Ermenek'te Kömür Ocağında İşçilerin Mahsur Kalması

Ermenek'te Kömür Ocağında İşçilerin Mahsur Kalması
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız: “Şu saat itibarıyla herhangi bir işçi kardeşimize ulaşılmamış durumda”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ermenek’teki maden ocağında mahsur kalan işçilere şu saat itibarıyla ulaşılamadığını, suyun dörtte üçlük bölümünün tahliye edildikten sonra işçilerin aranması için 350 metrelik bir çalışma alanının açıldığını söyledi.

Ermenek’te maden ocağında mahsur kalan işçilere ulaşmak için yürütülen çalışmalar hakkında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yılmaz, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, maden ocağı yakınlarındaki toplantı alanında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Bakanlar adına açıklamayı yapan Taner Yıldız, mahsur kalan işçilere ulaşmak için yürütülen çalışmaları incelemek üzere gece saat 3.30 civarında madene indiklerini, ocakta desandre olarak tanımlanan bölgenin yanında ilk kez nefeslik bölümünde de inceleme yaptıklarını ifade etti.

Suyun tahliye işlemi sonrası henüz taban seviyesine ulaşılamasa da yaklaşık 25 metre üzerindeki seviyeye ulaştıklarını, halen çok az bir su girişinin bulunduğunu, çıkarılması için pompaj çalışmasının devam ettiğini belirtti. 

Suyun öncelikli problem olmaktan çıktığını, ama onun yerini 1 metreye kadar varan balçık ve çamurun kapladığını gördüklerini, nefeslik kısmında tahkimatın daha az bozulduğunu, desandrede ise tahkimatın çok yüksek miktarda bozulduğunu gördüklerini anlatan Yıldız, şu bilgileri verdi:

“Orada değişken bir durum var. Oksijen miktarının azaldığını görüyoruz. Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımızın da oksijen maskesi olmayan kişilerin bundan sonra çalışmalarda bulunmaması gerektiği yönünde talimatları oldu. Oraya gireceklerin mutlaka oksijen maskesiyle girmeleri gerektiğini talimatlandırdı. Şimdi orada 350 metreye yakın bir yürüme yolu var. Tabandaki yürüme yoluna arkadaşlarımız girdiler. Oradaki çamurun çekilmesi, vagonlarla dışarı mı çıkartılması, yoksa oradaki bir kısım ceplere boşaltılması mı, bununla alakalı talimatlarımızı verdik. Bu çalışmalar yoğun şekilde devam ediyor.”

- MTA'nın çalışması

İşçilere ulaşılması için bekleyen ailelerin bir beklentisinin olduğunu, yapılan çalışmaların doğru şekilde kamuoyuna yansıtılmasının önemli olduğunu kaydeden Yıldız, dün bir televizyon kanalında altyazıda 3 işçiye ulaşıldığı yönünde bir bilginin verildiğini, bunun doğru olmadığını açıkladığını hatırlattı.

Yıldız, şöyle devam etti:

“Eğer öyle bir şeye ulaşacak olursak bunu sizlerle paylaşacağımızı bilmenizi isteriz. MTA’nın yaptığı çalışmalarda üçüncü bir giriş noktası tespiti için 172 metreye inmeleri gerekiyordu. Sabaha kadar çalıştılar. 150’inci metreye geldiler. Oradan da en dip taban koduna, 752 koduna inmemiz gerekiyor ki üçüncü bir yerden de müdahale etmiş olalım. Bu çalışmanın ne kadar karşılığını bulacağız, her aşamasında sizlerle paylaşacağız. Bir sonraki adımlarla alakalı ne süre ne iş konusunda herhangi bir taahhütte bulunmak istemiyoruz. Çünkü gerçekçi olmayan noktalar çıkabilir. Doğruyu ve yalnızca maden ocağının altında yaşananları sizlerle paylaşmak zorundayız.”

- "Sorumlu davranmamız gerekiyor"

Çalışma alanındaki oksijenin artırılması için fan tüpler yerleştirildiğini, arama kurtarma ekipleri ve işçilerin havalandırılmış bölgede çalışması gerektiğini, ekiplerin güvenliği sağlamadan yapılacak bir çalışmanın başka sıkıntılara neden olabileceğini ifade etti.

Gazetecilerin, madende çalışan bazı işçilerin, "mahsur kalan işçilerin görülebildiğini" iddia ettiğini, bunun doğru olup olmadığını sorması üzerine Yıldız, bunun doğru olmadığını, maden ocağının en sonuna kadar kendilerinin indiğini dile getirdi.

