İsrail Gazze'de yine katliam yaptı
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 26 artarak 50 bin 277'ye yükseldi.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Gazze'de devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.
Son 24 saatte hastanelere 1'i enkaz altından çıkarılmak üzere 26 ölü ve 70 yaralı getirildiği kaydedildi.
İsrail ordusunun 19 Ocak'ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart'tan bu yana düzenlediği saldırılarda 921 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 2 bin 54 Filistinlinin de yaralandığı belirtildi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının ise 50 bin 277'ye, yaralıların sayısının da 114 bin 95'e yükseldiği kaydedildi.
Gazze Şeridi'nde enkaz altında hala binlerce ölü olduğu belirtiliyor.
İsrail'in bayram arifesinde Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 17 Filistinli hayatını kaybetti
Hastane kaynakları ve sivil savunma ekiplerinin verdiği bilgilere göre, İsrail arife gününde Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerini hedef almaya devam etti.
Han Yunus’un doğusunda bir eve düzenlenen topçu saldırısında 6 Filistinli hayatını kaybetti. Refah’ın doğusunda sivillerin bulunduğu bir noktaya yapılan hava saldırısında da bir çocuk yaşamını yitirdi.
İsrail, Han Yunus'un doğusunda, üzerinde insanların bulunduğu at arabasını hedef aldı, 4 kişi öldü.
İsrail ordusuna ait savaş uçakları, Gazze kentinin batısında yer alan Sigorta ve Emeklilik Genel Merkezinde kalan sığınmacılara hava saldırısı düzenledi, 3 kadın hayatını kaybetti ve yaralananlar oldu.
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Şeyh Zayid kentini hedef alan saldırıda 1 kişi öldü.
Gazze kentinin doğusunda yer alan Şucaiyye Mahallesi'nin Muşteha Caddesi'nde düzenlenen saldırıda 2 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.
Bunun yanı sıra, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Lahiya bölgesinde, yol kenarında park halindeki bir araca düzenlenen saldırıda birçok kişi yaralandı.
Görgü tanıklarına göre, İsrail topçu birlikleri Beyt Lahiya, Refah’ın batısı, Gazze’nin doğusu ve orta kesimi başta olmak üzere Gazze’nin çeşitli noktalarını rastgele bombaladı.
İsrail güçlerinin Batı Şeria'da düzenlediği baskında bir Filistinli hayatını kaybetti
İsrail askerleri, sabah saatlerinde Tubas'ın güneydoğusundaki Tammun kasabasına baskın düzenleyerek bir evi ablukaya aldı ve bir gence ateş açtı.
Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, açılan ateş sonucu yaralanan Ahmed Kasım Süleyman Beni Avde'nin (22) hayatını kaybettiği ve cenazesinin askerler tarafından alıkonulduğu ifade edildi.
İsrail ordusu daha önce de Batı Şeria'nın Nablus kentinde 1'i çocuk 2 kişiyi silahla yaralamıştı.
İsrail ordusu, Gazze'nin güneyinde kara işgalini genişletti
İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Refah kentinin El-Cinine Mahallesi'nde askeri operasyonlara başlandığı ve geçen hafta sonu onlarca hedefe saldırı düzenlendiği ifade edildi.
Açıklamada, operasyonlar sırasında "silah depoları, füze rampaları ve direnişçilerin kullandığı askeri binalar da dahil olmak üzere Hamas'ın altyapısının yok edildiği" iddia edildi.
İsrail’in Gazze’ye iftar vaktindeki saldırısında 3 Filistinli hayatını kaybetti
Hastane kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusunun Deyr el-Belah kentindeki en-Nur Camisi çevresindeki bir çadıra düzenlediği hava saldırısında hayatını kaybeden 3 Filistinlinin cenazesi ile 3 yaralı Aksa Şehitleri Tugayı Hastanesi’ne nakledildi.
Öte yandan görgü tanıkları AA muhabirine, İsrail ordusunun yerlerinden edilen Filistinlilerin kaldığı çadıra iftar vaktinde hava saldırısı düzenlediğini belirtti.
Tanıklar, saldırıda 3 Filistinlinin yaşamını yitirdiğini, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 3 Filistinlinin de yaralandığını kaydetti.
