Bahar iyiden iyi kendisini hissettiriyor değil mi? 15 gündür sinekler, arılar çıktı. Bizim bahçede kışa girerken kendilerini toprağa gömen kaplumbağalardan erken uyananlar dolaşmaya başladı. Kuşlar bir farklı ötüyor. Tabiatta uyanmayan ağaç kalmadı. Şükürler olsun. Ne kadar şükret az. Bu arada zaman zaman çok kızsam da şu facebok geçmişi hatırlatma işinde 1 numara. Dün face’de bizim bahçeyi gördüm. Geçen sene bugünlerde kar yağıyormuş, bahçe bembeyaz idi.

Neyse gerçek hayatta bu güzellikler kadar sıkıntı çile ve yeni yeni imtihanlar var değil mi?

Önce hafta sonundan Feyzullah Ertaş abimizin şu notunu sizlerle paylaşmak istiyorum. İzninizle önce paylaşayım sonra ne olduğunu izah etmeye çalışayım;

“Evet Uğur Dündar evet. Yeter artık yeter.  Çekil kenara. Sırf egon için Halk TV'de program yapıyorsun ki hem de canlı. Bak Hüsnü Bozkurt gibi değer senin yüzünden yok oldu. Şimdi de YILMAZ ÖZDİL’i çok çıkarmaya başladın Halk TV 'ye. Hem de kiminle Müjdat Gezen’le. Yapma, yapma, yapma. Türkiye'nin en büyük kalemlerinden biridir YILMAZ ÖZDİL. Senin şovuna alet etme. Kalemi çok güçlü olan birisini neden canlı yayına çıkarıyorsun. O branş başka o branş başka. Kalemi güçlü olan biri ki aynı performansı canlı yayında gösteremez. Eh ona da hata yaptır bakalım. O camia onu da kaybetsin. Ama sen sen ki ben demekten yıllarca yorulmadın. Hep senin gibiler bu ülkeyi mahvetti. Sonuç; çıkarma YILMAZ ÖZDİL’i canlı yayınlara.

Sana Müjdat Gezen gibiler yeter ve artar. Kaç doğumlusun ki artık yaşın gelmiş 80'e. Köşene çekil ve torun sev torun. Allah sizin gibi bencillerden uzak tutsun bizleri. Sen değil miydin yıllarca AYDIN DOĞAN’ın kanallarında bize dürüstlük taslayan.

Sonuçta çalıştığın şirketi tanıyamıyorsan ülkeyi hiç tanıyamazsın. Gerçi sen tüm gerçekleri o zaman da biliyordun da işine gelmiyordu. Yemezler Uğur Dündar yemezler. Zulüm ne demek?”  

…………..

Feyzullah Ertaş’ı sevin sevmeyin benim için önemli değil. Benim bildiğim Feyzullah abimiz KOMBASSAN Holding, holding iken yani Konya’nın değil Türkiye’nin finansmanında atar damar iken Haşim Hocanın A takımında idi. Ticaretten siyasete, spordan mesela Konyaspor’un futbol basketbol takımlarından şehrin tanıtımına en yüksek seviyede destek oldular. Haaa holding doğru yaptı yanlış yaptı, haa Holding kimilerini zengin yaptı kimilerinin paraları pul oldu onu bilemem. Benim param yoktu bana bir şey olmadı. Parası olan ya uçtu ya da yok oldu. O da holdingler döneminde bir tercih idi.

Ben Feyzullah Bey’in bu paylaşımında ZULÜM kelimesi ile epey bir gerilere gittim o kadar. KOMBASSAN Holding o zamanlar gerçekten çok haksız uygulamalara ve zulme uğramıştı. Feyzullah Bey beni o günlere götürüyordu.

BU OTOPARK ÜCRETİNİ BOŞUNA MI ÖDÜYORUZ Kİ?

Şehir merkezinde KONBELTAŞ’a ait yerlere aracımızı park eden ve sonra da istenilen ücreti ödeyen saf insanlardanım. Ama hafta sonu yaşadıklarımdan sonra “ben keriz miyim? Salak mıyım? Enayi miyim?” diye düşünmeye de başladım.

