Eğitim mi ? Ceza mı?
Hepimizin orta geleceği olan çevrenin korunması, geliştirilmesi ve her türlü çevre kirliliğinin azaltılması hem devletin hem de vatandaşların yasal görevidir. Vatandaşların bu görevi yerine getirilmesinde en etkin olan yöntem eğitim mi? Yoksa ceza mı?
Okulların açılmasıyla birlikte eğitim-öğrenim sisteminin konuşulduğu şu günlerde , yıllardır çevre konusunda yüzlerce eğitim konferansları veren biri olarak gözlemlerim ve izlenimlerime göre hayatın her alanında eğitim ve ceza konusunun yeniden ve daha ciddi olarak ele alınması kanaatindeyim.
İnanan insanların yüce rehberi Kuran-ı Kerimin ilk ayetinin “OKU” emri olduğu, Hz Peygamberin ilim öğrenmek konusundaki pek çok hadisi dikkate alındığında okumak ve öğrenmek her yaşta ve her konumdaki insanımızın en önemli ödevidir.
Çevre konusunda yaşanan olumsuzlukların nedeni eğitimsizlik mi? Çevre koruma konusunda kamu oyunda yeterli duyarlılığın olmaması , işin ciddiyetinin çevre kirliliğine neden olan muhataplarının yüksek cezalarla karşılaşmasından sonra anlaşılmasında acaba Eğitim mi? Ceza mı? Etkilidir.
Çevremize baktığımızda, yasak olan şeyleri ihlal edilmesinde en önde gelen kişilerin eğitimli kişiler olması göre çarpıyor?
En büyük çevre kirliği israftır. Tüketim alışkanlıklarını israf ılgınlığın çeviren işe yaramaz diye her şeyi atan eğitimliler değil mi?En çok israfı parası olan eğitimliler yapmıyor mu?
Şehrimizin kirlilik kaynağı olan bazı sanayi tesislerini eğitimliler yönetmiyor mu? Kirliliğin önlenmesinde etkili ve örnek olması gereken yerel yöneticiler ve kamu görevlileri eğitimsiz mi?
Kapalı alanlarda sigara içme yasağını ihlal eden eğitimsizler mi? Cep telefonunuzu kapatın uyarısına rağmen uçakta, camide, toplantılarda açık tutan ve konuşan eğitimsizler mi?
Çöplerini çöp kutusuna atmayıp sokağa fırlatan, işyerinde ve evinde kalitesiz ve kaçak yakıt kullanan, küllük kırpıntı ve yanık yağ yakan eğitimsiz kişiler mi?
Komşunun hastası varmış, cenazesi varmış düşünmeden gürültü yapanlar ,düğün yapacağız mutlu olacağız diye sokakta sabaha kadar eğlence yapıp başkasını mutsuz edenler, havai fişek patlatanlar eğitimsiz kişiler mi?
Büyükşehir olmamıza rağmen şehir içinde hayvan besleyen,hayvan dışkılarını çevreye gelişigüzel atan ve çevresini rahatsız eden faaliyetlerde bulunanlar hep eğitim almayanlar mı?
Toplumun huzurunu bozan ve rahatsızlık veren pek çok çevre kirliliği örneklerini verebiliriz ve lütfen bakın buna sebep olanlar hep cahil insanlar mı?
2872 Sayılı Çevre Konunu ve bu kanuna istinaden çıkarılan yüze yakın yönetmelik emin olun Avrupa Birliği standartlarında ve modern toplumlarda ne olması gerekiyorsa ona göre düzenlenmiştir.Yani konuyla ilgili mevzuatlarımız yeterlidir.
Çevre Kanunun en önemli maddesi “ Kirletme yasağı ve Kirleten Öder “,ifadesinin yer aldığı 8 maddedir. Buna göre hiçbir şekilde çevreyi kirletemeyiz; kirletme zorunluysa temizlenmesi için gerekli alt yapıyı kurmak ve kirliliği bertaraf etmek kirliliğe sebep olanın görevidir.
Yine aynı kanunun 20.maddesi çevre cezalarını belirlemiştir. 2014 yılı itibarıyla en düşük çevre cezası 875TL den başlıyor, en yüksek 1.756.000 TL kadar çıkıyor. Görüldüğü gibi çevre cezaları hiç de az değil. Zaten cezaya muhatap olan kim olursa olsun aynı cezanın iki katını yememek için daha dikkatli oluyor.Ancak toplumda çevre kirliliği azalıyor mu? Hayır.
Çevre koruma konusunda tabii ki çevre duyarlılığı ve bilinci için eğitim gereklidir. Milli eğitim Müfredatında artık bazı dersler seçmeli olmaktan çıkarılıp zorunlu hale getirilmelidir.Çevre Bilgisi,Trafik Bilgisi, İş Güvenliği ,Enerji Verimliliği gibi konular ilköğretimden itibaren zorunlu dersler olarak okutulmalıdır.
Nitekim çevre eğitimi verdiğimiz okulların öğrencileri daha duyarlılar.Eko okul projeleri ,Su tasarrufu projeleri, Atıkların Geri Kazanımı vb. projeleri yürüten okullarımız uluslar arası ortaklarıyla dünyaya açılıyorlar Bu tür etkinliklerle çocuklarımızın ufku ve duyarlılığı gelişiyor.
Buradan hareketle rahatlıkla diyebilirim ki. Sevgili büyükler , çevre koruma ve çevre duyarlılığında lütfen küçüklerinizi örnek alın.
Netice itibarıyla eğitimde , cezada doğru zamanda ve uygulanabilir ölçüde olduğu sürece gereklidir.Ancak sorunun çözümünde bizim başka bir şeye daha ihtiyacımız vardır;
Bize rehberlik edecek yeni bir ahlâk pusulasına ihtiyacımız var. İnsani ihtiyaçları, sürdürülebilir biçimde karşılama prensiplerine dayanan bir pusulaya. Bu tür bir sürdürülebilirlik anlayışı gelecek nesillere duyulan saygıya dayanacaktır.
Bu konuda tarih,din,örf ve adetlerimizin ışığında yeni bir çevre ahlakı ve çevre kültürünü oluşturmamız gerekir. Yine de eğitim ve ceza bu kültürün oluşmasında ne kadar etkilidir? Kalın sağlıcakla...
ÇEVRE SÖZÜ:Okumak İbadet,okumamak cumhuriyete ihanettir.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.