Bağırsak sağlığınızın moralinizi, düşüncelerinizi ve genel olarak sağlığınızı etkileyebileğini biliyor muydunuz? Bilim dünyası bilmiyordu. Taa ki son yıllarda yepyeni bir organ bulana kadar: karın duvarı. Karın duvarı tamamen sinirlerle kaplı ve direkt beyne bağlanabilen bir organımızmış meğer. Sitenin  bahçesinde yaşanan her şeyi yöneticiye ulaştıran dedikoducu komşu teyzeden pek bir farkı yokmuş anlayacağınız. Böylece bağırsaklarımızda yaşanabilecek her türlü olumsuzluk bizim ruh halimizi de duygularımızı da etkileyebiliyor. Bu kez depresyonunuzun sebebi sağlıksız bağırsak florası olabilir, hızlı çalışan bağırsaklarınız huzursuzluk yaratabilir, çalışması yavaşlayan bağırsaklarınız sinirlerinizi yıpratabilir, iyi çalışmayan bağırsaklar zayıflamanın önündeki en büyük engellerden biridir…

Bağırsağımız doğru ve tam sindirim yapabilmek adına tüm organlarımızla koordineli çalışabilir ve buna ek olarak kendi enzimlerini üretebilir ama yetmez. Her şeyin ardında bağırsaklarımızda doğru sindirim yapılabilmesi adına orada çalışan bakteriler vardır. Bağırsak bir bakteri cennetidir. Kendine ait florasını oluşturur. Bağırsaklarımızda yaşayan iyi bakterilere destek olmak ve bize iyi gelecek bakterileri olabildiğince beslememek bize fayda sağlayacaktır.

Probiyotikler tam da bu noktada devreye giriyor. Probiyotikler dost bakterilerin genel adı. Probiyotikleri besinlerle alabileceğimiz gibi eczaneden alacağımız probiyotik destekleriyle de oluşturabiliriz. Peki hangi besinler probiyotik açısından zengin? Türkiye binlerce yıllık medeniyetin beşiği probiyotik konusunda oldukça şanslıyız. Atalarımız binlerce yıl boyunca iyi bakterileri korumuş ve çoğaltmıştır. Her büyük ailenin evinde kendine has mayası bulunur. Her maya kendine has yararlı probiyotikler içerir. Maya Türkler için büyük öneme sahiptir. Biz bu mayalarla yoğurt, ayran,peynir, turşu ve ekmek yaparız. Yararlı bakterileri çevremize bir zırh gibi kuşanırız.

Dışarıdan yaptığımız probiyotik desteği ile bağırsak florasında iyi bakterilere ek birlik gönderebiliyoruz ancak kötü bakterilerin sayıca üstün gelmesini önlemek de gerek. Denge hayatın her noktasın var olmalı. Kötü bakterilerin çoğalması dost bakterilerin sayısını azaltarak sindirimi sekteye uğratabilir. Çoğalmalarını önlemek ise bizim elimizde. Gazlı içecekler, işlenmiş gıdalar, paketli gıdalar, çok şekerli yiyecekler uzak durmamız gerekenler arasında.

Ee madem kötü bakteriler besleniyor iyi bakterileri de besleyelim dediğinizi duyar gibiyim. Prebiyotikler probiyotiklerin besini, özel olarak probiyotik bakterilerin gelişimini ve aktivitesini arttırırlar. Peki nerededir prebiyotikler? Çiğ besinler, soğan, sarımsak, pırasa, muz, elma, bamya, enginar, fasulye, mercimek, ceviz, badem, fındık, yulaf, tam buğday prebiyotik gıdalar arasında yerini alır.

Sağlıklı günler.