Beyaz
Gökten tane tane inen kar tanelerine şahit olmayalı ne kadar zaman oldu bilmiyorum. Ancak yaşadığım heyecan hep aynı derinlikte ve taze.
Çünkü her bir kar tanesi birbirimize zarar vermeden de yol alabileceğimizi, böyle ilerlediğimiz takdirde bir bütün olabileceğimizi anlatıyor. Her şeyin zamanına esir olduğunu, vakti gelince mucizenin elbet tecelli edeceğini müjdeliyor.
Düşüncelerimiz, yaşam tarzlarımız, olaylara bakış açımız ne olursa olsun sakin ve sınırlarımıza riya ettiğimiz müddetçe yeryüzünde nasıl da aynı olduğumuzu gösteriyor.
Usul usul inerken hayaller kurduruyor bembeyaz. Gelecek bahara uyanacağımız sabahlara gebe olduğunu anlatıyor. ‘Sabırla bekle ve güven.’ diyor. Beyaz çiçekler için bu beyazlığa muhtacız incitmekten korkarcasına zarif zarif mırıldanıyor.
Yüksekten düşsek bile gerçekten teslim olduğumuzda incinmeyeceğimizi narince haber veriyor. Dahası düşmekten korkmamak gerektiğini çünkü düştüğümüz yerden toprağa su olurken bir ağaca can olacağımızı usul usul işliyor. Derin ve narin...
Yeryüzündeki tüm renkleri aklarken aklımıza takılanları yokluyor. Yaradan gecenin ve tüm kirin üzerini tane tane kapatıyor. Mesaj yine oldukça açık ve net. Bize de örtmemiz emrediliyor. “Hata, kusur, noksan ne varsa sizde beyaz bir çarşaf serin, çarşafın altında kalan renkleri öğrenmek için üzerine delikler açmayın.” diyor.
İtaat edip etmemek bizi düşündürmeye devam ederken, kar sol yanımıza kâr kalıyor.
Sevgi ve saygı ile...
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.