağıt üzerinde siyasetçisi bürokratı Reis’in önünde havada 1.5 dakika kalıp ardından üç parende atıp ayaklarının üzerine kedi gibi düşerken gececi bir süre için Sayın Cumhurbaşkanımızı da kandırdıklarını sanıyorlar. Peki ya öbür tarafta bu kandırmacanın kul hakkının hesabını nasıl vereceksiniz?

Durun öyle hemen pekmez kaynatırken köpüğü gibi kabarmak yok. Buyurun pazar sabahı bir okurumuz önce bunları yazdı. Sonra kendisi ile de görüştük. İtirazı olan buyursun burada yaksın;    

“Uğur abi, günaydın.

Bizim çocuklar yüzücü. Yarışlar için Çumra’da 50 m’lik bir havuz var, Çumra’ya gidiyoruz. Belediyeler yapıp kiraya verince, kiracılar sporcular için kullandırmıyor. Statta bir tane var tribünü yok, her zaman da müsait değil. Velhasıl sporun gelişmesi için değil mahalleye yüzme havuzu yaptık denilsin diye işler yapıldığı için sporda bir ilerleme olmuyor.

Kurumların ise maalesef birbirinden haberleri yok.

Belediye kiraya verirken haftanın iki günü yahut yılda birkaç hafta sonu yarışlar ücretsiz kullanılacak denilebilir.

Spor Müdürlüğü ile şartnameler hazırlanabilir...

Neticede rezil durumdayız.

Konya’da pek çok havuz var. Sorsan da hepsi olimpik.

Ama sonuçta sporcuların kullanacağı havuz yok. Hepsi kiraya verildiği için yarışlarda ve antrenmanlarda kullanılamıyor. Ve koskoca Konya bu yüzden yarışları Çumra’da düzenlemek zorunda kalıyor.” 

…………

Yorum yapmak dahi istemiyorum.

Yalanlayacak varsa buyursun. Çumra’daki yarışların fotosu da var.

PLAKALARI 42 OLSAYDI…

Cumartesi günü aynı noktada iki ayrı olayı yaşadım. Ben kendimden utandım fotoğraflarını çekmedim. Ama adamlar utanmıyorlardı ve yaptıkları çok güzelmiş gibi yürüyüp gidiyorlardı. Koçtaş’ın otoparkına girdim. Malum bu otoparkın girişinde ATM’ler var. ATM’lerde kimsecikler yok. Siyah 26 plakalı bir otomobil tam ATM’lere paralel sıfır yanaşmış sürücünün kapısı açık ve amcam da ATM’de para işinde. Yuh ki yuh. Demek ki bizim insanımız imkanı olsa direksiyondan dahi inmeden ATM’de işlem yapacak.

Bunun şokunda KOÇTAŞ’a girdim çıktım aha.

Bu kez de 52 plakalı siyah bir BMW sürücü yanında küçük oğlu ile aynı biçimde.

Plakalar Allah’tan 42 değildi. Sürücüler Konyalı ya da değil. Demek ki bu araba merakı ve yürümeme alışkanlığı sadece biz Konyalılara ait değil bizim milletin kötü bir huyu imiş.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Ey zavallı insan; gurura benliğe kapılma. Kar gibi yağıp yeryüzünü kaplasan da güneşin varlığı ile yok olup gideceksin.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?     

Keyfimize göre silah sıkma, pompalı ile saydırma ve havai fişek atma işine bir standart getirdiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.