Mısır’da Rabia’da neler olmuştu? Onca Müslüman katledilirken Batı ve Arap dünyası nasıl bir ikiyüzlülükle Mısır’ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi’nin indirilişine alkış tutmuşlardı?
O günleri hatırlar mısınız? Gözyaşları içerisinde izlediğimiz 3 Temmuz 2013 darbesi…
Perde arkasında binlerce masum insan katledilmişti.
Bugün Türkiye’de darbe girişimi olmamış havasında olanlara o anların videolarını tekrar tekrar izletmek gerekiyor.
Hele o terörist görünümündeki baltacıları! Halkın içine girip nasıl da acımadan kan akıtıyorlardı!
Batı dünyası aynı ikiyüzlülüğü bize sergilemeye devam ediyor.
Zannediyor musunuz 15 Temmuz başarılı olsaydı farklı şeyler yaşayacaktık? Daha ilk geceden yüzlerce şehit, binlerce yaralı vermedik mi?
Mısır’daki darbeyi kim yaptıysa burada da aynı oyun sergilendi. İçeride ve dışarıda güçlenen Türkiye’yi hiç kimse hazmedemiyor.
15 Temmuz gecesinden geriye unutulmayacak çok şey var. Ömrümüz var ise çocuklarımıza torunlarımıza bugünleri tıpkı dede korkut destanı gibi anlatacağız.
Yıllardır içi çürümüş bir gençlik yetişiyor diye her ortamda büyüklerin serzenişlerini duyuyorduk.
Binlerce kez şükürler olsun ki Rabbim bize dedelerimizin yapamadığını yapma fırsatı verdi.
Rabbim bize zalimlerin oyunlarını başlarına geçirme zevkini tattırdı.
Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan komutasında, bir gecede 2. Kurtuluş mücadelesinden muzaffer bir edayla çıkabilmeyi nasip eyledi.
Ne kadar şükretsek azdır.
Bu vesileyle bir kez daha anlaşıldı ki mesele vatansa Türk Milleti delirir. Kendini kaybeder. Tank, top, uçak ağır silahlar, kavga gürültü…
Vız gelir tırıs gider. Tankın altına ezilmek pahasına yatmak sonra altından geçmek ardından ikincinin önünde durmak ardından üçüncü de yaralanmak… Uçağa atlamaya çalışmak, helikoptere taş fırlatmak…
Deli cesareti işte bu milletin ruhunda var. Ve mesele vatansa gerisi sadece teferruat…
Bir teyzemin elindeki afişte yazıyor: Biz dededen miras kalan 200 metrekare arsayı paylaşırken kardeşimizle kavga ediyoruz. Size toprak mı veririz?
Evet, kuşku yok ki bu tıpkı daha öncesinde yaşadığımız darbelerde olduğu gibi modern haçlı seferinden başka bir şey değildi. Dün ittifakı toplayıp kısmen mertçe karşımıza çıkıyorlardı, bugün içimize soktukları ve muhtemelen büyüledikleri vatan hainleriyle büyük Türk milletine diz çöktürmek istiyorlar.
İstiyorlar da her seferinde bir güç onlara engel oluyor. Hatırlayın Cumhurbaşkanı o ameliyata girseydi 7 Şubatta polis- yargı darbesi olmayacak mıydı? Ya da gezi zekâlıların ayaklanmasında o gün millet Erdoğan’a sahip çıkmasaydı bunlar neler yapacaktı?
17/25 Aralık kumpası aynı tarlanın ürünü değil mi?
Şimdi de 15 Temmuz. Bu milletin başından böyle belalar asla gitmeyecek lakin o güç, o ilahi güç bizim yanımızda olduğu müddetçe asla korkmuyoruz. Çekinmiyoruz!
Mısır’ı unutmayalım. Meydanlara çıkmayı asla bir zül olarak görmeye başlamayalım. “Şu günler bir bitse artık” diyeceğimiz yıllar bir gecede bertaraf edildi. Birkaç hafta ne ki? Aylarca o meydanları doldurmaya hazırız!