Mevlana Müzesi'nin Şifa Kabı "Nisan Tası"

Mevlana Müzesi'nin Şifa Kabı "Nisan Tası"
Mevlana Müzesi'nin en nadide eserleri arasında yer alan gümüş, bronz ve bakırdan yapılmış Nisan Tası, üzerindeki el işçiliği ve figürleriyle ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekiyor

Türkiye'nin en fazla ziyaretçi alan müzelerinden Mevlana Müzesi'nde sergilenen nadide eserler arasında yer alan gümüş, bronz ve bakırdan yapılmış Nisan Tası, üzerindeki el işçiliği ve figürleriyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

Mevlana Müzesi'nin "Huzuru Pir" adı verilen ana salonundaki Türk maden sanatının en güzide eserleri arasında gösterilen Nisan Tası, yerli ve yabancı turistlerin hayranlıkla izlediği eserlerin başında geliyor.

Gümüş, bronz ve bakır karışımından yapılmış 43 kilogram ağırlığındaki tasın, 1396 yılında yapıldığı biliniyor. Her santimetresi el işçiliği ile bezenmiş desen, rozet ve figürler, tasa büyüleyici güzellik katıyor.

FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYIN

Yüzeyi yazı kuşakları, hayvan ve insan figürleriyle süslenen tasta, yüzlerce gümüş ve altın kabartma hayvan figürleri bulunuyor.

- "Destar suyu" deniliyordu

Konya Müzeler Müdürü Yusuf Benli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Nisan Tası'nın 14. yüzyılda İlhanlı Sultanı Ebu Said Bahadır Han tarafından dergaha hediye edildiğini söyledi.

İslam inancına göre şifalı ve mübarek sayılan nisan yağmurlarının toplandığı işlemeli taslara "Nisan Tası" denildiğini aktaran Benli, şunları kaydetti:

"Hazreti Mevlana'nın sandukası üzerindeki yeşil kubbe (Kubbe-i Hadra) üzerine yağan yağmurdan biriken suyla doldurulurdu. Bugün giriş kapısı olarak kullanılan Bab-ı Şerif'in önüne getirilerek, Mevlevilerin başlarına giydikleri sikke üzerine sarılan sarığın uçları batırılır, şifa bulmak inancında olanlardan isteyenlere verilirdi. Bu suya 'destar suyu' denirdi ancak bu duaların ne olduğu ve nerede okunduğu ile ilgili bilgi bulunmamaktadır. Tasın üzerinde dönemin sosyal olaylarının anlatıldığı, baharı ifade eden şiirler bulunuyor."

- Anadolu'daki nisan yağmuru toplama geleneği

Nisan Tası'nın yüzlerce yıldır Anadolu'da var olan nisan yağmurlarının toplanması geleneğinin günümüze kalmış mirası olduğunu anlatan Benli, "Kutsal kabul edilen nisan yağmurlarının toplanması için hiçbir masraf ve emekten kaçınılmadan yapılan bu tas, Anadolu insanının nisan yağmurlarına verdiği önemi göstermesi bakımından da dikkat çekicidir" diye konuştu.

Benli, tasın sanatsal açıdan Türkiye'deki müzelerde eşine az rastlanan bir eser olduğunu belirterek, "Geometrik ve nebati desenler ile kapağından tabana kadar rozetler halinde işlenmiş figürler, dikkati çekmektedir. Müzedeki her bir eser kendi kategorisinde bir değerdir. Bu da aynı şekilde en çok ilgi gören eserlerdendir" ifadesini kullandı.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.