Şahika Ercümen'den farkındalık dalışı
Şahika Ercümen, "Denizlerimiz ve okyanuslarımız boğuluyor. Kirlilik, atıklar, aşırı avlanma, istilacı yabancı türler ve iklim değişikliği gibi insanlığın yarattığı sorunlar, deniz yaşamını, bağlı olduğu oksijenden mahrum bırakıyor." dedi.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye "Hatay için İklim Eylemi" projesi kapsamında deniz yaşamının korunması için farkındalık dalışı gerçekleştiren dünya serbest dalış rekortmeni Şahika Ercümen, "Denizlerimiz ve okyanuslarımız boğuluyor. Kirlilik, atıklar, aşırı avlanma, istilacı yabancı türler ve iklim değişikliği gibi insanlığın yarattığı sorunlar, deniz yaşamını, bağlı olduğu oksijenden mahrum bırakıyor." dedi.
Hatay'da hassas durumdaki denizel ekosistemi korumayı amaçlayan ve Japonya hükümeti tarafından finanse edilen proje kapsamında düzenlenen dalış, İskenderun'a bağlı Hırlavuk Burnu'nda gerçekleşti.
Aynı zamanda UNDP Türkiye "Sudaki Yaşam Savunucusu" da olan Ercümen, insanların dünya su kaynaklarına verdiği zararları ve su altındaki canlıların yaşam alanlarında bulunan atık kirliliğini göstermek, iklim krizine dikkati çekmek, Asi Nehri’ndeki kirlilikle mücadele ve acil önlem çağrısında bulunmak için yaklaşık 20 metre derinliğe dalış yaptı.
AA foto muhabiri Şebnem Coşkun, yüzlerce vatozun yaşadığı ve bu nedenle "vatoz tarlası" olarak da adlandırılan bölgede gerçekleşen dalışta Şahika Ercümen'e eşlik ederken, dalış sırasında, vatozların ve istilacı türler arasında yer alan ve son yıllarda sayısı artan kedi balıklarının, dipte, yüzlerce plastik atık arasında yaşadığı gözlemlendi.
Gerçekleştirdiği farkındalık dalışına ilişkin konuşan Ercümen "Denizlerimiz ve okyanuslarımız boğuluyor. Kirlilik, atıklar, aşırı avlanma, istilacı yabancı türler ve iklim değişikliği gibi insanlığın yarattığı sorunlar, deniz yaşamını, bağlı olduğu oksijenden mahrum bırakıyor. Bugün Asi Nehri’ndeki kirlilik konusunda alarm veriyoruz ancak tehdit çok daha büyük. Suyun altındaki yaşamı tehlikeye atarsak tüm insanlığı tehdit etmiş oluruz. Bu nedenle bu küresel sorunu durdurmak için yerel düzeyde eylemlerimizi yoğunlaştırmamız ve farkındalığı artırmamız gerekiyor." dedi.
Şahika Ercümen, dalış öncesinde ise Samandağ Sahili’nde düzenlenen atık temizleme etkinliğine katıldı. 47 ilkokul öğrencisinin yer aldığı etkinlikte 1 saat içinde yaklaşık 40 kilogram atık toplanırken Ercümen, "sıfır atık" konusunda da öğrencileri bilgilendirdi.
"Ekolojik yapı değişmeye başladı"
Projenin gerçekleştirildiği dalış okulunun sahibi ve rehber balık adam Mahmut İğde, su altı dünyasıyla 18 yıl önce tanıştığını ve bu süre boyunca canlılardaki değişime şahit olduğunu belirterek, "Daha önce rastladığımız canlılara artık rastlamaz olduk. Su ısındı, su altındaki ekolojik yapı değişmeye başladı." diye konuştu.
Sadece küresel iklim değişikliğinin değil, denizlere atılan plastiklerin de canlıların ekolojik yaşamını ve habitatını etkilemeye başladığını anlatan İğde, şöyle devam etti:
"Bu plastikler akıntılarla bu sahillere geliyor. Son zamanlarda yaptığımız dalışlardaki gözlemlerimize göre buraya gelen çöplerin menşei Hırvatistan, İsrail, İspanya ve İtalya gibi ülkeler. Akdeniz’e kıyısı olan tüm ülkeler denize inanılmaz şekilde çöp atıyor. Bugün dalış yapılan alan küçük bir alandı ve sayısız plastik vardı. Biz burayı temizlemeye çalışıyoruz ancak Akdeniz’in geri kalan kısımları ne olacak?"
İstilacı tür olan çizgili yılan kedi balıklarının sayısı artıyor
Dalış sırasında gözlemlenen istilacı türlerden çizgili yılan kedi balığı hakkında bilgi veren İskenderun Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Cemal Turan, Süveyş Kanalı yoluyla Kızıldeniz'den Akdeniz'e giriş yapmış çizgili yılan kedi balığının (Plotosus lineatus), İsrail ve Lübnan kıyılarında görüldükten sonra, ilk defa 2016 yılında Türkiye’de kaydını verdiklerini söyledi.
Turan, tür hakkında şu değerlendirmeyi yaptı:
"Yaptığımız çalışmalarda çizgili yılan kedi balığının şu ana kadar Mersin'e kadar dağılım gösterdiğini tespit ettik. Bu, Hint-Pasifik kökenli bir tür olup sırt yüzgecinde bir ve yan yüzgeçlerinde iki diken çok zehirlidir. Bu yüzden balıkçılar, dalıcılar ve halk tarafından çok dikkat edilmesi gerekir. Dağılımları arttığı gibi sayısal olarak bollukları da artmaktadır ve bu türlerle mücadele edilmesi gerekir."
UNDP Türkiye "Hatay için İklim Eylemi" projesi
Japonya hükümetinin sağladığı 1,8 milyon dolar destekle Hatay'da hassas durumdaki denizel ekosistemi korumayı amaçlayan UNDP Türkiye "Hatay için İklim Eylemi" projesinde 3 hedef belirlendi.
Bunlardan birincisi, Samandağ’da Akdeniz’e dökülen Asi Nehri’nin getirdiği atıkları temizlemek; ikincisi, mevzuat düzenlemelerinin iyileştirilmesi ve halkın eğitilmesi yoluyla atıkların nehre boşaltılmasının azaltılmasını sağlamak; üçüncüsü ise nehirleri tıkayan, su kalitesini düşüren ve yerel balıkçılık ekonomisini tehdit eden bir istilacı tür olan su sümbülünün yayılmasının yarattığı tehditle mücadele etmek.
Lübnan’da doğup Suriye’de kuzeye doğru akan Asi Nehri, daha sonra Türkiye’ye giriyor. 571 kilometre boyunca atıkları da taşıyan nehir, Hatay’dan Akdeniz’e dökülüyor.
Proje, UNDP Türkiye’nin Hatay'da yaptığı çalışmaların üzerine inşa ediliyor. UNDP daha önce de Hassa ilçesinde 60 bin kişiye hizmet vermek üzere, daha önce arıtılmaksızın Asi Nehri’ne akıtılan kanalizasyon atığını arıtacak, 4 milyon dolarlık atık su arıtma tesisi inşa etmiş ve 2019 yılında işletmeye almıştı.
Kaynak:Anadolu Ajansı
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.