Cenin Belediyesi: İsrail ordusu kamptaki 600 evi yıktı
Cenin Belediyesi'nden yapılan yazılı açıklamada, "Cenin Mülteci Kampı, 68 gündür devam eden İsrail saldırılarında, evlerin yıkılması ve yakılması, bazılarının ise askeri kışlalara dönüştürülmesi nedeniyle tamamen yaşanılmaz bir bölge haline geldi." ifadelerine yer verildi.
İsrail ordusunun kamptaki yaklaşık 600 evi ve altyapıyı tamamen yok ettiğini belirtilen açıklamada İsrail ordusunun ayrıca 360 bin nüfuslu Cenin kentine de sıkı bir abluka uyguladığı kaydedildi.
Cenin Kampı Medya Komitesinden yapılan açıklamada ise kamptaki 3 bin 250 konutun, İsrail saldırıları nedeniyle oturulamaz hale geldiğine işaret edildi.
İsrail ordusunun, kampa askeri takviye birlikleri ve dozerler gönderdiği, yerinden edilmelerin sürdüğü ifade edilen açıklamada kamp çevresinde yoğun şekilde gerçek mermi kullanıldığı ve insansız hava araçlarının (İHA) uçtuğu aktarıldı.
Açıklamada kampın 21 bin Filistinli mülteciye ev sahipliği yaptığı ve kamptaki tüm Filistinlilerin Cenin kenti ile kentin köylerine yerinden edildiği vurgulandı.
Filistin: İsrail, müzakerelerde elini güçlendirmek için Gazze'de sivil öldürmeye devam ediyor
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Gazze Şeridi'ndeki soykırımı yoğunlaştırmaya yönelik güvenlik istişareleri yürütmesiyle ilgili Filistin Dışişleri Bakanlığından yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, İsrail'in müzakere şartlarını kendi lehine iyileştirmek için askeri bir baskı unsuru olarak sivilleri öldürmeye devam ettiği, uluslararası toplumun da buna ses çıkarmadığı kaydedildi.
İsrail'in, Batı Şeria ve Gazze'de sivillere dönük işlediği suçlar, Filistinlilerin en temel insani haklardan mahrum edilmesi, aç ve susuz bırakılması, zalim bir ablukaya tabi tutulması ve Gazze'nin, Tulkerim ve Cenin mülteci kamplarının sistematik olarak yıkıma tabi tutulması kınandı.
"İsrail hükümeti, uluslararası toplumun sessizliğini kullanıp, soykırım, tehcir ve ilhak sürecini uzatıyor. Filistinli sivilleri öldürmeye devam ediyor." ifadesi kullanılan açıklamada, uluslararası toplumdan İsrail'i masum sivilleri öldürme işine son vermeye zorlaması istendi.
"Soykırım sona erdiği taktirde, müzakerelerin devamı için daha iyi bir ortam oluşacağı" kaydedilen açıklamada, İsrail'in "soykırım-müzakere" denkleminin kanlı ve sömürgeci siyasi bir tuzak olduğu vurgulandı.
İsrail basını, ordunun, Cenin ve Tulkerim kentlerindeki mülteci kamplarını dağıtmayı planladığını yazdı
Walla internet sitesi, İsrail ordusunun Batı Şeria'nın kuzeyine başlattığı saldırılarda karşı karşıya kaldığı en büyük zorluğun, "müstahkem şehirlere" dönüşen mülteci kamplarıyla başa çıkmak olduğunu belirtti.
Haberde, ordunun buralarda gözaltı operasyonları ya da suikastlar düzenlemek istediğinde bu bölgelere gizli güçler sokmak zorunda kaldığı, Filistinli silahlı grupların yakın köylere kaçtıkları ve saklandıkları kaydedildi.
Ordunun "kale" şeklinde tasarlanan bu kamplarda hareket özgürlüğünü yeniden sağlaması gerektiğine işaret edilen habere göre, İsrail Merkez Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Ali Belot, Cenin ve Tulkerim kentlerindeki mülteci kamplarının dağıtılarak sıradan mahallelere dönüştürülmesi gerektiği yönünde karar verdi.
