Karaman’da bir maden ocağında su kaynağının patlaması sonucu meydana gelen su baskınında 18 işçi yerin 375 metre altında mahsur kaldı.
Zamana karşı yarışan ekipler, dün geceden beri dalgıç pompalar ve motopomplarla su bışaltma işlemi yapıyor. Saat 16.30 sularında İstanbul’dan gönderilen ultrasonic su deşarj makinası (ahtapot) çalışmaya başladı.
Türkiye’nin en büyüğü olan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından gönderilen iki ahtapottan biri yolda kaza yaptı ve sadece bir tanesi su tahliyesi çalışmalarına dahil olabildi.
İzmir’den gönderilen ahtapotun montaj çalışmaları sona erdi. İstanbul’dan gelen makinanın montajı yaklaşık 5 saat sürdü. Böylece maden ocağında şu an iki ahtapot aracıyla su tahliye çalışmaları devam ediyor.
Ahtapot, dakikada 8 bin 500 litre su tahliye edebiliyor.
Şu anda olay yerinde 2 ahtopot, 4 motopomp, 8 dalgıç pompa su çekme işlemlerini sürdürüyor.
Normal koşullara göre bu çaptaki ekipmanla madeni kaplayan 11 bin ton suyun 12 saatte bitmesi bekleniyordu. Ancak suyun çamurlu olması ve 377 metrelik derinliğin yarattığı basınç nedeniyle performansları düşüyor. Suyun temizlenmesinin 24 saat sürmesi bekleniyor. Daha önce gelen bilgilere göre bu süre en az üç gün olarak öngörülüyordu. Çalıştırıldıktan sonra kontrol edilen debiye göre yapılan analiz sonucunda süre kısaldı.
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafında görevlendirilen 3 savcı tarafında madendeki krokilere, evraklara el konuldu.
“Olay yerinde bulunan 4 dalgıcın kurtarma çalışmalarında neden kullanılmadığı?” sorusuna ise Bakan Yıldız, görüş mesafesinin 1 metre olduğu bu yüzden dalgıçları tehlikeye atmamak için izin verilmediği şeklinde yanıt verdi.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, ekiplerin çalışmalarının devam ettiğini belirterek, “İnşallah hızlı bir şekilde suyun tahliyesini sağlayacağız. Şu anda eldeki imkanlar son derece iyi koordine ile götürülüyor” dedi.
Yerin altında bazı sorunların da meydana geldiğini ifade eden Çelik, plastik bir borunun işlevsiz hale gelmesinin zaman kaybına neden olduğunu dile getirdi.
Çelik, “Biz aşağıda iken tahliye hattında bir sorun oldu. Dolayısıyla devre dışı kalması nedeniyle onun için de ayrı bir zaman gerekiyor. Plastik borunun işlevsiz hale gelmesi oldu. Bu bir zaman kaybı. Su tahliyesi devam ediyor” dedi.
Su tahliyesinden sonra ancak olayın nasıl meydana geldiği ile ilgili bir sonuca varılabileceğine işaret eden Çelik, şöyle konuştu: “Acaba bu su daha önceki imalat yerlerinden kaynaklanan bir birikimin neticesinde olan bir şey midir, başka bir şey midir? Henüz onu doğrulayabilmek için suyun boşaltılması gerekiyor.”
Dalgıçların su dolu alana girip girmedikleri şeklindeki soruyu da cevaplandıran Çelik, “Daha içeriyi görmeden konuşmak doğru değil. Gittik, baktık, gördük. Balık adamların hayatlarını da tehlikeye atmak doğru değil. Onlar ne yapacaklarını biliyorlar. Eğer yapamıyorlarsa şartlar uygun değil” ifadelerini kullandı.
Başbakan Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu, helikopterle Karaman’a geldi.
Ahmet Davutoğlu, daha sonra kaza meydana gelen maden ocağının bulunduğu Ermenek’e geçti.
Davutoğlu, Kızılay’ın kurduğu yardım çadırlarını ziyaret etti. Davutoğlu ve eşi, burada mahsur kalan madencilerin yakınlarıyla görüştü.
Başbakan Davutoğlu, daha sonra AFAD’ın koordinasyon için kurduğu TIR’a geçti.
Bölgede bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve Ulaştırma, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ve Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan da Başbakan Davutoğlu’na bilgi verdi.
Davutoğlu, maden kazasının yaşandığı noktada inceleme yaptı. Davutoğlu, AFAD yetkililerden kurtarma çalışmaları hakkında bilgi aldı.
Davutoğlu, “En temel hedefimiz18 kardeşimize ulaşmak. Önceliğimiz suyu süratle tahliye etmek. Pompalarla suyun seviyesi 10 metre indirildi. Her bir ailenin durumu bizim acımızdır. Adli ve idari soruşturma başladı. Soruşturmaların bizzat takipçisi olacağım. Nerede bir ihmal varsa hesabı sorulacak” diye konuştu.
CymhurBaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da bölgeye gelerek incelemelerde bulundu.
Ocakta meydana gelen su sızıntısının farkedilmesinin ardından vardiyada bulunan işçilerden 8’i kurtulmayı şarmış 18’i ise aşağıda mahsur kalmıştı.
Bu işçilerden biri olan Kerim Pınar, olayın yemek saatinde meydana geldiğini anlattı.
Bu sırada fırtınaya benzer bir olay yaşandığını belirten Pınar, şöyle konuştu:
“Su patlamasından pis gaz geldi. Arkadaşlar ‘kaçın’ diye bize haber etti. Biz de kaçtık. Haber eden arkadaşlar maalesef peşimizden gelmedi. Biz geriye döndük, niye gelmediler diye baktık. ‘Gelmeyin, kaçın’ dediler. Biz kaçtık, yukarı tırmandık. O esnada su arkamızdan geldi.
Düz galerilerden yukarıya doğru çıkan bacalar var. Peşimizden gelmeyen arkadaşlar muhtemelen oraya doğru çıktılar. Orada olduklarını tahmin ediyoruz. Oraya su basmadıysa kurtulma şansları var.
Maskelerimiz yanımızdaydı. Maske takma şeyimiz olmadı, biz zaten kaçtık. Sıkıntı verici şekilde gaz yoktu. Çok panikledik. Bir an önce kendimizi dışarıya atmaya çalıştık. Bir arkadaşımız daraldı, kendi imkanlarımızla dışarıya çıkardık.”
Olayın ardından bölgeye çok sayıda kurtarma ekibi sevk edildi. AFAD’tan yapılan açıklamada, 353 kişi, 3 helikopter ve 51 araçla çalışmaların sürdüğü belirtildi.
Madenden çıkan bir işçi Ermenek Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken, işçinin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.
Madende mahsur kalan 18 işçinin isimleri ise şöyle: Osman Çoksöyler, Hüsnü Çolak, Ali Haznedar, Kerim Haznedar, Mehmet Tokat, Hüseyin Çolak, İsa Gözbaşı, Bahri Üzer, Kamil Yaman, Ömer Cansu, Tezcan Gökçe, Uğur İlhan, Hüseyin Gültekin, İsmail Gürses, Mehmet Baha, Mehmet Özcan, Hasan Tuncer ve Recep Çiloğlu.
Olay yerinde bulunan Çalışma Bakanı Faruk Çelik de daha once Yozgat’ta 25 yıl önce böyle bir kaza yaşandığını belirten Çelik o kazanın jeotermal bir kaynakta yaşandığını hatırlattı.