Önce Kongre, Sonra Adaylar ve Tüzük Değişikliği
Sezon başından bu yana hep bahsettiğim o karanlık tünelden, futbolcu, teknik heyet ve TARAFTAR’ın sinerjisiyle aydınlığa çıktık çok şükür. Çok başarılı 3 senenin ardından rezalet ötesi bir sezondu bizim için 2017/2018 sezonu. İzmir marşı polemiği ve bu polemikle gerilen ortamın mahsulü olan olaylı Beşiktaş karşılaşmasıyla başlayan sezon gariptir ki bir İzmir takımı ve Beşiktaş ile sonlandı. Evet ligde kaldık ama hem maddi hem de manevi bir çok şeyi kaybettik. Eğer bu zihniyeti değiştiremezsek bundan sonraki senelerde küme düşmenin en büyük adaylarından olmaya devam edeceğiz. Nüfus cüzdanında doğum yeri Konya yazan herhangi bir ferdin buna gönlünün razı olacağını düşünmüyorum. O nedenle kalıcı tedbirler ve yapısal reformlar yapmak zorundayız.
Son 3 aydır herkesi sükûnete davet ettiğim ve olası bir erken kongre kararında paldır küldür düşeceğimizi, ligin sonunu beklememiz gerektiğini belirttiğim ve bunu söylerken kamuoyundan genelde “Neden susuyorsunuz, sessiz kalıyorsunuz” tepkisi aldığım o meşhurrrr yönetim kurulumuza gelelim. Öncelikle alkışlıyorum kendilerini. Neden? 9 ay gibi kısa bir sürede bu kadar çok hata ve daha önemlisi YANLIŞ yapmak gerçekten takdir edilecek!!! bir durum.
Şu aralar yerel TV’lerimizde güya hesap veren yöneticiler, sonu kötü neticelenen olaylarda kendilerinin bir dahli bulunmadığını belirtti ve topu diğer dava arkadaşlarına!! attı. Aykut Kocaman gittikten sonra adeta dingonun ahırına dönen Konyaspor Kulübü, bu kadar önemli bir geçiş sezonundaki transferlerde tüm ipi Bülent Akın’a vermiş ve kenara geçmiş izlemiş. İzlerken arada çay, kahve içip whatsapp vasıtasıyla ile oyuncu özelliklerini tartışmışlar. Bu esnada youtube’dan oyuncunun gollerini de izlemeyi ihmal etmemişler. Kulübü Bülent Akın yönetmiş yani. Kusura bakmayın ama siz taraftarı geri zekalı mı sanıyorsunuz? O personel sizin maaşlı çalışanınız pozisyonunda. Siz kendi şirketlerinizi yönetirken maaşlı çalışanlarınıza tüm ipleri bırakıyor musunuz? Haa ben bu işten anlamam, futbolun içinden gelmiş biri daha iyi bilir bu işleri diyorsanız da o zaman o koltuğu boşaltıp, istifa etmeliydiniz. Eğer siz onay vermediğiniz halde bu ipe sapa gelmez transferler yapılıyorsa, o dönem istifanızı edecektiniz, biz de sizi alnınızdan öpecektik. Yok efendim o dönemki başkanın haksızlığa uğramasına dayanamamışmış, yarı yolda yalnız bırakamazmışmış, bıdı bıdı bıdı geçin efendim bu ayakları, bu ayaklar koktu. İşlerin kötü giden yanlarını üstüne almadan sadece iyi payelerini omuzlamak en hafif tabiriyle kolaya kaçmaktır.
