Ermenistan Azerbaycan’a neden saldırdı?
Abdülkadir Selvi, Hürriyet gazetesindeki köşesinde, "Ermenistan Azerbaycan’a neden saldırdı?" sorusuna cevap aradı.
Selvi, "Bu saldırıyı sadece Azerbaycan’la sınırlı görmek, fotoğrafı eksik okumak olur. Bunun bir ucunda da Türkiye var" dedi.
"Can Azerbaycan dün, Ermenistan’ın saldırısına maruz kaldı. O saldırıyı yüreklerimizin derinlerinde hissettik. Çünkü o saldırı aynı zamanda bize yapıldı. Çünkü biz “İki devlet tek milletiz.” diyerek yazısına başlayan Selvi, "Ermenistan’ın Rusya’nın haberi olmadan bu saldırıyı gerçekleştiremeyeceği biliniyor. Ancak Rusya bir yandan Ermenistan’ı kışkırtırken diğer yandan askeri yöntemlerle sonuç alınmasını doğru bulmadığını ifade ediyor. Putin, Ermenistan Başbakanı Paşinyan ile görüşmesinden sonra Kremlin’den yapılan açıklamada bölgede askeri çatışmaların derinleşmesinden endişe duyulduğu ifade edildi. Azerbaycan’ın işgal edilen köylerin bir kısmını kurtardıktan sonra yapılan bu açıklama timsah gözyaşlarından öteye bir anlam taşımıyor.
Tabi Ermenistan’ın saldırganlaşmasının arkasında Fransa’nın parmak izlerini de görmek gerekiyor. Yunanistan’ı kışkırtarak bir sonuç elde edemeyen Putin, bir kez daha Ermenistan kartını devreye soktu. Ermenistan, Yunanistan, Rum kesimi kimi Macron’un, kimi Putin’in maşası olmaktan öteye geçemediler.
Macron, Yunanistan ve Rum kesimini kışkırttı ne oldu? Ne Yunanistan ne Rum kesimi kazançlı çıktı. Macron ise Erdoğan’ı arayıp, geri adım atmak zorunda kaldı. Şimdi benzer bir oyunu Ermenistan üzerinden oynamaya çalışıyor" dedi.
ESAS OĞLAN PUTİN
"Ama söz konusu Ermenistan olunca buradaki esas oğlan Putin..." diyen Selvi, "Libya’da sıkışan Putin, Ermenistan kartını sahaya sürdü. Ancak Putin’de gördü ki, hırsı aklından öte giden Ermenistan Başbakanı Paşinyan sadece kendisini değil, Rusya’yı da rezil edecek.
Bu olay da bir kez daha gösterdi ki, bölgenin iki büyük ülkesi Türkiye ve Rusya olmadan bölgede bir statükonun oluşturulması mümkün değil. Türkiye, Kafkasya’da Rusya gerçeğini dikkate almadan hiçbir adım atmadı. Rusya’yı ürkütmek yerine Rusya ile işbirliğini tercih etti. Ama aynı yaklaşımı göremedik. Bunu Putin’in de iyi anlaması gerekiyor. Özellikle Fransa’nın bölgeye parmağını sokmasının önlenmesi açısından" ifadelerine yer verdi.
TÜRKİYE’YE MESAJ
"Bu saldırıyı sadece Azerbaycan’la sınırlı görmek, fotoğrafı eksik okumak olur" ifadelerini kullanan Selvi şöyle devam etti:
"Bunun bir ucunda da Türkiye var. Türkiye, şimdiye kadar Ermenistan’a her zaman ılımlı yaklaşmasına, bir dönemler milli takımların dostluk maçı yapılabilecek seviyeye gelinmesine rağmen, Ermenistan kişilikli bir devlet olarak değil, başka ülkelerin sahaya sürdüğü bir kart olarak hareket etmeyi tercih etti. Ama sert kayaya çarptı. Ne Azerbaycan eski Azerbaycan. Ne Türkiye eski Türkiye. Ne de bölgede artık eski dengeler var. Azerbaycan’ın Ermenistan saldırısını püskürttükten sonra işgal altındaki köyleri kurtarması da gösterdi ki, artık askeri varlığıyla da önemli bir güç olan Azerbaycan var. Azerbaycan’dan gelen bilgiler bu kez savunma hattının ön cepheye kurulduğu yönünde. Bundan sonra Azerbaycan’ı izlemekte yarar var. Dün Ermenistan sivil yerleşim yerlerine saldırmakla birlikte yeni bir cinayet daha işledi. Bir devlete yakışmayan çapulcu bir kabile anlayışını yansıtan bir şekilde sivil yerleşim yerlerine saldırdı. Cevabını da aldı. Görüldü ki, Azerbaycan, Türkiye’nin de katkılarıyla askeri anlamda kapasitesini yükseltmiş. Bu Azerbaycan açısından bir dönüm noktası olabilir.." ifadelerine yer verdi.
NAHÇIVAN'A SALDIRIRSA KARŞISINDA TÜRK ASKERİNİ BULUR!
"Ermenistan'in Nahçivan'a saldırması haline karşısında Türk Ordusunu bulacağını ifade eden Selvi, "Ermenistan, Türkiye ile Azerbaycan arasında enerji ve ulaşım konusunda stratejik bir merkez olan Tovuz Bölgesi’ne saldırdı. Tovuz, Bakü-Tiflis-Kars demiryolu ve Türkiye’ye doğalgaz sağlayan TANAP boru hattıyla Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattının geçtiği bir bölge. Saldırı püskürtüldü. Ama orada Azerbaycan’la birlikte Türkiye’ye verilen bir mesaj söz konusuydu. Şimdi Nahçıvan’a saldırı ihtimali konuşuluyor. Dilerim öyle bir çılgınlığa kalkışmaz. Çünkü o zaman karşısında sadece Azerbaycan ordusunu bulmaz, Türk askerini de bulur. Atatürk tarafından, “Türk kapısı” olarak adlandırılan Nahçıvan’a yapılacak bir saldırı, doğrudan Türkiye’ye yönelik bir mesaj olur." görüşlerine yer verdi.
ERDOĞAN FAKTÖRÜ
Azerbaycan'ın kartlarını doğru oynadığını belirten Selvi, "Türkiye Cumhuriyeti’nin başında hangi hükümet olursa olsun söz konusu Azerbaycan olduğunda farklı hareket etmesi beklenemezdi.
Ancak Erdoğan, dünyada Trump ve Putin’le birlikte ismi sayılan üç liderden biri.
Güçlü bir lider. Kararlı bir lider. Hele Türk dünyası söz konusu olduğunda. Hele mağdur Müslüman milletler söz konusu olduğunda. Erdoğan’ın, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’i arayarak verdiği güçlü destek önemliydi. Sorunun çözümü için Erdoğan ile Putin’in görüşmesi bekleniyor.
Ama önce sahada yapılacaklar yapılmalı, söylenecekler söylenmeli. Azerbaycan askeri ilerlemeli. Ondan sonra barış masası kurulmalı." ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.