Korkutan projeksiyon: Türkiye nüfusu o tarihte 50 milyona düşecek

Korkutan projeksiyon: Türkiye nüfusu o tarihte 50 milyona düşecek
85 milyon 372 bin 377 kişilik nüfusuyla 194 ülke arasında 18. sırada yer alan Türkiye'nin gelecek nüfus projeksiyonu korkuttu

Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Eryurt, AA muhabirine, hazırladığı nüfus projeksiyonu ve Türkiye'de doğurganlık hızının düşmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

2022'de dünya nüfusunun 8 milyarı aştığına dikkati çeken Eryurt, geçen yıl Hindistan nüfusunun Çin'i geçtiğini, 1979'dan beri tek çocuk politikası uygulayan Çin'de 2015'te iki çocuk politikasının, 2021'den itibaren de üç çocuk politikasının uygulanmaya başlandığını anımsattı.

Türkiye'de de son açıklanan nüfus istatistiklerinde ülke nüfusunun 85 milyonun biraz üzerinde olduğunu, ancak nüfusun bir önceki yıla göre sadece 93 bin kişi arttığını belirten Eryurt, "Cumhuriyetin 100'üncü yılında, Cumhuriyet tarihinin en düşük nüfus artış hızına tanık olduk. Son açıklanan doğum istatistiklerine göre, Türkiye'de doğum oranı 1,51 çocuğa düşmüş durumda. Aslında 2014'ten beri doğum oranları düzenli düşme eğilimi içerisindeydi, 2017 itibarıyla yenilenme düzeyinin altına düşmüştü. Son olarak da 1,51 çocuğa indi." dedi.

İstanbul, Ankara ve İzmir'de doğum oranlarının 1,2 çocuğa kadar düştüğünü kaydeden Eryurt, Türkiye genelinin, bu 3 ili gecikmeli de olsa takip ettiğini ve bu düşme eğiliminin var olan tabloda devam etmesinin beklendiğini dile getirdi.

"Nüfus 88 milyona ulaştıktan sonra yatay azalan eğilime girecek"

Prof. Dr. Eryurt, Türkiye ile benzer özelliklere sahip İspanya ve İtalya gibi ülkelerde 10 yıl içerisinde, doğum oranlarının 1,5 çocuktan 1,2 çocuğa düştüğünü anlattı.

Bu veriler ışığında, Türkiye'de doğum oranının 1,2 çocuğa düşeceği ve sonrasında da sabit kalacağı öngörüsüyle nüfus projeksiyonu hazırladığını bildiren Eryurt, şöyle konuştu:

"Türkiye nüfusu için uzun süredir '100 milyona ulaşır mı' diye bir beklenti söz konusuydu. Projeksiyon sonuçları, bırakın 100 milyonu 90 milyona ulaşamayacağımızı gösteriyor. Türkiye nüfusu 2040'lara doğru yaklaşık 88 milyona ulaştıktan sonra yatay azalan bir eğilime girecek ve 2050'lere kadar bu şekilde devam edecek. Türkiye nüfusu, 2070'lerin ortasına doğru 70 milyonun, 2100'de 50 milyonun altına düşüyor."

15 yaş altı nüfusun azalma eğilimini hızlı şekilde devam ettireceğini aktaran Eryurt, projeksiyona göre 15 yaş altı nüfusun 2050'de 10 milyona, 2100'de 4 milyona kadar düşeceğini söyledi.

"Çalışma çağı nüfusu, 2050'lere kadar yüzde 60 civarında kalacak"

Eryurt, 15-64 yaş aralığı çalışma çağı nüfusunun bir süre aynı oranda devam etmesinin öngörüldüğüne dikkati çekerek şöyle devam etti:

"2050'lere kadar çalışma çağı nüfusunun, oransal olarak yüzde 60'lar civarında kalacağını söyleyebiliriz, 2075 itibarıyla yüzde 60'ların altına düşmeye başlıyor, 2100'e geldiğimizde yüzde 50'ler seviyesinde oluyor. Sayısal olarak baktığımızda, çalışma çağı nüfusu 2075'te 41 milyona, 2100'de 24 milyona kadar düşecek. Bu projeksiyon dönemi boyunca en hızlı artacak nüfus aslında yaşlı nüfus. 2050'lerin ilk yarısında her 4 kişiden birinin, 2070'lerin ortasında her 3 kişiden birinin 2100'lere doğru her 10 kişiden 4'ünün 65 yaş üzeri nüfusa dahil olmasını bekliyoruz."