Yıldız,  “Sabah 4 civarında oradan çıktık. Bizzatihi verdiğimiz talimatların ne kadar uygulandığı, uygulanabilir olduğuyla alakalı.  O işçi kardeşimiz neye dayanarak söyledi varsa bize de bildirsin. Arkadaşlarımızla birlikte hemen müdahale ederiz. Hem basınımızın hem bizim bu noktadan sonra daha sorumlu davranmamız gerekiyor. Buna davet ediyorum. Niçin. Şu anda 10-12 bin ton suyun dörtte üçü alınmış durumda, dörtte biri kaldı. Yani 2 bin 500 ton su kaldı ama içinde çamuru, şlamı var. Suyun dörtte üçü alındıktan sonra bize 300-350 metrelik bir çalışma alanı açıldı. Olası bir işçi kardeşimiz varsa ona ulaşmak açısından. Bu çalışmalara adım adım, metre metre devam ettiriliyor. Sonucunu yine sizlerle paylaşacağız. Şu saat itibarıyla herhangi bir işçi kardeşimize ulaşılmamış durumda” diye konuştu.

-Savcılar inceledi

Bir gazetecinin gece saatlerinde üç savcının gelerek madende inceleme bulunduğu yönünde iddiaların olduğunu hatırlatması üzerine Yıldız, savcıların girmeleri gereken noktaya kadar indiklerini, inceleme yaptıklarını, bir kısım tespitlerde bulunduğunu ancak adli bir konu olduğu için detaylarını paylaşamayacaklarını söyledi.

Yıldız, bir gazetecinin işçilere ulaşıldığı ancak çıkarılmadığı önünde bir iddianın da bulunduğunu ifade etmesi üzerine şöyle konuştu: 

“Yaptıklarımızı anlatmakta güçlük çektiğimiz bir ortamda yapmadıklarımızı savunma ihtiyacı hissettirmeyin. Şu an önemli bir iş üzerindeyiz. 18 kardeşimize ulaşmakla alakalı niyetimizde gayretimizde dediğiniz gibi bir durum söz konusu olmaz, olamaz. Biz orada adım adım, metre metre tek tek bu noktaları aşmak durumundayız. Bununla alakalı süre sorulursa tabi ki süre taahhüdümüz yoktur." 

Madenin en dip taban koduna göre 25 metre daha yukarıdaki bir noktaya ulaştıklarını, 25 metrelik alanda 2 bin 500 tona karşılık gelen su olabileceğini, ancak bunun bir bölümünün de çamur olduğunu bilemediklerini de kaydeden Yıldız, “350 metre civarında bir alan çıktı bize. Hepsi tek tek kontrol edilecek” dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, maden ocağı çevresinde bu sabah saatlerinden itibaren güvenlik önlemlerinin işçi ailelerinden gelen talep üzerine artırıldığını söyledi.

Ailelerin kurtarma çalışmalarına yoğunlaşmak istediğini, alana girişin kısıtlanmasını istediğini ifade eden Yıldız, talebi yerinde gördüklerini ve araç giriş çıkışlarını kısıtladıklarını anlattı.

-Tabut fotoğrafları

Ermenek Devlet Hastanesi’ne tabutların getirilmesi ve otopsi için ekiplerin geldiğiyle ilgili basında yer alan bir haberin hatırlatılması üzerine ise Yıldız, şöyle konuştu:

“Her türlü ihtimali göz önünde bulundurmamız lazım. Adli Tıp Kurumu’yla, Sağlık Bakanlığı’yla, Ermenek Devlet Hastanesi’yle, hepsiyle alakalı ihtimalleri göz önünde bulundurmamız lazım. Ne yazık ki böyle güçlü bir ihtimal var. Bunu görmezden gelemeyiz. Ama ben o tabut fotoğraflarının yayınlanmış olmasını basın açısından doğru bulmadığımızı söylemek istiyorum. Ailelerde bıraktığı tesiri siz düşünün. Biz burada tüm bunlara nezaket gösterirken, hassas düşünmeye çalışırken basının bunu haberleştirmiş olmasını doğru bulmuyoruz. Sizden sakladığımız bir şey yok. Orada gerçekleri yansıtmanın dışında sizin de bir amacınızın olmadığını bildiğimiz için o gerçeklerin her birini sizlerle paylaşıyoruz.”

- Tutuklanma talebi

Mahsur kalan bir kaç işçinin ailelerinin birleşerek suç duyurusunda bulunduğu ve maden ocağı sahiplerinin tutuklu yargılanmasını talep ettiklerinin belirtilmesine üzerine ise Yıldız, “Sayın başsavcıyla görüşmüşlerse o da tabii ve normal bir durum” dedi.  

Yıldız, MTA’nın sondaj faaliyetinin ne zaman sonuçlanacağıyla ilgili bir taahhüt veremediklerini, gece saatlerinde karşılaşılan 3 metrelik bir damarın 7 saatte aşılamadığını, bundan sonra öyle bir tabakanın çıkıp çıkmayacağını bilemediklerini anlattı.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.