Niye böyle düşünmeye başladığımı yavaş yavaş açalım;

KONBELTAŞ’ı biliyordum. Başındaki görevli yetkili Selami abinin ne kadar temiz dürüst olduğunu da biliyordum. Bu şirketin ne kadar titiz kayıtlı kürekli delilli ispatlı yani sağlam çalıştığına da inanıyorum. Aaa yine de bir hata yapmayayım diye dün ilk defa sitesine girdim. Bizler için şöyle bir açıklama ile başlıyordu;        

“Saygıdeğer Araç Sahipleri ve Sürücüler;

Konya Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan KONBELTAŞ A.Ş. 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu'nun 7.maddesinin (f) bendi ve yine aynı kanunun 26.maddesi hükmüne istinaden, Konya Büyükşehir Belediyesi Meclisi kararı ile Konya Büyükşehir Belediyesi'ne ait tüm otoparkları tek elden yürütme projesi ile görevlendirilmiştir.

Bizlere verilen bu görevi en iyi şekilde yerine getirmek için, Konya Büyükşehir Belediyesi Zabıtası ve Konya Emniyet Teşkilatı ile koordineli çalışma içerisindeyiz.

Bize verilen bu görevi en iyi şekilde yerine getirmek için sizlerden alınan otopark ücreti, 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu'nun, 23.maddesinin (f) bendi hükmü uyarınca, tahsil etmek görevimiz olduğu gibi, siz saygıdeğer vatandaşlarımızın da söz konusu hüküm gereği belirlenen otopark ücretlerini ödeme yükümlülüğü mevcuttur. Otoparklarımıza park ederek faydalanan herkes müşterimizdir ve belirlenen ücreti ödeme yükümlülüğündedir. Personellerimizin elinde bulunan maliye onaylı yazarkasalarımız online olarak çalışmakta ve kullanılan program gereği maliyeye anlık plaka ile ilgili veri akışı sağlamaktadır. Plaka, tarih, saat, parklanma süresi, ücreti ve cihaz kullanıcısı anlık kayıt altındadır. Hangi araç, hangi tarihte, ne zaman, hangi otoparkımızda, ne kadar park etmiş, tekabül eden ücreti ödeyip ödemediği tarafımızdan takip edilmektedir.

Bu gelirleri;

- Personel istihdamında,

- Devletimize KDV ve Stopaj ödemelerinde,

- Kurumlar vergisi ödemelerinde kullanmaktayız.

Otopark ücretini ödemeyerek kurumumuza borçlananlar bu sayfadan ve sahada çalışan görevli personelin yazarkasalarından borç bilgilerini görebilirler. Caddelerde terminalli olarak çalışan otopark görevlilerimize plaka bilgileri ile yazarkasa fişi karşılığında borçlarını ödeyebilirler. Kurumumuza olan borçlarını ödemeyenler hakkında kurumumuz, yapmış olduğu tespitlerin gereği olarak yasal işlem başlatacaktır. Bu durumda, aleyhinde yasal işlem başlatılmış olan ilgililer, otopark ücretine ilave olarak, icra masrafları, faiz ve vekâlet ücreti ödemek zorunda kalacaklardır. Bizim de istemediğimiz bu durumla karşılaşmamanız için, otoparklarımıza park ettiğinizde park ücreti ödemeniz yeterlidir.”

………….

Buraya kadar kimsenin bir itirazı olamaz değil mi?

Ben de sandım ki bu iş yasal.

Ama bir iş adamımız bize yine bir başka vatandaşın 5 bin 666 liralık ödenmemiş eski borcunun olduğu KONBELTAŞ fişini gösterdi.

Şok oldum.

Salak salak sordum “Peki abi niye ödemiyormuş?”

Abimiz anlattı “Vallahi yasal değilmiş galiba. Kayseri’de böyle bir şey olmuş. Mahkemeye gidilmiş. Borcunu ödemeyen vatandaş haklı çıkmış. Bize anlatılana göre bizim belediye de bu yüzden mahkemeye gidemiyormuş. Emsal olmasın diye.”….

…………

Nasıl siz de bozuldunuz değil mi?

Vallahi ben çoooooktan bozuldum. Biz bu ülkede hâlâ kimseye borcumuz yok diye dolaşan enayiler sınıfından kurtulamayacak mıyız?

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Çünkü sen yeri asla yaramazsın boyca da dağlara asla erişemezsin.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ? 

Dönel kavşakların içinde kavşak başlarında trafik lambalarının önünde dolmuş bekleyip indi bindi yapmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.