Haberde ayrıca ordunun bu bağlamda kamplarda yeni yollar inşa etmeyi ve mevcut yolları genişletmeyi amaçlayan ve istihbari bilgilere dayanan gelişmiş ileri mühendislik çalışmalarına başladığı belirtildi.
Bunun kamplara çok yönlü erişimi sağlayacağı ve direnişin, bölgede yeniden konumlanma girişimlerini engelleyeceği savunuldu.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ndeki Filistinlileri zorla yerinden etmeye devam ediyor
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından yaptığı paylaşımda, Han Yunus kentindeki Abasan el-Kebira, el-Karara ve Kuza beldelerindeki Filistinlilerin sürgün edilmesine ilişkin bir harita paylaştı.
Adraee, söz konusu beldelerde yaşayan Filistinlilerin kentteki Mevasi bölgesine gitmelerini istedi.
Bunun saldırı öncesinde son uyarı olduğu tehdidinde bulunan Adraee, bu bölgeden havan mermileri atıldığını öne sürdü.
İsrail Hava Kuvvetleri, orduya "bebek katili" diyen akademisyenin derslerine son verdi
İsrail devlet televizyonunun haberine göre, İsrail Hava Kuvvetleri, pilotluk kursunda ders veren öğretim görevlisinin derslerine son verme kararı aldı.
Öte yandan, Ben-Gurion Üniversitesi'ndeki 26 profesörün okul yönetimine "üniversitenin ve öğrencilerin itibarına zarar verdiği gerekçesiyle" Ben-Daniel'in görevden alınmasını talep eden bir mektup yazdığı bildirildi.
Mektupta Ben-Daniel'in sözlerinin ifade özgürlüğü değil, "açık bir kışkırtma" olduğu iddia edildi.
Siyonist Im Tirtzu örgütü de Ben-Daniel'in "İsrail'deki hiçbir akademik kurumda yeri olmadığını" iddia ederek görevden alınması çağrısında bulundu.
İsrail basını: İsrail, alternatif bir öneri kapsamında 10 esirin serbest bırakılmasını talep ediyor
İsrail'in Yedioth Ahronoth gazetesinin ismini açıklamadığı kaynaklara dayandırdığı haberinde, İsrail'in, 12-20 Nisan tarihleri arasına denk gelen Hamursuz (Fısıh) Bayramı öncesinde ateşkes anlaşmasına varmayı umduğu ifade edildi.
Haberde, İsrail'in, Mısır'ın teklifinde öngörülen 5 esir yerine Gazze'deki 10 esirin serbest bırakılmasında ısrar ettiği belirtildi.
İsrail, Ramazan Bayramı'nda Harem-i İbrahim Camisi'ni Müslümanlara açmayı reddetti
Filistin Evkaf ve Din İşleri Bakanlığından yapılan açıklamada ifadelerine yer verilen Filistin Evkaf ve Din İşleri Bakanı Muhammed Necm, İsrail’in Ramazan Bayramı'nda Harem-i İbrahim Camisi'ni tüm bölümleri ve avlularıyla birlikte ibadete açmayı reddettiğini söyledi.
Necm, ramazan ayının başlangıcından bu yana İsrailli yetkililerin camiyi ibadete tamamen açmayı 6'ncı kez reddettiği belirterek, bunu, Harem-i İbrahim Camisi'ne yönelik apaçık ve benzeri görülmemiş bir saldırı, Müslümanların duygularını kışkırtma ve dini ritüellerin kutsallığına saygısızlık olarak nitelendirdi.
Bakan Necm, "Bu ret, işgalci İsrail güçlerinin Harem-i İbrahim Camisi'ni kontrol altına alma ve onu, içinde mabedimize, camimize ve vakıf mallarımıza karşı ihlallerin sürdürüldüğü Talmud sinagoguna dönüştürme politikasını teyit ediyor." ifadesini kullandı.
Necm, İsrail'in Yahudileştirme planlarına karşı Filistin halkının kararlılığını ve direncini göstermek için El Halil halkını bugün sabah namazı ve bayram namazlarında Harem-i İbrahim Camisi'ne gelmeye ve camide bulunmaya çağırdı.
