HASAN DURUCAN

Çağdaş Türk şiirinin en önemli isimlerinden Nazım Hikmet Ran’ın ölümsüz eseri olan “Güzel günler göreceğiz çocuklar, güneşli günler göreceğiz” dizelerini hatırlatarak kalem oynatmak istedim. Evet, temsilcimiz ve temsilcimizi destekleyenler erken bahar yaşamaya başladılar. 2016 yılı içerisinde yenilgi yüzü görmeyen Konyaspor yenilmezlik serisini devam ettirerek deplasmanda konuk olduğu Mersin İdmanyurdu maçından da üç puanla dönerek destekleyenlerinin yüzünü güldürmeye devam ediyor. Konya özellikle son üç yıldır spora yaptığı yatırımların sanki meyvesini alıyor diyebiliriz. Aynı zamanda geçmişte yaşanan başarısızlıklara inat başarıyı kovalıyor desek yanılmayız. Aynı gün içerisinde hem Mersin’de hem de Konya’da Mersin takımlarına karşı başarı elde etmek elbette bir Konyalı olarak bizi gururlandırıyor. Kadınlar Futbol 3.Lig’inde mücadele eden Konya İdmanyurdu Bayan Futbol takımı da evinde yani Konya’da Mersin Gençlerbirliği takımını farka giderek mağlup etmesi bastırdığımız bazı duygularımızın günyüzüne çıkmasına vesile oluyor. Öncelikle bu başarılarından ötürü kızlarımızı ve hocalarını kutluyor, 2.Lig yolunda neredeyse matematiksel olarak play off oynamayı garantileyen takıma şimdiden sonsuz başarılar diliyorum.

Hakemlik zor iş vesselam. Galatasaray’ın Trabzonspor’u konuk ettiği, geçtiğimiz haftasonu oynanan ve ülke gündemine damga vuran olaylı maç sonrası herkes kendine bir pay çıkardı. Bu hafta da bu sebeple gözler bir nebze hakemler üzerinde olacaktı. Rahat olamayan ve üzerlerindeki baskıdan dolayı gün geçtikçe köşeye sıkışan hakemlerin hata oranlarının yükseldiğini düşünüyorum. Ki bundan en çok canı yanan taraflardan başında Konyaspor camiası yer alıyor. O penaltı değildi, bu hareket kırmızı karttı, hakem yüzünden maçı kaybettik gibi söylemler yıllardır süregelirken tıpkı bu müsabakada olduğu gibi Konyaspor adeta gözünü kulağını bu olup bitenlere kapatarak konsantrasyonunu tek bir noktada toplayıp moralini üst seviyede tutuyor. Tabiri caizse onlar konuşur biz işimizi yaparız mesajı veriyor. Her maçını ciddiye alan temsilcimiz ligde kalma mücadelesi veren Mersin İdman Yurdu’na karşı pek iyi başlayamadı. Oyunu kendi yarı sahasında kabul eden temsilcimiz, gördüğü baskıdan ötürü savunma ağırlıklı bir oyun tercih etmek zorunda kaldı. Ancak karşılaşmanın 25. dakikasında Mersin İdman Yurdu’ndan Tita’nın gördüğü kırmızı kart, oyunda dengelerin değişmesine neden oldu. Maçın hiç şüphesiz kırılma noktasıydı. Böylelikle karşılaşmanın kontrolünü on kişi kalan rakibi karşısında deplasmanda ele alan Konyaspor, tehlikeli ataklar geliştirmeye başladı. Ancak final paslarındaki etkisizlik ilk yarının golsüz berabere bitmesine neden oldu. İkinci yarıya atak başlayan taraf temsilcimiz olsa da orta alan mücadelesinde maçın genelinde pek organize olamadık. Dimitar Rangelov’u oyundan alıp yerine Ömer Ali Şahiner’i oyuna süren Aykut Hoca ise Skubic’in üzerinde yükü hafifletip kanadı daha aktif kullanmayı amçladı. Topu eveleyip gevelediğimiz dakikalarda duran topla yüzümüzü güldüren isim Abdou Traore Razzack oldu. Rotarlı gelen bu golden sonra beraberlik için tüm riskleri alan Mersin İdman Yurdu Teknik Direktörü Ümit Özat, ikinci forveti de oyuna aldı. Nöbetçi golcü Sinan Kaloğlu gözümü korkutsa da bir kişi eksik oynayan Mersin İdmanyurdu oyundan nerdeyse tamamen kopunca Kaloğlu da etkisiz kaldı. Bu dakikalarda sürekli gol arayışı içinde hızlı hücumlarla etkili olan Aykut Kocaman’ın öğrencileri, ikinci golü Riad Bajic’in ayağından bulunca maç burada kopmuş oldu. Sahada “Golü atan oyundan çıkar beyler” atmoferi oluşurken tıpkı Traore gibi Bajic’te golden sonra kenara geldi. Üçüncü gol için tek kale oynasak da maçın skorunu değiştirmeye çabamız yeterli olmadı. Bu galibiyetle ligde son altı maçımızın dördünü kazanarak puanımızı 40’a çıkarırken ligde maç fazlasıyla 3. sıraya yerleştik. Ziraat Türkiye Kupası Çeyrek final müsabakası rövanş maçı öncesinde çıktığımız bu yolda gazamız şimdiden mübarek olsun.