Nerede o eski ramazanlar?
Derya Demir'in Özel Haberi
Konya kültürüne ışık tutan Araştırmacı Yazarlar Seyit Küçükbezirci ve İsmail Detseli de eski ramazan kültüründen geriye bir şey kalmadığından yakınıyor
“RAMAZAN-MIŞ” GİBİ YAŞANIYOR
Eskiden Türk kültüründe ramazan ayı iftardan sahura kadar büyük bir samimiyet içerisinde geçer, aileler, komşular dayanışma içerisinde birlik olarak iftarını açardı. Eskiden Ramazan ayı için haftalar öncesinden hazırlık yapılır, konuklarımı nasıl ağırlasam derdine düşülürdü. Neyin ne şekilde yapılacağı hassas bir şekilde öncesinden tartılırdı. Günümüzde eski ramazan kültürünün pek izlerinin taşınmaması, yeni neslin yeterince ramazan ayını yaşayamaması ise ‘eski ramazanlar nerede kaldı’ sözünü akla getiriyor. Eski ramazan kültürünü tatmış biri olan Seyit Küçükbezirci, “Günümüzde artık Ramazan ayı –mış gibi yaşanıyor. Eski ramazan kültüründen günümüzde eser yok. İnsanlar tutmuş olmak için oruç tutuyorlar. Artık benmerkezcilik söz konusu oldu. Ramazan ayının esas amacı açların, fakirlerin halinden anlamak, onlara yardımlarda bulunmaktır. Ama şimdilerde bunlardan eser kalmadı” diye konuştu.
“GÖSTERİŞLİ SOFRALAR KURULUYOR”
Eskiden imkanların daha kısıtlı olduğunu ifade eden Şair- Yazar İsmail Detseli, “Eskiden bunca kısıtlılığın yanında, birlik beraberlik daha yoğun yaşanırdı. İnsanlar at arabalarına binip köylerinden diğer köylere, akrabaları ile birlikte olmak için onca yolu çekerdi. Şimdi altımızda araba var, ama değil akrabalarla beraber iftar yapmak, ailemizle bile yapmıyoruz. Şimdilerde insanlar verdikleri iftarları, reklam için, duyurmak için yapıyor. Eskiden yaptığımız yardımlar gizli kalırdı. Bu nedenle bereket sofralarımızdan eksik olmazdı. Şimdi iftar sofları krallar gibi donatılıyor. Ancak hala nefisler terbiye olmuyor. Önceden maneviyat duyguları daha yoğun yaşanırdı, şimdilerde ise bayramlara tatil, ramazan ayına ise gösteriş gözüyle bakılıyor” dedi.
Kaynak:Pusula Haber
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.