Harem-i İbrahim Camisi, ramazan ayında cuma günleri tamamen Müslümanların ibadetine açılıyordu ancak İsrail makamları bu yıl söz konusu uygulamayı yerine getirmedi.
Sosyal medyada İsrail ordusunun "etnik temizlik" yaptığını söylemişti
The Times of Israel'in haberine göre, Ben-Daniel, Mart başında sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda, İsrail askerlerinin "çocukları öldürme emirlerini gönüllü olarak yerine getirdiğini", askerlere "Filistinli çocukları öldürmenin öğretildiğini" ve İsrail ordusunun "bebek katili olduğunu" yazmıştı.
İsrail ordusunun Batı Şeria'da "etnik temizlik" yaptığını söyleyen Ben-Daniel, İsrail'in "apartheid" bir rejim olduğunu kaydetmişti.
Ben-Daniel, bu yorumlarının ardından Im Tirtzu örgütü tarafından hazırlanan ve binden fazla öğrencinin imzaladığı bildirilen bir dilekçe nedeniyle üniversite yönetimi tarafından açığa alınmıştı.
Daha sonra üniversiteden yapılan açıklamada, öğretim görevlisiyle ilgili şikayetlerin incelendiği ve açığa alma kararının kaldırılmasına karar verildiği belirtilmişti.
Üniversite, Ben-Daniel'in söz konusu yorumları nedeniyle özür dilediğini aktarmıştı.
Haaretz gazetesi ise 100'den fazla öğretim görevlisinin okul yönetimine yazdıkları bir mektupla Ben-Daniel'e destek verdiğini kaydetmişti.
Akademisyenlerin mektupta, Ben Daniel'in eleştirilerinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ifade ettiği ve üniversiteyi akademisyeni "cadı avından" korumaya çağırdığı belirtilmişti.
UNRWA: 2 Mart'tan bu yana Gazze'ye insani yardım girişi olmadı
UNRWA'nın X hesabından yayınlanan raporda, Gazze'ye 2 Mart’tan bu yana İsrail'in engellemesinin ardından insani ya da ticari hiçbir malzeme girmediği belirtildi.
Raporda UNRWA Genel Komiseri Philip Lazzarini'nin "Gazze halkı, hayatta kalabilmek için İsrail üzerinden yapılan ithalatlara bağımlı. Yardımın girmediği her geçen gün, daha fazla çocuğun aç karnına yatması, hastalıkların yayılması ve yoksulluğun derinleşmesi anlamına geliyor." şeklindeki ifadelerine yer verildi.
Deyr el-Belah'ta 19 Mart'ta iki BM misafirhanesinde düzenlenen saldırıda bir Birleşmiş Milletler Proje Hizmetleri Ofisi (UNOPS) çalışanının öldüğü, 6 BM personelinin yaralandığı hatırlatılan raporda, 7 Ekim 2023’ten bu yana 284 UNRWA personelinin öldürüldüğü kaydedildi.
Raporda ayrıca Gazze Şeridi genelinde 25 Mart itibarıyla 22 UNRWA sağlık merkezinden sadece 6’sının ve geçici sağlık merkezi olarak kullanılan 4 ek UNRWA kiralık tesisinin faaliyet gösterebildiği, sağlık hizmetlerinin, hem barınma merkezlerinin içinde hem dışında bulunan 53 tıbbi nokta aracılığıyla sağlandığı aktarıldı.
İsrail bombardımanlarının yeniden başlamasından bu yana UNRWA'nın çocuklara yönelik eğitim ve psikososyal destek faaliyetlerini azaltmak zorunda kaldığına dikkat çekildi.
Filistin Kızılayı: İsrail, kayıp 9 sağlık görevlisine ulaşılmasını bilinçli olarak engelliyor
Filistin Kızılayı'ndan yapılan yazılı açıklamada, 7 gündür kendilerinden haber alınamayan sağlık çalışanlarının İsrail güçleri tarafından kuşatılarak doğrudan hedef alındığı belirtilerek, İsrail’in kurtarma ekiplerinin bölgeye girişine izin vermediği ifade edildi.