"Nüfus piramidinin tersine tanıklık etmiş olacağız"

Nüfus piramidinin yaş yapısı olarak tersine dönmesinin öngörüldüğüne işaret eden Eryurt, "2100 yılında bizim 1960-70'lerde sahip olduğumuz nüfus piramidinin tersine tanıklık etmiş olacağız. En kalabalık grup, en yaşlı gruplar olacak. TÜİK, her 5 yılda bir nüfus piramitlerini revize ediyor. Bildiğim kadarıyla bu ay sonuna doğru paylaşacaklar. Oradaki öngörüler de aslında doğurganlığın düşme eğilimini devam ettireceği şeklinde, sonuçlarımızın benzer olacağını tahmin ediyorum." şeklinde konuştu.

Eryurt, gelişmiş ülkelerin tamamında doğum oranlarının zamana yayılmış şekilde düşük seviyelere geldiğine, bu değişimin Türkiye'de çok hızlı gerçekleştiğine dikkati çekti.

Yaptığı çalışmada, Türkiye'de kadınların yüzde 45'inin istediğinden az çocuğa sahip olduğunu, bu oranın üniversite mezunu ve çalışan kadınlarda yüzde 60'lara çıktığını aktaran Eryurt, çiftlerin istedikleri sayıda çocuğa, istedikleri zaman sahip olmalarını sağlayacak koşulların ve imkanların oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.

"En kalıcı politika bakım yükünü kadınların üzerinden almak"

Prof. Dr. Eryurt, doğurganlığın arttırılması için alınabilecek önlemlere ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

"Çiftlerin istedikleri sayıda çocuğa sahip olmalarının önünde birtakım engeller var, iş ve aile yaşamının uyumlaştırılmasında birtakım sorunlarla karşılaşılıyor. Geliştirilecek tedbirlerin iş, aile yaşamı uyumunu, dengesini sağlayacak politikalar olması gerekiyor. Burada en önemli, en kalıcı politika, bakım yükünü kadınların üzerinden biraz almak. Kreş uygulamasını, erken çocukluk dönemindeki çocuk bakımını yaygınlaştırmak, kreşlerin niteliğinin artırılması, ücretlerinin büyük oranda kamu tarafından karşılanması oldukça önemli bir politika olacaktır. Diğer bir politika doğum izni süresinin uzatılması olabilir.

Türkiye'de annelik izni süresi çok kısa, gelişmiş ülkelerdeki annelik izni sürelerinin oldukça altında bizdeki süreler, bunun 1 yıla çıkarılması önemli adım olacaktır. İlk 6 ayının tamamen ücretli annelik izni şeklinde formüle edilmesi, ikinci 6 ayında anne veya babanın dönüşümlü olarak bu hakkı kullanmasının önünün açılması faydalı olacaktır. Bebeğin mama, beslenme, bez gibi ihtiyaçlarını karşılamaya imkan verecek 'bebek ikramiyesi' de çiftlerin istedikleri sayıda çocuğa sahip olmaları için önemli teşvik olacaktır."

Eryurt, ilgili bakanlıkların esnek ve yarı zamanlı çalışma modelleri üzerinde de çalışmalarının bulunduğunu kaydetti.

ŞU ANDA 18. SIRADAYIZ

Türkiye İstatistik Kurumunun, "Dünya Nüfus Günü 2024" bültenine göre, Birleşmiş Milletler (BM) Kalkınma Programı tarafından 1989 yılında dünya nüfusunun 5 milyar insana ulaştığı "11 Temmuz 1987" tarihi "Dünya Nüfus Günü" olarak kabul edildi. Bu özel günde Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından her yıl nüfusa ilişkin öne çıkan konuları ele alan bir tema belirlenerek, buna ilişkin farkındalık oluşturmaya yönelik çalışmalar yapılıyor.

BM nüfus tahminlerine göre 2023'te en fazla nüfusa sahip ülke 1 milyar 428 milyon 627 bin 663 kişi ile Hindistan olurken bu ülkeyi 1 milyar 425 milyon 671 bin 352 kişi ile Çin, 339 milyon 996 bin 563 kişi ile ABD izledi. Bu 3 ülke dünya toplam nüfusunun yüzde 39,7'sini oluşturdu.

Türkiye 85 milyon 372 bin 377 kişilik nüfusuyla 194 ülke arasında 18. sırada yer alırken dünya toplam nüfusundan yüzde 1,1 pay aldı.

Çocuk nüfus oranında Nijer ve Orta Afrika Cumhuriyeti liste başında

Ülkelerin toplam nüfusları içindeki 0-17 yaş grubu çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2023'te en yüksek çocuk nüfus oranına sahip ülke yüzde 55,5'er ile Nijer ve Orta Afrika Cumhuriyeti oldu. Bu ülkeleri yüzde 54,2 ile Çad ve yüzde 54 ile Mali takip etti.

Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ülke yüzde 13,9 ile Kore Cumhuriyeti olarak belirlenirken bu ülkeyi yüzde 14,1 ile Japonya, yüzde 14,2 ile Singapur izledi.

Çocuk nüfus oranı dünya ortalaması 2023 yılında yüzde 29,8 oldu. Türkiye'deki çocuk nüfus oranının yüzde 26 ile dünya çocuk nüfus ortalamasının altında kaldığı tespit edildi.

Türkiye'nin çocuk nüfus oranı AB ülkelerinden yüksek

Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2023 yılında en yüksek çocuk nüfus oranına sahip ülkelerin sırasıyla yüzde 23,3 ile İrlanda, yüzde 21 ile İsveç ve yüzde 20,7 ile Fransa olduğu belirlendi. Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler ise yüzde 15,1 ile İtalya, yüzde 15,6 ile Malta ve yüzde 16 ile Portekiz olarak sıralandı.

Türkiye'nin çocuk nüfus oranının yüzde 26 ile AB ülkelerinin çocuk nüfus oranlarından daha yüksek olduğu görüldü.

Genç nüfus oranının en yüksek olduğu ülke Suriye

Ülkelerin toplam nüfusları içindeki 15-24 yaş grubu genç nüfus oranları incelendiğinde, 2023 yılında en yüksek genç nüfus oranına sahip ülke yüzde 24,1 ile Suriye oldu. Bu ülkeyi yüzde 22,3'er ile Orta Afrika Cumhuriyeti ve Doğu Timor, yüzde 22,1 ile Eritre izledi. Genç nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler de yüzde 6,8 ile Ukrayna, yüzde 7,6 ile Katar, yüzde 8,5 ile Monako olarak belirlendi.

Genç nüfus oranı dünya ortalaması 2023 yılında yüzde 15,5 oldu. Türkiye'nin genç nüfus oranı yüzde 15,1 ile dünya genç nüfus ortalamasının hemen altında kaldı.

Türkiye'nin genç nüfus oranı AB ülkelerinden yüksek

AB üyesi 27 ülkenin genç nüfus oranları incelendiğinde, 2023 yılında en yüksek genç nüfus oranına sahip ülkelerin sırasıyla yüzde 13,1 ile İrlanda, yüzde 12 ile Danimarka ve yüzde 11,9 Hollanda olduğu tespit edildi.

En düşük genç nüfus oranına sahip ülkelerin ise sırasıyla yüzde 9 ile Malta, yüzde 9,4 ile Litvanya, yüzde 9,5 ile Bulgaristan ve Slovenya olduğu hesaplandı.

Türkiye'nin genç nüfus oranının yüzde 15,1 ile AB üyesi 27 ülkenin genç nüfus oranlarından daha yüksek olduğu belirlendi.

Monako yaşlı nüfus oranı en yüksek ülke

Ülkelerin toplam nüfusları içindeki 65 ve daha yukarı yaştaki yaşlı nüfus oranları incelendiğinde, geçen yıl en yüksek yaşlı nüfus oranına sahip ülke yüzde 35,8 ile Monako çıktı.

Bu ülkeyi yüzde 30,1 ile Japonya, yüzde 24,5 ile İtalya izledi. Yaşlı nüfus oranının en düşük olduğu ülke, yüzde 1,6 ile Katar oldu. Bu ülkeyi yüzde 1,7 ile Uganda, yüzde ile Zambiya izledi.

Yaşlı nüfus oranı dünya ortalaması, 2023 yılında yüzde 10 oldu. Türkiye'nin yaşlı nüfus oranının yüzde 10,2 ile dünya yaşlı nüfus ortalamasının hemen üzerinde olduğu görüldü.

AB üyesi 27 ülke arasında en yüksek yaşlı nüfus oranına sahip olan ülkeler sırasıyla yüzde 24,5 ile İtalya, yüzde 23,6 ile Finlandiya ve yüzde 23,3 ile Portekiz oldu. En düşük yaşlı nüfus oranına sahip olan ülkelerin ise yüzde 15,2 ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, yüzde 15,4 ile Lüksemburg, yüzde 15,5 ile İrlanda olduğu tespit edildi.

Türkiye'nin yaşlı nüfus oranı yüzde 10,2 ile AB üyesi 27 ülkenin yaşlı nüfus oranlarından daha düşük seviyede kaldı.

