Hayatın her alanında yaşanan olumsuzlukların nedeni eğitimsizlik mi? Konuyla ilgili cehaletimiz mi?  Örneğin herkesin ortak geleceği olan çevreyi kirleten, doğal güzellikleri katleden, hayatı çekilmez hale getiren hep cahil kişiler mi acaba?

Okulların açılmasıyla birlikte  eğitim-öğrenim sisteminin konuşulduğu şu günlerde, verilen eğitimin sadece diploma kazandırmak değil aynı zaman da insan olmanın vasıfları ile ortak değerlerimizin yeniden ve daha ciddi olarak ele alınması gerektiği kanaatindeyim. Nitekim ilk ders zili çalmasıyla birlikte anlatılan “15 Temmuz”  dersi bu konuda çok olumludur.

Anaokulundan başlayarak temel nazari derslerin yanı sıra iyi insan olmanın yollarını öğretmenlerimiz bizzat örnek olarak göstermeli, vatanın milletin ne demek olduğu, toprağın, bayrağın, havanın, suyun, ağacın ormanın önemi her fırsatta anlatılmalıdır.

Evet, eğitim, eğitim çok önemlidir. Ancak eğitim tek başına yeterli değildir. Eğitim ezberden uzak öğretim odaklı ve hayatta karşılığı olan bilgileri içermelidir.

Yoksa kendi uzmanlık alanım olan çevre konusunda yaşananlarım ve uygulamada gördüklerim maalesef bu olumsuzlukların büyük çoğunluğunun eğitimli kişiler tarafından yapıldığı gerçeğini değiştirmiyor. Şöyle ki:

En büyük çevrecilik tasarruflu olmaktır. Gereksiz yere yapılan her alışveriş küresel ısınmanın sobasına atılan bir odundur. Tüketim alışkanlıklarını israf çılgınlığına çeviren, işe yaramaz gördüğü her şeyi çöpe atan eğitimliler değil mi? En çok israfı parası olan eğitimliler yapmıyor mu?

Çöplerini çöp kutusuna atmayıp sokağa fırlatan, işyerinde  ve evinde kalitesiz ve kaçak yakıt kullanan, küllük kırpıntı ve yanık yağ yakan hep cahil ve fakir kişiler mi?

Şehrimizin kirlilik kaynağı olan bazı sanayi tesislerini eğitimliler yönetmiyor mu? Kirliliğin önlenmesinde etkili ve örnek olması gereken yerel yöneticiler ve kamu görevlileri eğitimsiz mi?

Kapalı alanlarda sigara içme yasağını ihlal eden eğitimsizler mi? Cep telefonunuzu kapatın uyarısına rağmen  uçakta, camide, toplantılarda açık tutan ve konuşan cahil, bilgisiz kişiler mi?

Komşunun hastası varmış, cenazesi varmış düşünmeden gürültü yapanlar, düğün yapacağız mutlu olacağız diye sokakta sabaha kadar eğlence yapıp başkasını mutsuz edenler, havai fişek patlatanlar, trafiği alt üst edenler eğitimsiz kişiler mi?

Toplumun huzurunu bozan ve çevresine rahatsızlık veren pek çok çevre kirliliği örneklerini çoğaltabiliriz. Lütfen bakın buna sebep olanların ne kadarı cahil ne kadarı eğitimli insanlar?

Ülkemizde yürürlükte olan başta 2872 Sayılı Çevre Kanunu ve diğer ilgili kanunlar ve bu kanunlara istinaden çıkarılan yönetmelikler emin olun Avrupa Birliği standartlarında ve modern toplumlarda ne olması gerekiyorsa ona göre düzenlenmiştir. Yani konuyla ilgili mevzuatlarımız yeterlidir. Önemli olan uygulamadır.

Ancak bizler ve başta eğitimli kişiler çevremizi kirletilmeye devam ediyoruz. Yasakları ihlal edilmeyi marifet sayıyoruz. Çocuklarımıza kötü örnek oluyoruz. Çevre konusunda yıllardır yüzlerce yerde, on binlerce kişiye eğitim konferansları veren biri olarak rahatlıkla diyebilirim ki: Sevgili büyükler, çevre koruma bilincinde lütfen  küçüklerinizi- çocuklarınızı-  örnek alın.

Çevre koruma konusunda tabii ki çevre duyarlılığı ve bilinci için eğitim gereklidir.  Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı müfredatında artık bazı dersler seçmeli olmaktan  çıkarılıp zorunlu hale getirilmelidir. Çevre Bilgisi, Trafik Bilgisi, İş Güvenliği, Enerji Verimliliği gibi konular tıpkı Hayat Bilgisi gibi ilköğretimden itibaren zorunlu dersler olarak okutulmalıdır.

Günümüzde iyi insan olmak ve çevre koruma konusunda daha duyarlı insan olmak için bize rehberlik edecek yeni bir ahlâk pusulasına ihtiyacımız var.

Bu konuda tarih, din, örf ve adetlerimizin ışığında yeni bir çevre ahlakı ve eğitim kültürünü oluşturmamız gerekir. Bu büyük millet, milli birlik ve beraberliğimizin korunmasında nasıl top yekûn seferberlik içinde olduysa cehaletle mücadele konusunda da aynı seferberliği gösterecektir, inşallah. Kalın sağlıcakla...

ÇEVRECİ SÖZÜ: Okumak İbadet, Okumamak Cumhuriyete İhanettir.