Cumhurbaşkanı ve muhalefet liderlerinin konuşmaları seçimlerin yaklaştığını haber veriyor. Bu yakınlık bugünden yarına değil elbette. Ortak görüş 6 Kasım 2022 tarihini işaret ediyor. Bu zamanlama, hem gereksiz olarak ülkeyi germe potansiyeli olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylık tartışmalarının önüne geçecek hem de sürekli erken seçim isteyen muhalefetin arzusu bir bakıma gerçekleşmiş olacak.

Çalışan elbette hata yapar. Koşturan elbette yıpranır. 20 yıla yaklaşan iktidar döneminde teraziye koyduğumuz vakit artıları eksilerinin çok çok üstünde bir iktidardan söz ediyoruz. Zaten en çok eleştirenler dahi 2018 rahip krizinden sonra işlerin kötüye gittiğini belirtiyor. Yapılan iyi işleri ise toptancı bir anlayışla çöpe atmak ne insafa ne de izana sığar.

Geldiğimiz noktada siyaseti iktidar üzerinden okumak biraz daha zorlaştı. Artık gündem belirleme gücü azalmış bir iktidar var karşımızda. En ciddi sorun olarak görülen enflasyon yani halkın alım gücünün azalması karşısında peş peşe açıklamalar yapılsa da sorunu kaynağından halletmenin gerekliliği önümüzde duruyor. Cumhurbaşkanı zincir marketlerden tutun da halka fahiş fiyat uygulaması yapan her türlü işletmeye gereken cezanın verileceğini söylüyor. 80’lerin karaborsacılık düzeni bir bakıma şekil değiştirdi ve karşımızda duruyor.

İktidar bu sorunu çözebilir mi, seçimlere kadar özellikle işsizlik ve mülteciler konusunda vatandaşları rahatlatabilir mi? İzleyip göreceğiz. Lakin yine anketlere baktığımızda ortada geçmişten gelen bir güvenin olduğu ve bu sorunları çözerse yine mevcut iktidarın çözebileceği yanıtları ağır basıyor.

Bu cevaplarda muhalefetin henüz bir aday ile halkın karşısına çıkmaması önemli etken. Muhalefet anladığımız kadarıyla aday belirlemedeki süreci uzatabildiği kadar uzatacak. Lakin Türk seçmeninin lider üzerinden oy verdiğini hesaba katmalılar.

‘İstanbul’da adı sanı duyulmamış İmamoğlu’nu 6 ayda -farklı güçlerin de etkisiyle- yıldız yapıp seçim kazandırdık, Cumhurbaşkanı adayı da öyle olacak’ stratejisi bu kez işe yaramayabilir.

PEKİ ALTERNATİFLER NELER?

Ortada ‘ben adayım’ diye deklare etmemiş olsa da her hareketi ile bunu anlatan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu var. Kemal Bey’in Tayyip Bey ile ikinci tura kalırsa kesin kaybedeceğini gösteren anketler ortada iken İYİ Parti Lideri Meral Akşener bu adaylığa çok sıcak değil. Bu yüzden son haftalarda her kafadan farklı bir ses çıkıyor. Biri çoklu adaylık derken diğeri tek aday diyor. Bir de Meral Hanım’ın HDP şartı var tabii.

HDP ile kesinlikle ittifak kurulmayacağını ifade ediyor Sayın Akşener. Ankara ve İstanbul seçimlerini bir bakıma görmezden geliyor.

Gerçi orada da bir ayrım yapılmış zaten. Görüntü itibarıyla İstanbul CHP’nin Ankara İP’in gibi hareket ediliyor. Kadrolaşmalar, verilen işler hep bunu ispatlar tarzda.

HDP’nin ‘artık resmi olarak ortak olmak istiyorum’ çabaları boşuna değil. Millet İttifakı önümüzdeki günlerde farklı ayrışmalara gidebilir.

% 7’NİN ANLAMI ve İTTİFAKTAKİ PARTİLER

Kamuoyu günlerdir seçim barajının niçin %7’ye düşürüleceğini tartışıyor. Aslında iktidar da bunu tartıştırmak için ortaya attı. Sanki MHP’nin anketlere bakarak kendisi için istediği gibi görünen bu stratejinin altında daha farklı nedenler yatıyor.

Birincisi anketlerde %1-3 bandında seyreden partiler için birleşip barajı aşma ve mecliste söz sahibi olması anlamında önemli bir adım bu.

İkincisi, diğer partileri Millet İttifakı’na mecbur bırakmama eylemi olarak görünüyor. Hatırlayın geçtiğimiz seçimlerde Konya dahil birçok şehirde eli istemeye istemeye de olsa CHP’ye oy vermek zorunda kalan farklı parti mensupları olmuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu kürt sorununun HDP ile çözülebileceğini anlatan demeçlerini sıklaştırdı. Bu bir bakıma İYİ Parti ile köprülerin atılabileceği anlamını taşıyor.

3. ittifak için Saadet, Gelecek ve Deva Partilerinin isimleri konuşulurken; bir İYİ Parti hamlesi ortaya çıkabilir mi? Yani CHP ile HDP’yi bir blok halinde tutup, İP+SP+GP+DP ittifakı farklı bir dalga oluşturabilir mi?

Son günlerdeki gelişmeler bu denklemin ihtimal dışı olmadığını gösteriyor. Ne tarafından bakarsak bakalım önümüzde çok ama çok farklı şeyler göreceğimiz bir seçim yaklaşıyor. Ülke için en hayırlısı ne ise o olsun…