Merhaba sevgili okurlarım. Umarım hepiniz sağlıklı ve mutlusunuzdur. Soğuk kış günlerinin gelmesiyle birlikte, 'El alem' adını verdiğimiz toplumun etkisi hakkında konuşmak istiyorum.

El alem" terimi, genel olarak tanıdık olmayan, yabancı herkes anlamına gelir. Ancak bu "herkes" kim olursa olsun, bazen yakın arkadaşlarımız, bazen de tanımadığımız, yabancı kişiler olabilir. Toplum içinde yaşayan her birey, çevresinden etkilenecek ve eleştirilere maruz kalacaktır. Ancak bu etkileşim, her zaman için sağlıklı olmayabilir. Toplum baskısı altında, dışlanma korkusunu düşünün ve bu korkunun hayatınızı nasıl etkilediğini düşünün. Bu durum, doğumdan ölüme kadar hayatımızın her anında karşımıza çıkabilir.

Çıkış saatinde dışarı çıkılır mı? "Bu şekilde giyinilir mi?" "Boşanamazsın!" "Erkek adam ağlamaz!" "Sınavı kazanamazsan!" "Oturuşuna dikkat et!" "Kaç yaşında kadınsın, hareketlerine dikkat et!" Anlayacağınız gibi, el alem her konuda görüş bildirebilir. Ancak gerçekten önemli olan, el alem görüşlerinden ziyade, onların hayatınızda ne kadar etkili olduğu ve onların eleştirmemesi için vazgeçtiğiniz şeyler. El alem için vazgeçtikleriniz, saklamak zorunda hissettiğiniz veya cesaret edemediğiniz şeyler... Peki, gerçekten el alem bu kadar önemli mi?

Hayatınız boyunca birçok insan sizi eleştirecek ve her şeyi konuşacaktır. Ancak unutmayın ki, bu insanların bakış açılarıyla ilgili bir durumdur. Başkalarının ne düşündüğü yerine, içinizden geldiği gibi yaşamaya çalışmalısınız. Başkalarının eleştirmesi için kendinizden vazgeçtiğinizde, bu pişmanlıklarla dolu bir yaşam sürmeniz muhtemeldir. Hayat kısa ve zaman hızla geçiyor, bu yüzden "Başkaları ne der?" diye yaşamak yerine, içsel değerlerinize sadık kalarak yaşamınızı şekillendirmelisiniz