İlginç Ramazan gelenekleri ve Konya'da 'on bir ayın sultanı'

İlginç Ramazan gelenekleri ve Konya'da 'on bir ayın sultanı'
 S. Yazı İşleri Müdürü
Ramazan boyu Türkiye'de bir çok ilde çeşit çeşit etkinlikler düzenleniyor. Aile üyelerini ve dostlarını bir araya getiren iftar sofraları her ilde kendine özgü lezzetlerle donatılıyor. İşte Konya ve bazı illerde Ramazan gelenekleri ve yemekleri...

Ramazan ayında Türkiye'nin birçok bölgesinde geleneksel bazı etkinlikler düzenleniyor.
Müslüman toplumlar için çok önemli bir ay olan Ramazan'da iftar sofraları, aile fertlerini ve dostları bir araya getiriyor. Birçok yörenin kendine özgü yemekleri de Ramazan ayında iftar ve sahur sofralarını süslüyor. Hacivat - Karagöz, orta oyunu, Meddah gibi geleneksel gösterilerle de Ramazan'da vatandaşlar hoş vakit geçiriyorlar.

3287517.jpg

Selçuklu Mutfağı kültürünü yansıtan Konya yemekleri, genellikle hamur işlerine dayanıyor.
Börek, yufka, erişte, baklava, saç arası gibi yemekleriyle ünlü Konya'da sahur ve iftar sofralarına büyük önem veriliyor. Konyalı kadınlar, sahur ve iftar sofrasına sunacakları yemeklerin hazırlığını ramazan ayına haftalar kala yapmaya başlıyor. Sahur vaktinde, yakın zamana kadar erişte ve yufkayla birlikte hoşaf tüketilirken şimdilerde bu tür sofraların yerini daha hafif olduğu gerekçesiyle kahvaltılar almaya başladı.

İFTAR SOFRALARI ZENGİN OLUYOR

Oruçlarını, özel iftar köftesi, hurma, zeytin, sucuk, pastırma, kaymak, bal, tereyağı, reçel, peynir ve tahin ile sıcak pide gibi yiyeceklerin bulunduğu ''iftariyelik'' denilen sofrayla açan Konyalılar, mideye fazla yüklenmeden yedikleri bu yemekten sonra namazlarını kılıyor. Bu arada iftariyelik sinisi kalkıyor ve namazdan sonra ana yemeğe geçiliyor. Yoğurt çorbası ile başlayan ramazan sofrası Konya'ya özgü et yemekleri ile devam ediyor. Bunlardan en çok bilinenini ''orta'' olarak adlandırılan fırında pişirilen patlıcan üzerine koyun kaburgası oluşturuyor. Et yemeğinin ardından sofraya ev yapımı baklava geliyor.

YEMEĞİN SONUNA DOĞRU YAPRAK SARMASI

Tatlının ardından, yemeğin sonuna gelindiğini haber verdiği için yaprak sarması sofraya geliyor. Yemekler genelde sütlaçla son buluyor. Oldukça zengin donatılan iftar sofraları, Konya'da su böreği ve sigara böreği ile sacarası tatlısı olmadan düşünülemiyor.

sac-arasi-tatlisi.jpg

İFTARLARDA DÜĞÜN YEMEĞİ VAR

Ramazan'da başka bir seçeneği ise düğün yemeği menüsü oluşturuyor. Düğün yemeği olarak adlandırılan gelenekte, sırasıyla yoğurt çorbası, etli pilav, irmik helvası, bamya çorbası, son olarak yine etli pilav ile bir tür tatlı pirinç yemeği olan zerde geliyor. Ayrıca, iftar açmadan önce camide kılınan akşam namazından çıkışta, cemaate iftariyelik ikramı yapılması da Konya'da uzun yıllardır yaşayan gelenekler arasında yer alıyor. Bu ikram genelde cemaatten kişilerin çocukları tarafından siniyle yapılıyor.

konyaya-ait-geleneksel-dugun-pilavimiz-233518-20221113.jpg

RAMAZAN'IN EHEMMİYETİ ANLATILIYOR

Konya'da Ramazan boyunca çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Belediyeler ve sivil toplum kuruluşları tarafından iftar çadırları kuruluyor, Ramazan'da söyleşiler ve konferanslar yapılıyor. Ramazan ayında çocuklara orucun önemi anlatılıyor, onlara Ramazan'ı sevdirmek için çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Çocuklar için özel Ramazan programları yapılıyor, hediyeler veriliyor. Konya'da Ramazan ayı, manevi bir atmosferde, birlik beraberlik içinde yaşanıyor. Ramazan'a özgü gelenekler ve adetler, Konya'da Ramazan ayının coşkusunu ve bereketini artırıyor. Konya’da Ramazan, sadece bir ibadet dönemi değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın, paylaşmanın ve kültürel mirasın yaşatıldığı özel bir zaman dilimi olarak geçiyor.

BAFRA'DA "SELE-SEPET" GELENEĞİ

Samsun'un Bafra ilçesinde, Ramazan ayının 14'ünü 15'ine bağlayan gece düzenlenen "sele-sepet" şenliği, çocuklar için büyük önem taşıyor. İftarın ardından başlayan etkinlikte çocuklar, ellerinde "sele-sepet" adı verilen fenerlerle mahalleleri dolaşarak bahşiş topluyor. Kapıları çalan çocuklar, "Sele-sepet top kandil, aç kapıyı ben geldim. Ay da yıl da bir kere, kapınıza ben geldim" şeklinde maniler söyleyerek evlerden ikramlar alıyor. Teravihe kadar süren şenlikte toplanan hediyeler sepetlerde biriktiriliyor.

20240325aw169742-0.jpg

SİNOP'TA "HELESA" GELENEĞİ

Sinop'ta Ramazan ayında gerçekleştirilen "sellime çıkma" ya da "helesa" şenlikleri, geçmişi tam olarak bilinmeyen ancak yıllardır devam eden bir gelenek olarak sürdürülüyor. Bir rivayete göre, eski dönemlerde fırtınadan kaçan bir geminin tayfaları, Sinop'a sığınınca yiyecek bulamayarak çareyi fenerlerle dolaşıp mani söyleyerek yardım istemekte buldu.

Ramazan ayının 15'inden itibaren gençler, özenle süslenmiş kayık maketleriyle evleri dolaşıyor. Kapı önüne bırakılan kayık eşliğinde maniler söyleyen gençler, bahşişleri mendillere sarılarak kendilerine atılmasıyla topluyor.

AMASYA'DA RAMAZAN BANDOSU

Amasya'da yaklaşık 150 yıldır süregelen bir gelenek olan müzikle iftar açma etkinliği, kent sakinlerini iftara ve sahura hazırlıyor. 1860'lı yıllarda Amasya Mutasarrıfı Ziya Paşa'nın Amasya Kalesi'nden davul-zurna çaldırmasıyla başladığı bilinen bu gelenek, bugün belediye bandosunun konserleriyle sürdürülüyor. Harşena Dağı'ndaki Amasya Kalesi'nden yılın popüler şarkıları ve Amasya yöresine özgü parçalar çalınarak iftar ve sahur vakitleri renklendiriliyor.

amasyada-ramazanda-160-yillik-bando-gelenegi-yasatiliyor.webp

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum