Dünya Çiftçiler günü hayırlı olsun. Çiftçi toprakla tohumu buluşturup, gübreyle suyu karıştırıp, insanlığa sağlık, hayat, canlılık için hammedde üreten insan demektir. Öyle de dünyada kaç insan bunun kıymetini bilir, kaç insan emeğe saygı üretene sevgi, yaratana şükran duyar. Kaç insan üreten için “köylü, alt kesim, kaba, eğitimsiz” ifadesini kullanmaz. T. Jefferson “çiftçiler dünyanın en değerli vatandaşlarıdır” diyor. Bendeniz de “çiftçi, üretici bir ülkenin gerçek sahipleridir” diyorum.
Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu’nun (IFAP) kuruluş tarihi 14 Mayıs 1984 tarihinden beri her yıl “Dünya Çiftçiler Günü” olarak kutlanıyor. Üretim kutsal kitaplarda övüldüğü gibi bazı düşünürler de üretime gerekli değeri vermiştir. “Kıyamet kopsa, elinizde bir hurma fidanı varsa hemen dikiniz” diyen sevgili peygamberimiz bu görüşü ile İslam’ın üretime verdiği değer ortaya konarken, “torbada ne varsa, çorbada da o vardır” diyen bir Arap Atasözünde “odununu kendi kesen, iki kere ısınır” diyen bir Amerikan atasözünde alın teri ve emeğin değeri ne de güzel ifade ediliyor.
İfadeler güzel de üretici memnun mu içinde bulunduğu durumdan. Tamamen “evet” diyemeyeceğim. Özellikle ülkem de çoğunluğu hep şikayet ederken anaonim bir deyişte olduğu gibi “çiftçinin karnını yarmışlar kırk tane gelecek yıl çıkmış” da olduğugibi umutla hep gelecek seneyi beklerler.
Çiftçiler halinden şikayet etse de biz onlardan şikayet edemeyiz. Sadi Şirazi, “meyve veren ağaca balta vurulmaz” diyor. Toprağı işleyen çiftçi, üreten çiftçi, doyuma aracı olan çiftçidir. Toprak da “Vatan; barınma, doğma, doyma, güvende olma yeridir”.
Her Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla düzenlenen etkinliklerde medyada ve okullarda, güç şartlar altında çalışan çiftçilerin ekonomiye olan katkısının ve hızla artan dünya nüfusuna karşı en temel ihtiyaç olan gıdanın önemi kuvvetle vurgulanmalıdır. Bu kapsamda, tarım sektörünün gelişmesi, sürdürülebilir bir büyüme trendinin yakalanması ve üreticilerin uluslararası piyasalarda rekabet gücü kazanabilmesi için çiftçilere yönelik bir takım destek projeleri oluşturulmalı, üretimde doğal kaynaklar korunarak, çiftçilerin daha fazla üretmesi ve yaşamlarını iyileştirmesine yardımcı olunmalıdır.
Bu arada çiftçiler de kendini sorgulamalıdır. Üretim girdilerinde toprağı koruyucu tedbirlerin alınması, su kaynaklarının israf edilmemesi ve ihtiyaçtan fazla alet-makine kullanılmamalarını ele almalıdırlar. Tüketici de hiç değilse alın teri ve emeğe saygı göstermek adına gıdayı israf etmemeli, doğal çevre korunmalı, atıklar en aza indirilmelidir.
Şairler çiftçiler için ne diyor bakalım.
Dinle çiftçilerin garip halini, ilkbaharda çifte başlar çiftçiler
Hiçbir zaman işten çekmez elini, durmaz yıl on iki ay, işler çiftçiler
Ölçer tohumunu, koyar sekleme, el gitti der oğluna, haydi bekleme
Tarlası herk ise, ya ikileme, tohumu toprağa aşlar çiftçiler
Evvel buğday eker, sonra arpayı, her gün gazla saçar kuşların payı
Tarlada görürse kuşu, kargayı, döner sapanınan taşlar çiftçiler
Yağmur bol olursa, güler yüzleri, bakar göğ ekini görür bizleri
Çayır çimen bürüyünce dizleri, öküzün boyunu hoşlar çiftçiler
Ekin firik, ığış ığış yellenir, bıldırcınlar arasında dillenir
Gelinler al giyer, kızlar sallanır, bulur ırgatların çiftler çiftçiler
Tarlada izi olan, harmanda gözü olan çiftçiler olmanız dileğiyle, kalın sağlıcakla.