Yazımın önceki bölümünde, 15 Temmuz sonrası toplumun İslami Cemaatlere olan olumlu bakışının olumsuza dönüşmesinin nedenlerini açıklamaya çalışmıştım.
Yazımın bu bölümünde ülkemizde faaliyetini sürdüren İslami cemaatler hakkında kısaca bilgi vermeye çalışacağım.
Ülkemizde faaliyetini sürdüren cemaatlerin, faaliyet metotları farklılık gösterse de kahir ekseriyeti “Nakşi Tarikat Temelli Cemaatler”dir.
Bu cemaatlerin rejimi değiştirme gibi hiçbir faaliyeti olmayıp amaçları; İslam’ın öğrenilmesi, öğretilmesi ve yaşatılması; ülkemizin her alanda güçlenmesi ve söz sahibi olmasıdır.
Belli dönemlerde kendilerine karşı yapılan baskı ve yıldırmalar karşısında dahi devletine hep saygıyla bakmışlar; kırılmalarına rağmen, kırıcı hal ve hareket içinde olmamışlar, dualarında; “devletin daim olmasına” her zaman yer vermişlerdir.
Ülkemizde faaliyetini sürdüren Ehli Sünnet akidesine bağlı İslami Cemaatler, ülkemiz geleceğinin sigortalarıdır.
Adının önüne İslami isimleri koyan emperyalist güdümlü örgütlerin ülkemizde taban bulamamasının ve Büyük Ortadoğu Projesinin gerçekleşmesinin önündeki en önemli engel, bu İslami Cemaatlerdir.
Ülkemiz insanı bazı olumsuz algılardan kurtulup bu cemaatleri tanımaya çalışmalı ve inanıyorum ki tanıdıkça bakış açıları olumlu yönde değişecektir.
Devletin, bazı kurumları ile bazı halk kesimlerinin endişelerini yersiz buluyorum. İslami cemaatlerin olgun ve kapsayıcı yapısı, ülkemizin huzuru ve geleceği için büyük şanstır.
Birilerinin, “sıra diğer cemaatlere de gelecek” diye yaptığı kara propagandaya prim vermeyiniz. Bunların amaçları hem İslami cemaatleri kötü göstermek hem de İslami cemaat mensuplarının devletine olan güvenini zedelemek.
-Neyin sırası utanmazlar! Kim emperyalistlerin uşağıysa Allah(cc) belasını versin!
Ben bu kara propagandanın da FETÖ kaynaklı olduğunu düşünüyorum.
Yüzde yüz değil; yüzde bir milyon garanti veriyorum; Ehli Sünnet bir cemaate mensup kişi asla ve asla devletine ve milletine karşı ihanet etmez, edemez! Böyle bir ihanet eşyanın tabiatına aykırıdır.
Bunu bilen ve ülkemiz üzerinde hesabı olan tüm düşmanların hedefinde Ehli Sünneti bozma planları vardır.
Ehli Sünnet inancın ülkemizde hayat bulmasında Ehli Sünnet İslami Cemaatlerin çok büyük rolü vardır. Bu rolden kaynaklı asılsız mesnetsiz ve aşağılık iftiralara tabi tutulmaktadırlar. Hepimiz, bu şer odaklarının aldatıcı söylemlerine itibar etmemeliyiz.
-Gayeleri Allah’ın dinini insanlara öğretme ve yaşatma olan tarikatlar; İslam’ın aksi bir tutum ve davranışlarda bulunabilir mi?
Asla ve asla İslam’ın aksine bir tutum ve davranışlarda bulunamazlar; bulunan varsa bunların kesinlikle tasavvuf ve tarikatla alakası yoktur. Bunlar, İslam düşmanı güçlerin kullandığı sapık yapılardır.
Bu yapıların kısa vadeli olanlarını 28 Şubat darbesinden önce gördük. O dönem bunları kullandılar ve sonra da işleri bitince çöpe attılar.
-Hani nerede Müslüm GÜNDÜZ, Ali KALKANCI ve diğerleri?
Bunların düzmece olduğunu bu millet sonradan öğrendi; öğrendi ama yine zararını Müslümanlar çekti yine Müslümanların çektiği gibi…
Uzun vadeli olanını da 15 Temmuz Darbe girişiminde gördük. Bundan sonra da kullanacakları olacak; ancak, asla ve asla Ehli Sünnet İslami Cemaatleri hiçbir şekilde kullanamazlar.
-Neden, İslam düşmanı emperyalist güçlerin kullandığı FETÖ’nün ülkemize yaptığı ihanetin bedelini hiç hak etmedikleri halde Ehli Sünnet İslami Cemaatler ödüyor?
İslam düşmanlarının her türlü aşağılık iftiralarıyla gerçekleştiremedikleri itibarsızlaştırma amaçlarını FETÖ bağlantılı 15 Temmuz Darbe girişimiyle büyük oranda gerçekleştirdiler.
Hz. Allah(cc) hepimize gerçeği görme, İslami Cemaat mensuplarına da gerçeği gösterme iradesi ve çabası versin.