Namık Ceyhan

Namık Ceyhan

BİR KİŞİNİN DÜNYA’YA MALİYETİ “EKOLOJİK AYAK İZİ”

BİR KİŞİNİN DÜNYA’YA MALİYETİ “EKOLOJİK AYAK İZİ”

İnsanoğlunun dünyanın doğal kaynakları kullanımı ve tüketmelerinin ölçüsü “Ekolojik Ayak İzi” olarak tanımlanır. Dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük çevre sorunlarından biri insanların doğal kaynakları gittikçe daha çok kullanmaları ve hızla tüketmeleridir.

Dünyada üretim yapılabilen alanların, dünyada yaşayan nüfusa oranlandığında bir değer ortaya çıkar. Bu değer bir insanın beslenmesini, barınmasını, ısınmasını sağlayan ve oluşan atıkları etkisiz hale getiren kara ve deniz alanlarıdır. Başka bir ifadeyle bir kişinin ortalama ekolojik ayak izidir.

 

Örnek verecek olursak:

Günde 1 ekmek (300 gr.) tüketen kişinin, yılda yiyeceği 109,5 kilo ekmek için ne kadar alana tahıl ekimi yapılmalıdır? Giydiği elbiselerindeki pamuk için ne kadar alana pamuk ekilmelidir? İçtiği su ne kadar alandan temin edilmektedir? Yediği patatesler-domatesler için ne kadar yer ayrılmalıdır? Ciğerlerine her hava çekişinde aldığı oksijen için ne kadar bitki örtüsü ve orman gereklidir? Çöplerinin yok edilmesi için ne kadar bir alan kullanılmaktadır? Kısacası, bütün bu hayatî ihtiyaçların temin edildiği dünyaya bir kişinin ortalama toplam maliyeti ne kadardır? İşte bu soruların cevabı çevreyle ilgili ekolojik ayak izimizde saklıdır.

 

Dünyanın nüfusu artıyor ve bu da ortak ayak izinin büyümesine yol açıyor. Kişi başına kaynak tüketiminin artması, sorunu daha da ağırlaştırıyor. Dünya’daki kaynaklar seksenli yıllarda mevcut nüfusla birebir karşılık buluyorken günümüzde artık hep gelecek nesillerin hakkı olan doğal kaynakları tüketiyoruz.  Yani kul hakkı yiyoruz. Yani ekolojik ayak izimiz artıyor ve ekolojik açık artıyor.

 

Ekonomik açıklar birbirimizden aldığımız borçlardır. Oysa ekolojik açıklar gelecek nesillerden çaldıklarımızdır.

 

Aşırı derecede üretken olan dünya ekonomisi tüketimi yaşam tarzı haline getirmemizi istiyor ve buna göre inşa edilmiş. Bugün dünyada ekolojik ayak izini artıran ve doğal kaynaklarımız tüketen üç etken hakim. Bunlar:

1- Kontrolsüz nüfus artışı ( kaynaklar sınırlı ama tüketiciler çoğalıyor)

2- Anormal ekonomik büyüme (Küresel düzeyde kalkınma ile birlikte piyasa yüksek)

3- Giderek artan gelir dengesizliği (Zengin ve fakir arasındaki uçurum artıyor)

 

Bu 3 etken tüm besin maddelerinde, kullanılabilen suda, solunan temiz havada kişi başına azalmayı tetikliyor ve dünyanın kaynakları maalesef sorumsuzca eriyip gidiyor.

 

Bunun önüne geçmek için kişisel ve kurumsal bazda yapılacak çok şey var. Ancak uzun uzun anlatmama gerek yok. Devlet olarak kamudaki israfı önleyelim, özel sektör zaten gereksiz harcamayı istemez. Ama onların patronları da zenginliğin tadını çıkarmak için lüksün tavanına vurmayı bırakmalıdırlar.

 

Bizlerde bireyler olarak hepimiz tüketim alışkanlıklarımızı değiştiren yeni bir çevre ahlakının egemen olması konusunda çaba göstermeliyiz. Bunun için tüketim alışkanlıklarımızı israf çılgınlığına çevirmeyelim. Tüketerek ve kirleterek değil paylaşarak ve koruyarak mutlu olmayı öğrenmeliyiz.

 

Özetle Ekolojik ayak izimizi azaltmak için şu 10 şeyi yapalım yeter:

  1. Bilgilen
  2. Ağaç dik
  3. Enerjiden tasarruf et
  4. Elektrik aletleri düğmesinden kapat
  5. Alışverişinizi olduğunuz yerde yap.
  6. Daha az ve kısa mesafelere seyahat et
  7. Güneş enerjisi kullan
  8. Yemek pişirmeyi öğren ve evde ye
  9. Az tüket, yeniden kullan ve geri döndür
  10. Karar vericilere iklim değişikliği problemine karşı duyarlı olduğunu bildir.

 

Unutmayalım ki bu dünya bize dedelerimizin mirası değil, torunlarımızın birer emanetidir. Emaneti sahiplerine eksiksiz teslim edelim. Kalın sağlıcakla.

 

ÇEVRECİ SÖZÜ: Dünya kirletilemeyecek kadar küçük temizlenemeyecek kadar büyüktür

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Namık Ceyhan Arşivi
SON YAZILAR