Buna göre, ülkelerin toplam doğurganlık hızları incelendiğinde, 2023'te en yüksek toplam doğurganlık hızına sahip ülke 6,67 çocuk ile Nijer oldu. Bu ülkeyi 6,12 çocuk ile Çad ve 6,1 çocuk ile Somali izledi. Toplam doğurganlık hızı en düşük ülke 0,88 çocuk ile Kore Cumhuriyeti oldu. Bu ülkeyi 1,04 çocuk ile Singapur ve 1,14 çocuk ile Andorra ve San Marino izledi.

Toplam doğurganlık hızı dünya ortalaması, 2023'te 2,31 çocuk oldu. Türkiye'nin toplam doğurganlık hızının 1,51 çocukla dünya ortalamasının altında kaldığı görüldü.

AB üyesi 27 ülkenin toplam doğurganlık hızları incelendiğinde, 2023'te en yüksek toplam doğurganlık hızına sahip ülke, 1,79 çocuk ile Fransa oldu. Bu ülkeyi 1,76 çocuk ile İrlanda ve 1,74 çocuk ile Romanya takip etti. Toplam doğurganlık hızının en düşük ülke, 1,22 çocuk ile Malta olarak kayıtlara geçti. Bu ülkeyi 1,29 çocuk ile İspanya ve 1,30 çocuk ile İtalya izledi.

Toplam doğurganlık hızı 2023'te 1,51 olan Türkiye'nin, AB üyesi 27 ülke ortalamasının altında kaldığı görüldü.

Erkekler için doğuşta beklenen yaşam süresi en yüksek Monako'da

Birleşmiş Milletler (BM) dünya nüfus tahminlerine göre 2023 için doğuşta beklenen yaşam süresinin dünya genelinde 73,4 yıl, erkekler için 70,8 yıl ve kadınlar için 76 yıl olduğu görüldü. Ülkelerin 2023 yılı için doğuşta beklenen yaşam süreleri incelendiğinde, erkekler için doğuşta beklenen yaşam süresi en yüksek ülke 85,2 yıl ile Monako olarak kayıtlara geçti.

Bu ülkeyi 83,2 ile Lihtenştayn ve 82,6 ile İsviçre izledi. Erkekler için doğuşta beklenen yaşam süresi en düşük ülke 52 ile Çad oldu.

Bu ülkenin ardından 52,1 ile Lesotho ve 53,4 ile Orta Afrika Cumhuriyeti geldi.

Türkiye'nin erkekler için 74,8 yıl olan doğuşta beklenen yaşam süresinin dünya ortalamasından yüksek olduğu görüldü.

AB üyesi 27 ülkenin erkekler için doğuşta beklenen yaşam süreleri incelendiğinde, erkekler için 2023'te doğuşta beklenen yaşam süresi en yüksek ülke 82,1 ile İtalya ve İsveç oldu. Bu ülkeyi 81,8 ile Malta ve 81,4 ile İspanya takip etti.

Erkekler için doğuşta beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu ülke 69,5 yıl ile Bulgaristan oldu. Bu ülkeyi 71,7 ile Letonya ve Romanya, 72,3 ile Litvanya izledi.

Türkiye'nin erkekler için 74,8 yıl olan doğuşta beklenen yaşam süresinin AB üye ülkeleri ortalamasından düşük olduğu belirlendi.

Ülkelerin 2023'te doğuşta beklenen yaşam süreleri incelendiğinde, kadınlar için doğuşta beklenen yaşam süresi en yüksek ülke 89 yıl ile Monako oldu. Bu ülkenin ardından 88 ile Japonya ve 87,2 ile Kore Cumhuriyeti geldi.

Doğuşta beklenen yaşam süresi en düşük ülke 54,2 yıl ile Nijerya oldu. Bu ülkeyi 55,4 ile Çad ve 57,7 yıl ile Orta Afrika Cumhuriyeti takip etti.

Türkiye'nin kadınlar için 80,3 yıl olan doğuşta beklenen yaşam süresinin dünya ortalamasından yüksek olduğu görüldü.

Kadınlar için doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu AB ülkesi İspanya oldu

BM'nin dünya nüfus tahminlerine göre AB üyesi 27 ülkenin kadınlar için doğuşta beklenen yaşam süreleri incelendiğinde, kadınlar için 2023'te doğuşta beklenen yaşam süresi en yüksek ülke 86,7 yıl ile İspanya oldu.

Bu ülkeyi 86,1 ile İtalya ve Fransa, 85,8 ile Malta takip etti. Doğuşta beklenen yaşam süresi en düşük ülkenin 76,4 yıl ile Bulgaristan olduğu tespit edildi. Bu ülkeyi 78,6 ile Romanya ve 80,2 ile Letonya izledi.

Türkiye'nin kadınlar için 80,3 yıl olan doğuşta beklenen yaşam süresinin AB üye ülkeleri ortalamasından düşük olduğu görüldü.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.