15 Temmuz’da neler oldu?..

Mustafa Balkan

15 Temmuz’da neler olmadı ki…

15 Temmuz 2016 tarihinde şehrimizin tarihi ve turistik yerleri ile Konya Bilim Merkezi’ni yaygın basın mensuplarıyla birlikte gezmiştik.

Bilim Merkezi’ni gezerken ikindi namazı okunuyordu. Bu arada 3. Ana Jet Üssü’nden fantom tipi ve mühimmat dolu iki uçağın bilim merkezi ve sanayi siteleri üzerinde uçması dikkatimden kaçmadı.

Anadolu Kartalı tatbikatı da yoktu. Bu uçakların mühimmatlı olarak uçmaları elbette dikkate değerdir. Bu uçuştan kuşkulanmamak elde değildi. Gazeteci kuşkulu olmalı aynı zaman da. 15 Temmuz’da neler oldu derken, bu uçakların neden uçtuğuyla ilgili merakımı henüz giderebilmiş değilim.

Demek ki darbe teşebbüsü hazırlıkları önceden başlamış.

Akşam da Meram’daki Nevizade Restoarant’ta yemek yedik. Saat 22.00’a doğru kalkıp Meram Toki otobüsüne binip evimize ulaştığımızda saat 23.10 falan geçiyordu. Televizyonu açtığımda tanklar Boğaziçi Köprüsünde ve olağanüstü bir durum söz konusuydu. Darbe oluyordu ama bu darbenin şekli ve şimali değişikti. Kendilerine güvendiğim insanlarla telefon görüşmeleri yaptıktan sonra o malûm bildiri TRT-1 ekranlarından kadın spiker tarafından okunuyordu. Bu sefer Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü’yü aradım.

Aydınlar olarak nasıl bir tavır takınacağız? Siteye yazacağım bildiriyle ilgili görüş alışverişinde bulundum. Mustafa Bey, saat 24.00 ve 02’ye doğru durum netleşir. Merak etme bu akamete uğrayacak bir darbe girişimi dedi, bana. Sonra Konya Aydınlar Ocağı olarak darbelerin her türlüsüne karşı olduğumuzu ifade eden bildiriyi facebook’taki Konya Aydınlar Ocağı’nın sayfasında yer aldı.

Sabaha kadar uyumadık. Sosyal Medya üzerinden tavrımı ortaya koydum. 12 Eylül 80 ve 28 Şubat darbelerini yaşamış bir insan olarak darbenin bu ülkeye vereceği maddi ve manevi zararı biliyordum.

İlk gün evimin şehir merkezine uzak olması dolayısıyla Mevlâna Meydanı’na inemedim.

15 Temmuz akşamı ve gecesi Konya’da da elbette çok şeyler oldu…

 

“YETER! KARAR MİLLETİNDİR”

  1. Genç Ufuklar Derneği’nin düzenlediği 15 Temmuz programında konuşan Yeni Şafak Gazetesi yazarı İsmail Kılıçarslan, 15 Temmuz ile ilgili yaşadıklarını anlatırken diyordu ki; meydanlara inen ve Boğaziçi Köprüsüne doğru yol alırken önce 200 kişi olan insan sayısının 2 bine ve sabaha doğru 20.000 kişiye ulaştığını söylemişti. Bir diğer tesbiti ise; insanımızın kalbinden “korku”nun Allah tarafından alınmış olması ve korkusuz bir şekilde tankın, topun ve silahların üzerine doğru yürümelerini gösterdi.

Boğaziçi Köprüsünün başını tutan teröristleri “asker kıyafetlerini çalarak onları giymiş teröristler” olarak tanımlayan gazeteci-yazar İsmail, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “15 Temmuz, yeter karar milletindir dediği gecedir.”

 

DARBEYİ SAAT 21.00’DA HABER ALDIM

Ak Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ ise, bu toprakların dünyanın en pahalı toprakları olduğunu ve bu yüzden bedeller ödeyerek şüheda kokan bu toprakları vatan kıldığımızı ifade etmişti.

Büyük Birlik’ten bu yana hukukumuz olan Selçuk ağabey, darbeyi, saat 21.00 sularında telefonu çaldığında haberdar olup hemen harekete geçerek Başbakan Binali Yıldırım’ ve daha sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye telefonla ulaştığını ifade ederek daha sonra Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ulaşmaya çalıştığını da söyledi.

15 Temmuz’da neler olduğunu Sayın Milletvekili Selçuk Özdağ’ın çarpıcı açıklamalarıyla anlatmaya kaldığımız yerden devam edeceğim.

AZİZİM DİYOR Kİ…

Beştepe’de düzenlenen 15 Temmuz şehitleri Anma Programı’nı gözyaşları içerisinde izledim.

Özel harekâtçı ikiz oğullarını vatan için şehit veren Adanalı Baba’yı ve Boğaziçi Köprüsü’nde hain silahlı çetelere karşı korkusuzca direnen Gazi Safiye Hanımefendi’yi dinlerken de duygulanmamak mümkün değildi.

15 Temmuz gecesi telefonuma gelen tank paletleri altında kafa, kol, bacak ve gözdeleri ezilerek kopmuş insanlarımızın resimlerini gördükçe; nasıl bilinçlendiğimi ve iman dolu göğsümün yerinden fırlayacakmış gibi olduğunu anlatamam.

Kendi kendime dedim. Bunu Türk askeri ve hele hele Mehmetçik yapamaz dedim.

Mehmetçik silahsız insanlara doğru silahını doğrultmaz ve asla ateş etmez.

Ulan şerefsizler!

İşgalci İsrail askeri bile elinde sadece taş olan korkusuz Filistinli gençlere plastik mermi kullanırken siz kim oluyorsunuz da; o işgalci Yahudileri bile geride bırakacak bir şeye imza atıyorsunuz.

Vatan haini şerefsizler, sizler insan bile olamazsınız.

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.