Açıklamada, kaybolan çalışanların hayatından İsrail’in sorumlu tutulduğu ve son temas anında, ekiplerin yoğun ateş altında kaldığı ve yaralananlar olduğu bilgisinin alındığı ifade edilerek, uluslararası topluma İsrail'e baskı yaparak kayıp ekiplerin akıbetini öğrenme ve sağlık çalışanlarının korunması için acil önlemler alma çağrısında bulunuldu.
İsrail ordusu, Gazze'de düzenlediği saldırıda ambulans ve itfaiye araçlarını hedef aldığını itiraf etti
İsrail ordusundan yapılan açıklamada, İsrail güçlerinin Refah kentinin Tel Sultan bölgesinde düzenlediği saldırıda ambulans ile itfaiye aracını "şüpheli görüp" ateş açtığı belirtildi.
Açıklamada, "İlk soruşturmanın ardından, şüpheli araçlardan bazılarının ambulans ve itfaiye aracı olduğu belirlendi." ifadesine yer verildi.
Hamas: İşgalci İsrail’in Filistin ve Kudüs'ün hiçbir karışında meşruiyeti yoktur
Hamas’tan Filistin Toprak Günü’nün 49. yıldönümü münasebetiyle yapılan yazılı açıklamada, “Biz tarihi topraklarımıza kök salmış durumdayız, işgalin (İsrail), kalbinde Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın bulunduğu bu topraklarda bir karış bile egemenliği ve meşruiyeti yoktur.” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi, Batı Şeria ve Kudüs’te soykırım, etnik temizlik, ilhak projeleri ve Yahudi yerleşimcilerin aracılığıyla faşizan politikalar yürüttüğüne dikkat çekilerek, “Topraklarımızı ve kutsal mekanlarımızı savunmanın, meşru haklarımızı geri kazanmanın ve İsrail'in tüm saldırgan işgal planlarını engellemenin tek yolu direniştir.” ifadeleri kullanıldı.
Toprak Günü’nün mücadele ve direnişin ilham aldığı güçlü bir model olduğu ifade edilen açıklamada, “Aksa Tufanı”nın Filistin halkına ve topraklarına ilişkin tüm planları bertaraf eden güçlü bir mücadele sembolüne dönüştüğü vurgulandı.
Açıklamada, Filistin halkının İsrail’i topraklarından kovana kadar, topraklarına bağlı kalacağına işaret edilerek, başkenti Kudüs olan tam bağımsız ve tam egemen bir Filistin devletinin kurulmasının mücadelesinin süreceği kaydedildi.
Toprak Günü nedir?
İsrail, 30 Mart 1976'da ülkenin kuzeyindeki Celile bölgesinde yaşayan İsrail vatandaşı Filistinlilere ait binlerce dönüm araziye el koymuştu. Bunun üzerine Filistin halkı, bu gasbı protesto etmek için genel greve gitmiş ve gösteriler düzenlemişti.
İsrail polisi gösterilere katılan Filistinlilere ateş açarak 6 kişiyi öldürmüş, binlerce kişiyi yaralamıştı.
İsrail'in kuzeyindeki Celile bölgesinde bulunan Deyr Hanna beldesinde yaşanan bu olay, polis ile İsrail vatandaşı olan Filistinli kitleler arasında yaşanan ilk kitlesel çatışma olması sebebiyle büyük önem kazanmıştı.
Olayın gerçekleştiği tarihte Deyr Hanna beldesinde yaşayan Filistinlilerin yaklaşık yüzde 20'sini Hristiyanlar, geri kalanını ise Müslümanlar oluşturuyordu.
"Toprak Günü" olarak anılan bu olay, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmanın kaynağı olan toprak konusunda Filistinlilerin gösterdiği direnişin simgesi olarak görülüyor.
Filistinliler topraklarının yüzde 15'ini kullanabiliyor
Toprak Günü'nün geçmişi "Nekbe" (Büyük Felaket) olarak bilinen 1948'de İsrail'in kurulması ve sonrasındaki olaylar zincirine kadar uzanıyor.
Filistin İstatistik Merkezinin Mart 2015'teki verilerine göre İsrail, 27 bin kilometrekarelik Filistin topraklarının yüzde 85'ine el koymuş durumda. Filistinliler kendi vatanlarının sadece yüzde 15'ini kullanabiliyor.
