Konya’nın Arkeoparkları: Tarihin izlerini burada keşfedeceksiniz!

Konya’nın Arkeoparkları: Tarihin izlerini burada keşfedeceksiniz!
 Editör
Konya’nın tarihini gün yüzüne çıkaran, yerli ve yabancı birçok turistin uğrak noktası olan arkeoparklar ziyaretçilerini bekliyor

Konya’da gün geçtikçe tarihe ışık tutan, geçmiş dönemin izlerini yansıtan birçok yapı gün yüzüne çıkıyor. Geçmiş medeniyetlerin yaşantılarını, kültürlerini yakından görmek isteyenler için, 7’den 70’e herkes tarafından büyük ilgi gören Konya’nın arkeoparklarını haberimizde derledik. İşte o arkeoparklar…

KİLİSTRA ANTİK KENTİ

Kilistra Antik Kenti, Konya'nın 49 km güneybatısında, bugünkü Gökyurt İlçesi sınırları içerisinde yer alıyor. Bizans Dönemi'nde ilk Hıristiyanların sığındığı bölge olarak da tarihe geçti. Kilistra’nın kolay kazılabilen yapılı toprak olması nedeniyle ilk Hıristiyanların mağaralarda, oyuklarda ve daha sonra kazılıp genişletilen sığınaklarda gözlerden uzak kalmayı tercih ettikleri bir coğrafya olma özelliğine sahip. İsa'nın hayatında ve Hıristiyanlık tarihinde büyük hizmetleri, gayretleri ile tanınan ünlü havari Aziz Paul da Kilistra'ya uğramış ve bir süre burada kalmış.

2020-ocak-kilistra-1.jpg

Sümbül İni Kilisesi'nin bulunduğu yerin bugün bile 'Paul Önü' olarak anılması bu anıların ne kadar derin ve canlı olduğunu gösteriyor. Konacak'ta kaya oyuklarına oyulmuş mezarlara antik kentin iç kısımlarına doğru uzanan yoldan ulaşılıyor. Yakınlarında bulunan büyük salon, odalar ve evler gezilebiliyor.

kil.jpg

Güneyde bulunan Sandıkkaya'daki Yunan haçı planlı şapel tek parça kaya kütlesinin oyulması ile yapılmış. Ayrıca Kral Yolu'nu takip edilerek diğer gözetleme kuleleri, karakol, sarnıç ve 'Kapçı-ini'yi gezilebilir. 'Paul-önü' adı verilen bu yeri ziyaret ettikten sonra Ardıçlı Tepesi'ni ziyaret edilebilir.

kilistra-gokyurt-1.jpg

Şarap evinin girişindeki taş yazıtta: “Ben Gaius, Gaius’un oğluyum. Kilistra köyündenim. Yedi lejyona katıldım. Madalyalarım, bileziklerim ve zaferlerim oldu. Vasiyetim gereği bu taşın oğlum Gaius Petranius ve yeğenim Lucas Petranius için türbe olarak dikilmesini emrettim” ifadesi Yunanca olarak yer alıyor. Günümüzde Kilistra’da arkeolojik kazılar ve çalışmalar halen devam ediyor.

medium-kilistra-gokyurt-2.jpg

VASADA ANTİK KENTİ

Vasada Antik Kenti, Beyşehir Gölü'nün güneydoğusunda, Suğla Gölü'nün kuzeydoğusunda, Konya'ya 80 kilometre, Beyşehir'e 26 kilometre ve Seydişehir'e 13 kilometre uzaklıkta Bostandere Mahallesi'nde yer alıyor. Vasada Şehri, antik çağlardan beri çeşitli kaynaklarda Mistheia, Amblada, Isauria antik yolu üzerinde bulunan bir Helenistik şehir olarak anılıyor.

