Nasip
Sene 1977- 1978… Bir ahbabım, dostum rahmetli Seyit Abim dükkanıma geldi. “Hoşgeldin Seyit Abi” dedim, “Hoş bulduk” dedi. Hiç oturmadan masanın üstüne bir kağıt attı. Açtım baktım arsa tapusu. Aynen söylüyorum, “Şunu al len elbise dik öde eline geçince öde dosta gitsin yabancıya gitmesin” dedi. Şimdiki tramvay Sakarya durağında 4 dönüm 10 bin metre kare arsayı al değerlendir, o zamanki para ile 1 milyon lira. Murat 124 seksen bin lira idi, 13 tane Murat 124 ediyordu. Peki alayım dedim. Arkadaş biraz hızlı yaşardı. “Seyit abi dedim kafan bozuk çıktın geldin para istedin o anda bende olmaz o zaman ne yaparız? diye sordum ve devam ettim: “Seyit abi ben vazgeçtim iyiyken kötü oluruz, söylenen söz unutulur.”
Almaktan vazgeçtim. Şimdiki düşüncem parayı eşten dosttan bulsaydım Seyit Abi'nin işini görürken kendimizde mülk sahibi olurduk. Kısmet olmayınca olmuyor, nasip olsaydı şimdi otuz dairemiz olurdu.
****
Aynı seneler kış günü kumaş almaya gitmek için trene bildim. Pulman koltuk yoktu eskiden kompartımana bildim. Kendi başıma Afyon'a kadar gittim. Afyon'da tren mola verdi kompartımanın kapısı açıldı, beyefendi bir zat “Müsait mi?” diye sordu. “Buyrun müsait” dedim. Karşılıklı oturduk, hoş sohbet başladı tanıştık. Sohbet o kadar koyulaştı ki İstanbul'a nasıl geldik farkına varmadık. Ben kumaş almaya gittiğimi terzi olduğumdan bahsettim. O da bir şirkette müdür olduğunu söyledi. Haydarpaşa’ya geldik vedalaşırken o meyanda cüzdanını çıkardı kartvizit verdi okudum. Altınyıldız Kumaş Fabrikası Genel Müdürü Bülent Gürbüz yazıyordu. Kartı alınca şaşırdım yüzüne baktım o da “Yarın gel ne ihtiyacın varsa yardımcı olacağım” dedi.
Ben de, “Bülent bey sen beni tanımazsın nasıl vereceksin” dedim. Bana “Karışma gel sen” dedi, ayrıldık. Ertesi gün oldu düşündüm fabrikaya gitmedim. Kendime bir çıkar sağlamış gibi menfaat düşkünü olmuş gibi hissettim ve gitmedim.
“Vermezse Mabut neylesin Mahmut…”
Gelen kısmetleri değerlendiremedik, halimize bin şükür. Elhamdülillah.
***
Şûra Süresi 20.ayet: Kim ahiret ekinini isterse, biz ona kendi ekininde artırmalar yaparız. Kim dünya ekinini isterse ona da ondan veririz ancak onun ahirette bir nasibi yoktur.
Peygamber Efendimiz (SAV) söyle buyurmuştur: Bir nefse takdir edilmiş şey mutlaka olur. (Hz. Cabir-Kütüb-i Sitte)
Nasibinde varsa alırsın karıncadan bile ders. Nasibinde yoksa bütün cihan önüne serilse sana ters. ( Hz Mevlana)
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.