Kış geldi Konya’da gribin doğal ilacına ilgi arttı!
Soğuk havaların gelmesiyle birlikte Konya'da kelle paçaya olan talep patladı. Halk arasında doğal antibiyotik olarak bilinen bu lezzetli çorba, hem damakları şenlendiriyor hem de bağışıklık sistemini güçlendirerek vatandaşların soğuk algınlığına karşı korunmasına yardımcı oluyor.
“KONYALILAR SAKATAT ÇORBALARINI SEVİYOR”
25 yıldır Konyalılara hizmet ettiğini belirten Kadir Genç, ”Kuzu kelle ve paçalarla günün 20 saatini harcayarak, hakiki kemik suyuyla hazırlayıp, müşterilerimize sunacak şekle getiriyoruz. Kelle paçanın sağlığa faydalı olduğunu doktor müşterilerimiz söylüyor. Devamlı belirli aralıklarla gelen doktor müşterimiz oldukça fazla. Konyalı ve Konyalı olmayan çok fazla potansiyel müşterimiz var. Konyalı müşterilerimiz kelle paça, işkembe, kısaca bütün sakatat çorbalarını tüketiyorlar. Ayrıca kuzu kellesini söğüş olarak ve fırında kızarmış olarak çok seviyorlar” dedi.
“KELLE PAÇA, KUZU KELLESİNDEN OLACAK”
Boykot ürünlerini iş yerlerine koymadıklarını ifade eden Genç, “Yerli ürünlerimizin çeşitlerini bulunduruyoruz. Boykot ürüne malzemeye yer yok. Biz, başka yerlerden ayıran özelliğimiz, 20 saat kuzu kellesini, orijinal olarak bizim bildiğimiz gibi hazırlamamız. Kendimize göre değişiklik yapmamız gerekiyor. Bundan dolayı 13 yıldır bizi bırakmayan müşterilerimiz var. Allah hepsinden razı olsun. Ben, Konya'ya 41 sene önce geldim. Konya’yı tercih etmemdeki neden, Konya’nın tarihi ve medeniyet şehri olmasıydı. Güzel yetiştirilmiş nesil için güzel bir ortam sunduğunu düşündüğümden Konyalı insanları anlayışlı ve sıcakkanlı olarak gördüm. Bugün de o tarz olarak burada yaşıyorum. Aynı zamanda hala da seviyorum. Gıdalar da ne olursa olsun kalite her zaman vazgeçilmez olmalı. Kelle paça, kuzu kellesinden olacak. İşkembeyi Kırmıştan getiriyorum. Sıcak su ile elde temizlenmiş, lezzetlenmiş, kimyasal olmadan temizlenmiş olarak geliyor. Bu da onu otomatik olarak çok lezzetli yapıyor. Son zamanlar da insanların kolajen alması vücuda çok faydalı olduğundan bütün doktorlar söylüyor. Bizim kelle paça ve ayak paça gerçekten kolajen bakımından çok iyi. Bu da günde 20 saat gibi uzun bir sürede sık sık kemik suyundan dolayı oluyor. Emek vermeden olmuyor” diye konuştu.
"BİZİM FARKIMIZ EMEĞİMİZDİR"
Restoranlarında sadece Kahramanmaraş’a özgü lezzetleri değil birçok farklı lezzetleri de barındırdıklarını söyleyen İşletme sahibi Kadir Genç, kendilerine özel pişirme ve soslama tekniklerini anlattı. “Her çeşit yemeği kendimize özgü pişirme teknikleriyle lezzetlendiriyoruz. Örneğin, kelle paçayı yaklaşık 12 ila 13 saat arasında pişirerek kemikten elde ettiğimiz suyu kullanıyoruz. Bunun dışında ayak paçayı yaklaşık 20 saat gibi bir sürede pişirerek servis ediyoruz. Türkiye’nin her yerinde olan bu lezzetlerde bizim asıl farkımız ise emeğimizdir. Tabii sadece bu pişirme tekniği ile değil kendimize ait soslarımızla da çorbalarımızı tatlandırıyoruz. Bir başka çorba çeşidi olarak ise işkembeyi de dükkânımızda barındırıyoruz. Kahramanmaraş’a özgü olan sumak ekşi sosumuzu neredeyse birçok yemeğe katarak farklı tatlar elde etmeye çalışıyoruz. Özellikle bu bahsettiğim sos Türkiye’de birçok yerde kullanılmaz iken bizler her yemeğin içerisinde yakıştırıyoruz. Örneğin bamya çorbasının içerisine de aynı soslarımızı ilave ediyoruz. Pekmez gibi saatlerce kazanlarda kaynayan Sumak ekşiyi de kendimiz yapmaya çalışıyoruz. Lezzetlerimizi tatmayanlar varsa mutlaka gelip tatsınlar. Bizimki çorba değil, şifa” şeklinde konuştu.
"PİŞİRME SÜRECİNDE İKİ VARDİYA DEĞİŞİYOR"
Ürünlerinin önceden değil misafirlerinin siparişleri sonrasında pişirildiğini belirten Maraş Çorbacısı sahibi Genç şöyle konuştu. “Öncesin yapılan pişirme işleminin ardından tekrar ısıtmak durumunda kalınınca yemek lezzetini kaybediyor. Fakat bizde siparişten en geç yarım saat sonra masada olmuş olur. Çünkü sıfırdan pişmiş bir ürünü masalarımıza koyuyoruz. Anlayacağınız ilk piştiğinde sizin önünüze geliyor. Çorbalarımız geceden başlayan vardiya ile ertesi gün değişen iki vardiya sonucunda pişmiş oluyor. Hatta pişirme sürecinde dükkânımızda yer alan arkadaşlar gececi ve gündüzcü olarak fırın başında duruyor. Dükkânımız daha çok sabah ve öğlenleri daha az yoğunlukta çalışırken en çok müşteri ağırladığımız saat aralığı ise 17.00 ve 02.00 arasında oluyor. Çorba ve yemek türleri daha çok akşamları tüketildiği için bu yoğunlukta çalışmaktayız. Lokantamızın iç bölümünde 50 dış bölümüyle birlikte 100 misafiri ağırlayabiliyoruz. Sabah saat 05.00 ve 11.00 arasında da aynı zamanda paket servislerimiz vardır” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.