Biliyorum bazen sizlerden gelen notlarla bazen kendi gördüklerimiz ve işittiklerimiz ile iyi niyetle, hakaret etmeden iftira atmadan hep şehrin eksik ve noksanlarını dile getiriyoruz.

Bunlar tamamen daha iyi, daha güzel bir şehir için.

Yöneticilerimizde bizim dile getirdiğimiz konuların yüzde doksan dokuzuna mutlaka dönüş yaparak konuları düzeltmeye çalışıyorlar.

Sonuçta her şey vatandaşın rahatı ve huzuru için. Dolayısıyla Konya’nın güzelliği için.

1 Mayıs Pazartesi gününün de tatil olması ile cumartesi, pazar ve pazartesi günü piknik alanlarına park ve bahçelere vatandaşın ilgisini görünce bir yerde yine hayrete düşüyor sonra da özellikle Belediye Başkanlarımızın bu akıllı çalışmalarına şapka çıkartıyorduk.

Genel anlamda tatili seven ve bol tatili olan bir ülke olarak, insanlarımız bu tatil günlerinde nerede park bahçe hatta yeşil alan veya ağaç gölgesi buldularsa dolduruyorlar.

Rahatına ve keyfine düşkün bir millet olduğumuz içinde “bizden sonrası tufan” olduğu için boş arazide açık havada her şey mubah kırıla gidiyordu.

İşte tam bu noktada Konya’ya ne kadar çok ve büyük park bahçe yapılırsa o kadar da doluyor.

Bu yerlerin dolması demek de vatandaşın memnuniyeti demek olduğuna göre Başkanlar bu konuda yüzde yüz akıllı iş tam isabet hizmet yapıyorlar.

Üç gün boyunca insanlarımızın bu rahatı karşısında kendim katılmasam da özellikle Belediye Başkanlarımızın çok doğru ve isabetli işler yapıklarına şahit oldum.

BEYHEKİM CADDESİ SAKİNLERİNDEN TEŞEKKÜR

Yukarıda bizim başkanlar ve ekipleri duyarlı, titiz demiştik ya işte bunun bir örneği.

İki hafta olmadı. Bir sanayici büyüğümüz Yazır Mahallesi Beyhekim Caddesinden aşağıdaki şu çirkin görüntüyü gönderip çukur hatta tuzakları gösterip yardım istemişti.

Şimdi de bu fotoğrafları gönderip şöyle diyordu

“Uğur Bey ilgilinize teşekkür ederiz. Aslında bizler vatandaş olarak duyarsızız. Hep birlikte el ele vererek tehlikeyi önledik. Sorunu gideren belediye yöneticilerimize ayrıca teşekkür ederiz. Vatandaş olarak bizlerde zaman zaman duyarsız oluyoruz. Hangi yöneticinin neden haberi olabilir ki. Çocuk ağlamasa anası bile gece kalkıp emzirmez değil mi? Selamlar”…

İşte bütün ince çizgi bu, yeter ki birbirimizi iyi niyetle dinleyelim ve net olarak ne istediğimizi belirtelim.

KAMPÜS ALANINDAKİ TÜRK BÜYÜKLERİNİ UNUTMAYALIM

Yine bir dost okurumuzun bizimle paylaştığı bir başka konuyu bu sefer rektör hocamıza ya da kampüsün yetkili isimlerine iletmek istiyoruz.

Bakın bir vatandaş ne yazıyordu;

“Merhaba abicim. Eşimle Selçuk Üniversitesi Yerleşkesi’ne sınava gelmiştik. Keykubat Köşkünün bahçesinde yer alan ünlü Türk Devlet adamlarının veya komutanların tanımaya çalıyoruz. Çünkü bu değerli insanları tanıtan plakalardan hiçbir emare yok. Daha önceden var ise de düşmüş ya da kaybolmuş. Hangi büst kime ait belli değil. Bu konuya özellikle değinmenizi rica ediyorum.

Geçmişe yeterince saygı gösterilmiyor. Böyle bir manzara ile karşılaşınca inanın çok üzüldüm. Bizler vatandaş olarak bire bir dile getirmeye kalksak bizi kimse gale almayacak. Siz yazarsanız belki bir önlem alınır ve durum düzeltilir.

Ayrıca bankamatiklerin arkasındaki bu parkta da Türk Devlet adamlarının hepsinde tanıtıcı plakalar yazılı. Bu da çok güzel bir şey…

İlginiz için şimdiden teşekkür ederim. Allah’a emanet olunuz”..

………….

Yarın görüşmek ümidi ile hoşça kalın.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Hata yapmayan bir insan, hiçbir şey yapamaz.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Okul servis araçlarının bazı sürücüleri mesai saatleri dışında mesela hava karardıktan sonra ve içinde öğrenci ya da yolcu yokken mesela hava karardıktan sonra Ankara Yolunda aşırı hız yapıp trafiği tehlikeye sokmadığı zaman daha iyi ADAM oluruz.