Bazen söylemlerin hiçbir anlamı olmadığı anlar olur. Yaşamınızı ve insanlığınızı sorguladığınız anlar.

Biliyorum bu satırları yazmak ne kadar zorsa okumak da bir o kadar meşakkatli. Bu yüzden birazdan belki siz de bu yazının sonuna doğru yolculuk etmeyeceksiniz.

Devam edenlere seslenelim.

Lütfen bu haberleri gördük, biz ne yapabiliriz demeyin. Birkaç yüz kilometre ötemizde 3-4 yaşındaki çocuklar anasız babasız, içi çamur deryası, çatısından su akan çadır bezleri altında emekliyor.

Görüntüleri görüp duygulanmamak elde değil.

Bunun milleti, ırkı, dini, diyaneti yok, olmamalı…

Maalesef kapımızın önünde alçakça bir savaş sürüyor. 250 bin insan tekrar göç halinde ve sınıra dayandı. Türkiye’ye alalım almayalım bu tartışma umurumda değil.

Evimizin içinde üşüdüğümüz şu günlerde çamur deryasının içinde aç susuz bekleyen bebekler, çocuklar anneler…

İnsanlığımızı sorgulamak için yeterli…

Azıcık empati yapamaz mıyız?

Bu zulmü yapanlar elbette cezasını çekecek lakin burada mı ahirette mi rabbim biliyor.

Konya nüvedir. Konya başkenttir. Siyasetten ticarete Konya bu ülkeye yüzyıllardır önder olmuştur. Konya Müslümanlığın da Türklüğün de kalesidir. Hala bu çatıyı yok edemediler Allah’ın izniyle de yok edemeyecekler.

Konya’dan bir ateş yakmalıyız. Bu ateş bütün ülkeyi sarmalı…

Kızılay elbette elinden geleni yapıyor ama tek kurum tek başına ne yapabilir?

Odalarıyla, Sivil toplumuyla, sanayicileriyle, belediyeleriyle… Her şeyden öte öz Konyalı halkıyla…

Biran evvel bir şeyler yapmalıyız.

Dernek kurum vakıf şu bu kim öncülük etmiş hiçbir önemi yok. Yeter ki doğru yere ulaşsın.

Şu an için ilk etapta Kızılay Selçuklu şubesi 20 Ocak’ta bir yardım tırı hazırlığı içinde. Tır Konya’dan kalkacak. Ama yetmez!

Şahsım adına elimden geleni yapacağım, lütfen cüzi de olsa buraya yardım edelim. Maddi manevi elimizden ne geliyorsa…

Durum kötünün de kötüsü halde…

Sünger minder, yün battaniye, çocuk botu montu… Elden ne gelirse…

İdlib yanıyor. Şu buz kesen havalarda canını kurtarmak için Türkiye sınırına sığınan o çocuklardan vallahi hepimiz mesulüz!..

Herkesin elinde internet var. Açın o görüntüleri bir izleyin. Haber bültenlerinde kısacık geçen o hazin iç burkan kahrettiren o görüntüleri…