Vefa vakti mottosu yetmedi, birde 2020’nin mottosu çıktı! Motto gibi kelimelerin dilimize girmesine yasak koyamıyoruz. Nedendir bilinmez, kendimizi kullanmaktan alıkoyamıyoruz!
Benim mottoyla işim olmaz diyemiyoruz! Motto benzeri kelimelerle kuşatıldığımızdan haberimiz yokmuş gibi davranıyoruz!
Zaman motto zamanı değil, zaman kendimize dönme, kendimize gelme zamanı!
Kendimize dönmedikçe, kendimize gelmedikçe
Dilimize sahip çıkmadıkça,
Ne yazıktır ki, saçmalamaya devam edip duruyoruz!
Şurası iyi bilinmeli ki, Motto gibi kelimeleri kullanma yarışına kalkıştıkça,
Ne boyumuz bir karış uzuyor,
Ne de entelektüel oluyoruz!
Bizim kastımız garezimiz güzel Türkçemize mi?
İşin en üzücü ve hüzün veren tarafı ne biliyor musunuz?
Türkçeden, Türkçemizden,
Kendi dilimizden, kültürümüzden,
Bizi bizi yapan lisanımızdan bu kadar kolay,
Nasıl vazgeçebiliyor olmamız!
Kusura bakmayın amma, biz deli miyiz?
Divane miyiz?
Aklımız başımızda mı?
Mal bulmuş mağribi misali, bu hevesimiz ne?
Nedir bu özenti merakımız?
Nedir bu yabancı kelimelere olan bitmez tükenmez hayranlığımız?
Neyin derdindeyiz?
Elimizin tersiyle ittiğimiz dil, bizim dilimiz, Türkçemiz değil mi?
KENDİ DİLİMİZİ KÜLTÜRÜMÜZÜ GÖMDÜĞÜMÜZÜN FARKINDA MIYIZ?
Şu şehrimizde ki tabelalara bir bakın!
Onlar çoktan mottolara, motto gibi kavramlara kapılıp gitmişlere dönmüş vaziyetteler!
Bu gidişat böyle devam ettikçe,
Dilimize sahip çıkmak yerine, olan-biteni seyrettikçe,
Çok yakın bir gelecekte şehrimizde Türkçe tabela kalmayacak!
Bu ismi bulmak için karıştırmadığım yabancı dil sözlüğü kalmadı,
Sonunda öyle bir şey buldum ki,
Bulduğum o kelimeyi herkes çok beğendi,
Hemen yazdırdım, tabelamı astım,
Şimdi herkesin dilindeyiz diye,
Mangalda kül bırakmayanların sayısındaki artış,
Ürkütücü boyutlarda!
Ne anlama geldiğine bakmadan,
Aldırmadan, yabancı kelimeleri işletmesine,
Dükkanına koymakta tereddüt etmeyenler,
Mottoyu neden sevmesinler, neden kabul etmesinler ki?
Kendi elimizle, kendi kültürümüzü, kendi kelimelerimizi, gömme yanlışlığına tam gaz devam ediyoruz!
AH KARAMANOĞLU MEHMET BEY AH, EMİNİM KEMİKLERİN SIZLIYORDUR!
Bir zamanlar Çin denizinden, Adriyatik denizi kıyılarına kadar, Altay dağlarından Tuna nehrine kadar tekbir dil bir dil yani Türkçeyi bilmenizin yeterli olduğu o güzel devirlerden, dönemlerden sonra geldiğimiz “motto” lu günlere bir bakın hele!
Efendim “motto” İtalyancadan gelen bir kavram. Kökeni Latinceden “Muttire” sözcüğünden geliyor. Muttire ne mi demek?
Mırıldanmak, söylenmek anlamında… Mırıldanmak pek mi hoşumuza gitti acaba?
Mırıldanmayı, slogan diye kullanıyoruz, parola diye kullanıyoruz!
Şimdi herkes 2020’nin mottosu derdine düştü!
Açıklamalar başladı bile…
Ah Karamanoğlu Mehmet Bey ah! Eminim kemiklerin sızlıyordur!
Sen, Konya’da, 13 Mayıs 1277’de “Bugünden sonra divanda, dergâhta, bârgâhta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır.” diye bir ferman yayınla…
Aradan koskoca tam 742 yıl geçmiş olsun!
Ne anlama geldiğini merak dahi etmediğimiz bir yığın kelimeyle birlikte, birde Motto diye İtalyanca bir kelime, dilimize dolaşsın kalsın!
Bizimde konuştukça, bu kelimeyi kullandıkça, keyiften ağzımız kulaklarımızda olsun!
Neymiş? Elimizde Motto gibi bir kelime varmış!
Her yere uyar, her yere yakışır, uymazsa uydurur, yakışmazsa yakıştırırız artık!
Sanayinin mottosu! Tarımın mottosu! Konya’nın mottosu! Hatta Türkiye’nin mottosu, diye konuşun konuştuğunuz kadar!
KELİME KELİME DEĞİL, BUMERANG MÜBAREK!
Motto dilimize yapışmakla kalmadı, ayağımıza da dolaşmaya başladı!
Bizde bir merak, bir merak, aynen bumerang!
Atıyoruz, dönüp geliyor bizi buluyor, havada yakalıyoruz ve acayip hoşumuza gidiyor bu durum!
Bu işten vazgeçin kurtulun diyenleri de, tamam, artık kullanmayacağız diyerek oyalıyoruz!
Çünkü, kurtulmaya ne niyetimiz var, nede böyle bir çabamız!
Şehrimizin yetkili ve etkili makamlarında bulunan Müdürlerimiz, Başkanlarımız mottoyu pek bir sevdiler!
Açıklamalarında ve konuşmalarında kullanmaktan keyif aldıklarından adınız gibi emin olun!
Kendi hazırladıkları yada danışmanlarının hazırlamış oldukları metinlerde yer alan motto ve benzeri Türkçe olmayan kelimeler onun için kullanılmaya devam ediyor!
İyiden iyiye yaklaşan, 2020’de motto kelimesini belli ki, daha çok duyacağız!
Sevmeye mi başladık?
Çok mu sevimli geldi?
Dilimize pelesenk etmek hoşumuza mı gitti?
Açıklamalarımızda bu kelimeye yer verme zorunluluğumuz mu var?
Mecbur muyuz?
Bu soruların cevabını vermeye yanaşan yok!
Çünkü, Motto kelimesi, bizi aştı, Türkçemizi aştı, kendini aştı, zirvelere ulaştı!
2020’nin mottosu ne olmalı diye bir sorun bakalım, ne cevaplar alacaksınız? Herkesin, bana göre motto şu olmalı diye birbiriyle yarışacağına emin olun!
Allah hepimize akıl-fikir versin inşallah!