Gazze'deki hükümet: Geçici yönetim, Mısır'ın mutabık kaldığı vizyona göre kurulmalı
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Gazze'deki mevcut hükümet kurumlarının, sağlık, eğitim ve belediyecilik hizmet sektörleri başta olmak üzere soykırımın gölgesinde zor şartlar altında yaşayan vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanmasını hedeflediği ve siyasi boyutlardan uzak salt hizmet odaklı faaliyet gösterdiği belirtildi.
Açıklamada, "Gazze'deki geçici yönetimin, Mısır'ın üzerinde mutabık kaldığı vizyona göre mümkün olan en kısa sürede oluşturulmasını umuyoruz." ifadesine yer verildi.
Bu yönetimin, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ni bir araya getirecek Filistin hükümetinin kurulması için gerekli şartlara zemin hazırlayacağı kaydedilen açıklamada ayrıca Gazze Şeridi'nin yeniden inşasını öngören "Arap Planı"nın uygulanmasının da önemine dikkat çekildi.
Açıklamada bu planın hayata geçirilmesi için her türlü maddi ve siyasi desteğin gerektiği ifade edilerek, uluslararası topluma ve uluslararası ve bölgesel finans kuruluşlarına bunun için gerekli desteğin bir an önce sağlanması çağrısı yapıldı.
Hamas Sözcüsü Hazim Kasım, 4 Mart'taki açıklamasında, Hamas'ın, ulusal mutabakatla sağlanan ve Gazze'nin yeniden inşasını mümkün kılacak hiçbir düzenlemenin önünde engel olmayacağını belirtmişti.
Gazze Şeridi'nin geleceğine ilişkin hiçbir idari düzenlemenin parçası olmayacaklarını ifade eden Kasım, bunun ulusal uzlaşıyla belirlenmesi şartıyla kabul edilebileceğini ve hiçbir dış gücün müdahalesine izin vermeyeceklerini kaydetmişti.
Hamas, Aralık 2024'te, Mısır'ın, Gazze'nin idaresi için "toplumsal destek komitesi" kurulması yönündeki önerisini kabul ettiğini duyurmuştu.
Mısır'ın planı, 6 aylık geçici aşamada Gazze Şeridi'nin idaresi için bağımsız bir komitenin kurulmasını, Filistin yönetimine bağlı çalışacak söz konusu komitenin Filistinli herhangi bir gruba mensup olmayan teknokratlardan oluşacağını içeriyor.
İsrail, arabulucuların sunduğu yeni ateşkes önerisine, karşı teklifle yanıt verdi
İsrail Başbakanlık Ofisi'nin açıklamasında, arabulucu ülkelerin Gazze’de ateşkes ile karşılıklı esir takası yapılması için sunduğu teklife karşı bir teklif yapıldığı belirtildi.
Açıklamada, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun sunulan yeni ateşkes ve esir takası teklifini değerlendirmek üzere dün gece istişare toplantısı yaptığı aktarıldı.
Tel Aviv yönetiminin arabuluculara kendi teklifini öğlen saatlerinde ilettiği bildirilen açıklamada, karşı teklifin "ABD ile tam koordinasyon içinde" verildiği aktarıldı.
Arabuluculardan gelen ateşkes önerisi ve İsrail'in karşı teklifinin içeriğine ilişkin bilgi paylaşılmadı.
Hamas'ın arabulucuların ateşkes önerisini kabul ettiği belirtildi
İsrailli Walla internet sitesinin İsrailli bir yetkiliye dayandırdığı haberinde, Hamas’ın ateşkesin yenilenmesi, uzun vadeli ateşkes için müzakerelere başlanması karşılığında İsrailli 5 esiri bırakmayı kabul ettiği bildirildi.
İsrailli yetkili, arabulucu ülkelerden Mısır'ın sunduğu teklif üzerine uzlaşılmasının Filistin’de yarın başlayacak Ramazan Bayramı’na yetişmesinin mümkün olmadığını öne sürdü.
Hamas’ın kabul ettiği teklife göre ateşkes, Ramazan Bayramı'nın ilk gününden 19 Nisan’da sona erecek Hamursuz Bayramı'na kadar sürecek.
Kaynak:Anadolu Ajansı
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.