bostandere-vasada-1-1080x520.jpg

At nalı biçiminde doğal bir tepenin düzeltilmesiyle oluşturulan tiyatronun küçük bir bölümü, 1970'li yıllarda başlayan ve 2 yıl süren ilk kazılarda ortaya çıkarılmış. Ancak yakın zamana kadar tiyatronun bazı oturma yerleri yıkılmış, güney, kuzey ve üst kısımlardaki oturma yerleri tamamen sökülerek evlerin yapımında kullanılmış. Kazılardan anlaşıldığına göre, mesire yeri bulunmayan tiyatroda, yüksekliği 45 cm, genişliği 84 cm olan 15 oturma sırası ve beş adet çıkan merdiven bulunuyor. Yukarı çıkan merdivenlerin basamaklarının alt kısmı aslan pençesi şeklinde yapılmış olup tiyatroya ayrı bir güzellik katmış. Oturma yerleri gri andezit taşından yapılmış olup, bu taşların getirildiği taş ocağı tiyatronun yaklaşık 2 km güneydoğusunda ve kalenin çevresinde yer alıyor.

20170213115527564-vasadaantikkenti.jpeg

M.Ö. 2. yüzyılda en parlak dönemini yaşayan Vasada kentinde yapılan kazılarda ortaya çıkarılan malzemeler, mimari parçalar, yazıtlar ve yapılar göz önüne alındığında Vasada'nın 3.000 kişilik amfi tiyatrosuyla önemli bir yerleşim yeri olduğu anlaşılıyor. Roma Dönemi'ne ait Vasada Antik Kenti, Konya Koruma Kurulu kararıyla 1988 ve 1996 yıllarında iki kez Birinci Derece Arkeolojik Sit Alanı ilan edilmiştir. Bugünkü Bostandere ise 1996 yılında Konya Koruma Kurulu tarafından III. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescil edilmiş.

BONCUKLU HÖYÜK

Boncuklu, Konya il sınırları içerisinde, deniz seviyesinden yüksek bir plato üzerinde yer alan 10 bin 500 yıllık bir köy yerleşimi ve 8500 yıllık geçmişi olan kerpiç evleriyle dünyanın en eski köy yerleşimlerinden biri olma özelliğini taşıyor. 10 bin yıl önce yerleşik yaşamı ve çiftçiliği hayatımızın normal bir parçası haline getiren bir devrimin parçası. Boncuklu, ovadaki köy yaşamının en erken evresine ait birkaç arkeolojik alandan biri. Daha iyi bilinen komşusu Çatalhöyük'ten 1.000 yıl önce işgal edilmiş.

dsc0606.jpg

Modern zamanlarda, Boncuklu'nun antik bir yerleşim yeri olarak tanınmasından önce, Hayiroğlu köylüleri höyüğü harman yeri olarak kullanmış ve hasat ettikleri ürünlerden tahıl çıkarmışlar. Sonuç olarak, yer yer hasar görmüş ve sitedeki harman izlerine bugün bile rastlanabiliyor. Site, ilkbahar yağmurlarından sonra sitenin yüzeyinin tarih öncesi boncuklarla parıldamasıyla ilişkili olarak Boncuklu (Boncuklu) veya yerel halkın dediği gibi 'boncuklu yer' olarak adlandırılıyor.

dsc0596.jpg

dsc0598.jpg

dsc0597.jpg

ÇATALHÖYÜK

Çatalhöyük, medeniyetlerin beşiği Anadolu'nun kalbinde, dünyayı birbirine bağlayan yolların kavşağında, 9500 yıllık geçmişe sahip antik bir kent olma özelliğine sahip.

catalhoyuk.jpg

Bereketli Konya Ovası'na hakim bu tarihi kalıntılar, dünyanın ilk sivil ve dini mimari örneklerini, sanatsal ve kültürel geleneklerin gücünü, 2000 yıllık kesintisiz şehir yaşamının renkli izlerini ziyaretçileriyle paylaşıyor.

catalhoyuk-1.jpg

Çatalhöyük, Çumra ilçesine bağlı Küçükköy Mahallesi sınırları içerisinde, büyüleyici mimari yapıları ve bugün bile canlılığını koruyan kentiyle, atalarından sadece 9 kilometre uzaklıktaki Boncuklu Höyük'te 2000 yıldır varlığını sürdüren yerinde ziyaretçilerini bekliyor.

catalhoyuk-2.jpg

catalhoyuk-4.jpg

catalhoyuk-5.jpg

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.