İstanbul yolculuğu
35-40 sene evvel İstanbul yolculuğu esnasında Ankara üzeri İstanbul'a kumaş almaya gidiyordum. Ankara makası geçtik. Ben şoförün arka koltuğunda oturuyordum. Yolculuk sırasında diğer yolcularla sohbete koyulduk. Şoförün ismi Hasan Hüseyin idi. Yolcularla sohbet koyulaştı, iş siyasete dayandı. Benim sağımda oturan yolcular iki üç kişi Halk Partili, şoför Adalet Partili idi, hararetli bir tartışma başladı. Ben bu esnada ortalığı hararetlendiriyordum. Yolculuk devam ediyordu. Kızılcahamam’ı geçtik, şoför sağ taraftakilere laf atarken, önümüze bir at çıktı aman dikkat abi demeye kalmadı arabayı hafif solladı. Bir ses duyduk, bir patırtı koptu. Şoför otobüsü durdurdu. İndik otobüsün sağ tarafı hafif göçmüştü. Atı göremedik herkes panik oldu, moraller bozuldu. Şoför direksiyona oturdu, “Allah Allah bu atın önüme ikinci çıkışı” dedi. Bir kilometre gittik gitmedik “Hasan Hüseyin abi dedim sana bu attan sana hayır yok bu atı bırak” dedim. Bütün otobüs benim bu sözüme gülmeye başladı. Şoför otobüsü durdurdu, bana “in arkadaş seni götürmüyorum” dedi. Ben de “Nereye indiriyorsun gecenin üçünde, hiç bir yere inmem dedim, bütün otobüs arkamda” dedim. Bunu latife olarak yapmıştı. Hafif gülümsedi otobüsü çalıştırdı yolculuk devam ediyordu. Gerede'ye geldik çay molası verdik. Şoför Hasan Hüseyin abi yanıma geldi elimden tuttu, “Sana yemek ısmarlayacağım” dedi. Beraber oturduk, yemek yedik, çay içtik. O yolculuktan sonra her İstanbul'a gittiğimde Hasan Hüseyin abi ile giderdim. Aramızda bir bağ oluştu ve dost olduk. Çok babacan, mert bir insandı.
Not: O zamanlar Çörcül İsmet, Muzaffer Tetik Yusuf Türk, Konya'nın ünlü şoförlerindendi. Bu isimler yolcular tarafından tercih edilen şoförlerdi. Ölenlere rahmet kalanlara sağlık ve sıhhat dilerim. Şu anda yollarda olan bütün şoförlerimize kazasız belasız hayırlı yolculuklar dilerim.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.