13. Yüzyıl Konya’sını Sadece Ecinniler Mi Görecek?

Murat Güzel

Ramazan ayı hava sıcaklıklarıyla birlikte geldi.

Özellikle Mayıs sonu ve Haziran ayının başlarında şiddetli yağmurların ardından bu raddede sıcak havaların oluşması da bekleniyordu.

Tuttuğumuz oruçların ecrini artıran bir sıcaklık bu öte yandan da.

Özellikle benim gibi sıkı çay ve sigara tiryakilerinin bu sıcaklarla birlikte sakin bir gün geçirmeleri zor görünüyorsa da Rabb’in inayetiyle kırmadan dökmeden iftara erişiyoruz.

Ramazan olunca tüm eleştirel ifadeleri bir süreliğine rafa kaldırmak gerektiğine inandığımı belirteyim.

Buna rağmen, eleştirenlere sözüm yok.

Şu şehirde eleştirilecek kişi, kurum ararsanız bulmamanız mümkün değil- bu kişi ve kurumlara biz gazeteciler de dahiliz.

Hatasız kul mümkün değil çünkü.

İlla ki kişilerin de kurumların da hatalarını bulursunuz.

Önemli olan o kişi ve kurumların bağışlanamayacak, affedilemeyecek türden hatalar yapmamaları.

Peki affedilemeyen hata olur mu?

Asla affetmem dediğiniz bir hayatı bağışlamak sizi asıl yüceltecek şey değil mi?

Zorlu sorular bunlar.

ŞÜPHELER… ŞÜPHELER…

Bir süredir nasıl yazacağımı belirlemek üzere kafa patlattığım bir konu var.

Merhum Doç. Dr. Celalettin Özdemir’in katledilmesi vakıası etrafında şehirde dile getirilen bütün iddiaları, hatta hiçbir yerde yayınlanmamış olay yeri fotoğraflarına ulaştım bir şekilde.

Ancak hâlâ bu konuyu, merhum Celalettin Özdemir’in ailesini üzmeden, ama cinayet etrafındaki tüm şüphe ve soru işaretlerini de dile getirerek yazmam gerekiyor.

Şimdiye kadar olay tek bir cepheden, bir “aşk cinayeti” olarak işlendi.

Bunu eleştirecek değilim.

Ancak aynı vaka üzerinde iki farklı olaylar örüntüsünün kesiştiğini de görmek gerekiyor.

Zaten bu iki olaylar zincirinin kesiştiği noktada bu cinayetin vuku bulması epey düşündürücü.

Bu konuyu detaylıca nasıl ele alabileceğimi düşünmeye devam edeceğim.

Benim için dua edin…

DİORAMA NE OLDU?

Her ne kadar eleştirmeyeceğim diye otursam da yazı başına, sabır bazen işe yaramıyor.

Bundan yaklaşık 2-3 yıl öncesine kadar uzanan bir proje Zindankale Katlı Otoparkı’nın bodrumunda yer alan Kültür ve Sanat Galerisi’nin sur temellerinin olduğu kısmın duvarına 3 boyutlu 13. yüzyıl Konyası’nın tasvirinin yapılması…

Bildiğim kadarıyla yapım işleri tamamen bitti bu dioramanın ama hala dioramayı görmek mümkün olmadı.

Belediye açılışı bir şekilde erteledi.

Kitap günlerinde dioramayı perdeledi.

Yani halkın görmesi bir türlü mümkün olmadı yapılan işi.

Şimdi basitçe soralım: Belediye bu dioramayı ecinnilerin görmesi için mi yaptırdı?

Diorama niye Konya halkından saklanıyor?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.