Kim ne derse desin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Büyük Konya Mitinginde, Malazgirt Meydanı’nı dolduran binlerce insana seslenirken, kalabalıkların nabzını tutmada ne kadar mahir olduğunu ve “hitabet ustası” olduğunu bir kere daha gösterdi.
“EVET” cephesinin ve kendisini sevenlerin sevgilerine tercüman olduğunu gösteren ve zaman zaman sorular yönelterek kendi konuşmasına kalabalıkları da dahil eden Erdoğan’ın, sahneye çıkarken kendi ağzından söylenen şiirlerle çıkması da etkileme sanatı açısından ilginçti.
Tecrübeli ve kökten gelen bir siyasetçi olması dolayısıyla EVET cephesine büyük bir koz veren CHP Konya Milletvekili M.Hüsnü Bozkurt’un, “Denize dökeriz” sözlerini yerden yere vurarak “Bilmezsen haddini, patlatırlar enseni” diyen Sayın Erdoğan, “CHP eski ve yeni başkanlarıyla pusulayı şaşırmış durumda” diye de polemik yaptı.
Erdoğan, Büyük Konya Mitinginde bir yerde “Türk” kelimesini kullandı. O da “Türk Milleti kuruculuk vasfıyla öne çıkmıştır. Yuva kurar, yurt kurar, medeniyet kurar.” cümlesiydi.
16 Nisan’ın “tarihi bir değişim ve dönüşüm” olduğuna dikkati çeken Erdoğan, “Aşk adamı ağlatır, dert adamı söyletir” deyiminden hareketle; “Aşkımız millet, derdimiz devlet” dedi. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na “Sürekli yalan söyleyen müflis siyasetçi” benzetmesinde bulundu.
Anayasa’nın 18 Maddesi’nin kabul edilmesi durumunda yeni idare sisteminde; “Karar alma ve uygulama hızlanıyor” ve “Siyaset güncelleniyor. Yönetim sistemi güncelleniyor” diyen Erdoğan,
Türkiye’de 20 ayda 11 bin teröristin etkisiz hale getirildiğini de açıkladı.
Türkiye’deki yatırımları ve Konya’ya yapılan yatırımları da hatırlatan Erdoğan, “Konya’ya 35 katrilyon yatırım yaptık. Ankara-Konya arası hızlı trene de biniyorsunuz değil mi? Konya’dan Eskişehir üzeri İstanbul’a da artık gidiyorsunuz. İşte bunların hepsi bizim dönemimizde yapıldı” dedikten sonra CHP’yi kastederek, “Bunların bir gıdım hizmeti var mı bu ülkede” diye sordu.
***
Bu Büyük Konya Mitinginde, benim dikkatimi çeken önemli husus ise, eski Başbakan ve Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu’nun konuşması oldu. Davutoğlu’nun, “evet” kelimesini pek fazla kullanmadı ve daha çok “millî birlik” konusuna vurgu yaptı.
“PKK bayraklarını başkentlerinde dalgalandıran Avrupa ülkeleri karşısında, bakanlarımızı ülkelerine sökmeyenler karşısında tek bir yürek olmak zorundayız” diyen Sayın Davutoğlu,
Özetle şunları dile getirdi: “Bu millet her zaman doğru karar vermiştir. Söz de karar da sadece milletindir. Ve o karar ne olursa olsun başımızın tacıdır. Bu karar sürecinde kim ne demiş olursa olsun milli birliğimizi tahkim etmeliyiz. Omuz omuza vermeliyiz. “Evet” de “Hayır” da diyen bizim kardeşimizdir. Kararlara saygılıyız derken bir Konyalı milletvekili çıkıp “bunları denize dökeceğiz” dedi. İşte Konya Ovası burada, deniz de İzmir’de. Bilsinler ki bu nefret dili kimseye fayda getirmez. Hepimiz hep birlikte demeliyiz ki 80 milyon kardeştir.
Referandum millete istişare için başvurulan bir araçtır. Bu istişarede kim ne derse hepsi başımızın üzerindedir. Ve bu birliğimizi bu kardeşliğimizi kimse bozamayacaktır. Bilinsin ki bu Konya milletvekilinin sözü hiçbir Konyalıyı temsil etmemektedir. Konyalı nefret diline karşıdır. Konyalı muhabbet dilinin yanındadır.
İnşallah 17 Nisan sabahı yeni bir güne doğacağız. Ama bilinsin ki güneş yine doğudan doğacak. Ülkemiz birlik ve beraberlik içinde olacak. Burada bir hususu özellikle zikretmek isterim.
17 Nisan sabahı Sayın Cumhurbaşkanım! Değerli kardeşlerim! Birliğimizi, beraberliğimizi tekrar tahkim etme günüdür. Bu milleti bölmek isteyenlere karşı 16 Nisan günü kim ne oy vermiş olursa olsun 17 Nisan sabahı Türkiye’nin her bir köşesinde Türk’ü Kürt’üyle, sünnisi alevisiyle, Hakkarilisi Edirnelisiyle, Konyalısı ve Ankarılısıyla o gün uyandığımızda birbirimize selam verelim.
17 Nisan sabahı ortak aklı işleterek kimin heybesinde ne varsa, onu ortaya koyarak hep beraber geleceğimizi inşa etme günüdür.
17 Nisan sabahı ortak kaderin, ortak vicdanın, ortak tarihin, ortak kimliğin, ortak aklın günü olmalıdır.
17 Nisan sabahı bu anlamda büyük davâların günü olmalıdır. Konya küçük hesapların değil büyük davaların şehridir.
17 Nisan sabahı, Hz. Mevlâna’nın deyişiyle şunu diyeceğiz:
“Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lâzım. Yeni Türkiye’yi kurmak lâzım.”
AZİZİM DİYOR Kİ…
17 Nisan sabahı Türkiye’de neler olacak?
Bu soru elbette önemli.
Aslında zor bir soru.
Sandıktan “evet” de çıksa, “hayır”da çıksa bu sorunun cevabını vermek bir hayli zor olsa gerek. Çünkü 2019’a kadar Türkiye’yi neler bekliyor olacak?
Hiçbir şey kolay görünmüyor.
Değişim ve dönüşüm inanın o kadar kolay olmuyor bu ülkede…