Aykut Kocaman’ın Konya’ya gelmesinde ön ayak olduğunuzu bizler de biliyoruz. Ama bu sadece sizin ricanız ile değil, araya giren hatırlı insanların da emeğiyle oldu. Hadi diyelim ki siz getirdiniz, Gençlerbirliği karşılaşması sonrasında yine kurtlanan o malum şahsın telefonda “Hocaya söyle, Mehmet Uslu’yu kadro dışı bıraksın” dediğini neden söyleyemediniz o çok sevdiğinizi iddia ettiğiniz Aykut Kocaman’a? Tepki verirdi size değil mi? Sonrasında kendinize iletilen o mesajı Aykut Kocaman’a iletemediğinizi o malum şahsa neden söyleyemediniz? O malum şahıs da sizin söylediğinizi ve Aykut Kocaman’ın tepki vermediğini düşünerek saat 07.37’de daha karga kahvaltısını yapmadan o manifestoyu yayınlattırdı resmi siteden. Ondan sonra hatırlarsanız ortalık iyiden iyiye karışmış ve kendisinin haberi olmadan yapılan bu açıklama nedeniyle idmana çıkmamıştı Aykut Kocaman. Yönetim izin verdik diyerek geçiştirmişti yine. Akabinde yine panik ve stresi yönetemeyen bu arkadaşlar, bir gün kulübün anahtarlarını sundu hocaya yetmedi ertesi gün şehrin anahtarları da gitti kadife bir paket içinde. Bu hareketin sonrasında da doğal olarak Aykut Kocaman’ın Konya’dan ayrılması kesinleşti. Sonra da “Hoca, zaten Fener Fener diyip duruyordu, gideceğini biliyorduk” gibi yine alt yapısında panik yatan bir açıklama geldi.
Bakın beyler, hocanın sevdası, çocukluk aşkı, sevgilisi zaten Fenerbahçe’dir. Bunu herkes bilir. Mevzu zaten hocanın gitmesi ya da gitmemesi de değil. Bire bir konuşmamızda “1 sene daha çalışıp gitmeyi arzuluyordum, bu biraz erken olacak gibi görünüyor” diyen de aynı insandı. Mevzu ne biliyor musunuz? Mevzu, sizin başınızdaki o malum şahısla birlikte kulaktan duyma laflara, dikine futbol, hücum futbolu, ZEVK almak istiyoruz, aralara top atan bir beyin lazım gibi safsatalara inanmanız ve mevcut sistemi tamamen zıt bir oyun sistemiyle değiştirmek istemenizdir. İçinizdeki büyük bir çoğunluk futboldan anlamadığı için, bu oyuncu kadrosuyla istediğiniz açık alan futbolunu görme şansınızın olmadığını anlayamadınız. Anlayamadığınız gibi böyle kritik bir geçiş sezonunda tüm ipi alakasız bir insana vermiş, şimdi de giden adamın arkasından sallayarak aklınız sıra kendinizi aklıyorsunuz. Yemez beyler, hayvan terli. Kusura bakmayın ama bu taraftarı aptal yerine koyamazsınız. Hesaplaşalım karşılıklı, eteğimizdeki taşları dökelim dedik, ona da yanaşmıyorsunuz, zaten istifa edeceğim ben diyip yine kolaya kaçıyorsunuz. Böyle olmaz...
Sonuç itibariyle bu tip olayların onlarcasını yaşadık bu sene ve aslında bu durumda olmamız da çok sürpriz değil. Allah’tan bu şehirde her şartta takımına destek olan bir TARAFTAR kitlesi var ve oldukça karakterli bir oyuncu grubuna, teknik heyete sahiptik. Başka türlü bu girdaptan çıkma şansımız da yoktu zaten. Sergen Hoca’yı kim getirdi, biz getirdik diyorsunuz belki şuan ama bozuk saat de günde 2 kere doğru saati gösteriyor. Bundan sonraki süreçte kongre kararının alınması ve yeni kongreye de aday veya adayların çıkması önem arz etmektedir. Bu şehir 2 milyon nüfusu aşan bir şehir olarak kangren olmuş bu kolu artık kesmelidir. Yeni yönetim kurulunun da bence ilk icraatı mevcut delege yapısının değiştirilmesiyle ilgili adım atmak olmalıdır. Mikro yapılar içinde kalarak bu kadar büyük bir sevgi beslenen Konyaspor’u daha güzel günlere ulaştırmamız zor. Binlerce kişinin oy verdiği, şartlarını yerine getiren herkesin üye olabildiği, şeffaf bir kulüp olmalıdır Konyaspor. Bu noktada şehrimizin ileri gelenlerinden de destek rica ediyoruz. Ne olur artık şu işi bitirelim, daha geniş kitlelere yayılsın Konyaspor aşkı. Emin olun bunu yaparsanız bu takım 3. Lige bile düşse kimse sizin hakkınızı ödeyemez. Hadi, lütfen…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.