Hepimizin bildiği gibi mart ayının ilk haftası “Yeşilay Haftası” olarak kabul edilmiş ve bu haftada bir takım etkinlikler yapılmaya çalışılmaktadır. Bu haftaya toplumun ilgisi oldukça düşük, düşük olmasının ötesinde çoğunun haberi bile yok. “Yeşilay Haftası”nın daha etkin ve verimli geçirilmesi amacıyla dikkat çekmek için sosyal medyada 2016 yılının Şubat ayında “Ali Dutal Tüm Türkiye’ye Yeşil Kart Gösterdi” diye bir resim paylaşımında bulunmuş, onlarca paylaşım grubunda paylaşmama rağmen gerekli ilgi ve desteği görememiştim.
Paylaşımda bulunduğum “Türkiye Yeşilay Cemiyeti Ankara Şubesi Gönüllüleri” adlı gruptan bir tane beğeni gelmişti. Yüz binlerce üyesi görünen, adları da bu konuya duyarlı olduğunu düşündüğüm gruplardan sıfır ilgi desem yeri var.
Amacım, kesinlikle beğeni almak değil; bir eğitimci ve insan olarak çok önemli bulduğum bir sosyal soruna karşı uyarı görevimi yapmak; en azından duyarlı olmaktır.
Bugün insanımız özellikle de çocuklarımız sigaranın, alkolün, uyuşturucunun hiç olmadığı kadar tehdidi altındadır.
-Öyle değil mi?
Sigara kullanma yaşı 11’lere kadar düşmüş; alkol kullanımı sıradanlaşmış; uyuşturucu araçları çeşitlenmiş ve uyuşturucuya ulaşmak kolaylaşmıştır.
Bunlarla mücadele etmek için toplumun tüm fertleri ve kurumları bu mücadelenin içinde bir şekilde bulunmalı; en azından duyarlı olmalıdır.
Bu mücadelenin en etkin yapıldığı yer okullarımız olması gerekirken maalesef “Yeşilay Haftası”nda okullarımızda bazı etkinlikler yapılsa da çokta etkili olduğu söylenemez. Sembolik olmaktan öteye fazla bir katkısı da yoktur.
Bırakınız bir haftayı; alkol, uyuşturucu, kumar ve sigara ile mücadele her alanda her türlü araçla sürekli yapılmalıdır.
“Yeşilay Haftası”nın olduğu, mart ayının ilk haftası, aşağı yukarı bütün televizyon kanallarını takip ederim. Hemen hemen birkaç kanalın dışında bu konuya değinene, konuşana pek rastlamadım. Konuşanlara da belli kesimler; “hayat tarzımıza, özgürlüğümüze karışıyorlar” diye basıyorlar feryadı!
İçkinin, uyuşturucunun, sigaranın günah olup olmadığına inanmak veya inanmamak kişinin kendi tercihi olup buna karışacak halimiz yok; ancak, hiçbir aklı selim insan çocuğunun içki, sigara ve uyuşturucu kullanmasını istemez. Eğer, bir ana baba çocuğunun bu zararlı alışkanlıkları yapmasını istiyorsa, benim diyecek bir şeyim olamaz.
Cinayetlerin, tecavüzlerin, şiddet olaylarının, ölümcül trafik kazalarının, aile içi kavgaların ve sonradan olan akıl hastalıklarının büyük oranda müsebbibinin alkol olduğu araştırmalarda ortaya konulurken; sigaranın, uyuşturucunun korkunç zararları herkes tarafından bilinen, inkar edilemez bir gerçekken ben ne diyeyim, siz ne diyebilirsiniz!
Gelin çok geç olmadan “2017 Yılını Yeşilay Yılı” olarak ilan edelim; bu yıl geçmiş yıllara oranla sigara, alkol, uyuşturucu ve diğer kötü alışkanlıklara daha fazla dikkat çekelim; mücadeleyle ilgili somut adımları atalım, atılması için birey ve kurumlar olarak gerekli duyarlılığı gösterelim.
Samimiyetimle, geç kalınmış her günün geleceğimiz açısından telafisi mümkün olmayan zararlara yol açabileceğini bir an bile unutmayalım! Benden söylemesi!