Konyaspor Başakşehir yenilgisinin ardından evinde Gençlerbirliği’ne de puan kaptırdı.

Hafta içi olmasına rağmen 14 bin civarında taraftar maçı takip ederken, 45 dakikalık parasını geri almak istese haklı.

Maça taraftar desteğiyle başlayan yeşil-beyazlılar önde baskı kursa da baskının süresi hemen her maçta olduğu gibi 10 dakikayı geçmedi.

İlk 10 dakikadan sonra al gülüm ver gülüm bir oyun sahaya yerleşti. Sanki turnuva maçı oynanıyor, her iki takıma da beraberlik yetiyor havası vardı.

Bu sezon izlediğim en keyifsiz 45 dakikalardan birisi Konyaspor-Gençlerbirliği maçıydı desem yalan olmaz.

Konyaspor’daki en önemli sorunlardan biri topu öne taşıma sıkıntısı.

Gençlerbirliği maçının özellikle ilk yarısında hemen her top orta sahada duvar varmışçasına geri döndü. Geri dönen toplar tehlike oluşturmasa da Konyaspor neredeyse pozisyonsuz 45 dakikayı tamamladı.

Yeşil-beyazlılar, ikinci yarıda biraz hareketlense de topu ileriye taşıyacak isimler aldıkları hemen her topu ezdiler, ayakta kalamadılar. Topu önde tutmaya çalışan Rangelov’un çabaları ise tek başına yeterli olmadı.

İkinci yarıda kıpırdanan bir Konyaspor sahaya çıkarken, pozisyonlar buldu, kalesinde de pozisyon verdi. İkinci yarı oynanan oyun biraz daha futbola benzedi.

Rangelov’la, Ömer’le ve Traore ile pozisyonlar bulan Konyaspor oyunun 75. dakikasına kadar baskı kursa da istediği skoru yakalayamadı.

Yeşil beyazlılarda rakip sahada oynanan oyunda ciddi bir organizasyon sorunu var. Topu yönlendirecek, takımı ön tarafta oynatacak oyuncu yok.

Sahadaki birçok isim sadece görevini yapıyor. Takım tamamen askerlerden kurulu. Konyaspor oyunu rakip sahaya yıktığı zaman bocalıyor, üretemiyor.

Takım içinde ayağına en hakim, topu yönlendirebilecek oyuncu olarak Meha göze çarpıyor ama O da oyunun merkezinden çok uzak.

Konyaspor, daha üretken olabilmek için ya oyunun merkezini Meha yapacak ya da Meha’yı oyunun merkezine alacak. Değilse sezon boyunca Rangelov’un kanatlara deplase olarak üretmeye çalışacağı pozisyonlara mahkum bir futbol seyretmeye devam edeceğiz.