28 ŞUBAT’TA KONYA’DA NELER OLDU? (5)

Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

Milli Görüş Lideri ve dönemin Başbakanı merhum Necmettin Erbakan’ın basın danışmanlığını yapan Mustafa Yılmaz, gazeteci-yazar Aslan Değirmenci’nin “28 Şubat’ın Çözülen Kodları” adlı kitabında, Encümen-i Daniş olarak tarihe geçen ve İstanbul Moda’daki Deniz Kulübü’nde toplantılar yapan İhtiyarlar Heyeti’nin, “28 Şubat kararları, 9,5 saat süren o tarihi toplantıda değil ondan tam 2 yıl önce Encümen-i Daniş’te alınmıştır” şeklinde açıklaması da enteresan bir bilgi olarak dikkate şayandır.

Yılmaz diyor ki; “İmam Hatiplerin önünün kesilmesi, Tevhid-i Tedrisatın geri getirilmesi, Kur’an Kurslarının sayısının azaltılması, kesintisiz eğitim hepsi bu önlem paketinde var. Encümen-i Daniş’in bu raporu 2 yıl sonra karşımıza madde medde 28 Şubat kararları olarak çıkıyor.

Özetle şunu demek istiyorum. 28 Şubat sürecinde Encümen-i Daniş etkilidir. Encümen-i Daniş’te masonlar etkilidir. Masonların üzerinde de İngilizler etkilidir. Türkiye Hür ve Kabul edilmiş Masonlar Locası’nın kendi resmi sitesi; Encümen-i Daniş’i, en başarılı masonik çalışma örneklerinden biri olarak veriyor. ” diyor.

 

VALİ, KAYMAKAM VE SAVCILARI DA FİŞLEDİLER

28 Şubat’ta, Konya’da MİT’in skandal fişlemeleri (1986-87 tarihlerinde) arasında öyle isimler yer alıyor ki; Konya Sanayi Camii İmam Hatibi Abdurrahman Büyükkörükçü, Konya Cihanbeyli Müftüsü Hasan Çınar, Mücahit Oruç (imam), Yusuf Güneş, Eski Konya Valisi Atilla Osmançelebioğlu, Ereğli ve Bozkır kaymakamları ve daha başka…

Konya’da en fazla fişlenenler, Sağlık Bakanlığı’na bağlı il ve ilçelerdeki sağlık kuruluşlarındaki personeller dikkat çekiyor. Ekseriyeti kadın olmak üzere 72 sağlık çalışanı ve Sosyal Sigortalar Kurumu’ndan doktorlar yer almakla birlikte; Selçuk Üniversitesi’nden 14 öğretim üyesi “Nurcu-Milli Görüşçü-Nakşibendilik) diye fişlenmiş. Ayrıca, SUNTV ve MRT de yakın takibe alınarak haklarında raporlar da tutulduğu görülmüştü.

 

VALİ ZİYAEDDİN AKBULUT NEDEN UYARILDI?

Meselâ “Beşli Çete” tarafından meydanlarda yansıtılan ve malûm medya ve çzellikle televizyon ekranlarında allanıp pullanıp kamuoyuna lanse edilen Fadime ve Kalkancılar, o dönemde bulunmuş olmasaydı; Aczimendi benzeri şaklabanlar, Konya’dan çıkarılacaktı. Böylece Konya’nın adı lekelenmiş ve imaj yönünden Konya bir yara daha alacaktı.

Bunun önlenmesi için Konya’dan bazı ileri gelen isimler, o dönemin Valisi Ziyaeddin Akbulut’u ve Büyükşehir Belediye Başkanı Halil Ürün’ü, dikkatli olmaları ve önlem almaları hususunda uyarmışlardı.

 

“HADDİNİ BİL” TARTIŞMASI

“Haddini bil” tartışması, Mevlana Haftası’nda yaşanmıştı. Yanılmıyorsam 10 Aralık 1998 tarihinde Mevlana törenlerinde, tatsız bir tartışma yaşandı. Dönemin Selçuklu Belediye Başkanı İsmail Öksüzler ile Garnizon Komutanı Tümgeneral M. Kenzi Suner arasında geçti bu tartışma. Başkan Öksüzler, ‘‘Başkan, vali, paşa haddini bilmeli’’ deyince, Garnizon Komutanı ‘‘Siz bana haddimi bildiremezsiniz’’ diye tepki gösterdi. Vali, suç duyurusunda bulunacağını bildirdi.

Mevlâna Celâleddin-i Rûmî'nin 725'inci vuslat yıldönümü nedeniyle Fuar Kültür Merkezi'ndeki açılış töreninde, tatsız bir olay yaşanmıştı. Yaklaşık 300 kişinin katıldığı açılış töreninde İsmail Öksüzler, kürsüdeki konuşmasında Mevlana'nın hayatını ve görüşlerini anlattıktan sonra ‘‘Biz, insan olarak makamların geçici olduğuna inanıyoruz. Her insan toprak olacaktır. Başkan, vali, paşa dahi olsa. Başkan, vali, paşa haddini bilmeli, toprak gibi olmalı’’ ifadelerini kullanmıştı. Protokol sırasında oturan Konya Garnizon Komutanı Tümgeneral Suner, Öksüzler'in bu sözlerine sinirlenip ayağa kalkarak, ‘‘Siz bana haddimi bildiremezsiniz. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin komutanlarına hakaret edemezsiniz. Bunun gereğini yaparız’’ diye bağırmıştı. Hiç beklemediği bir tepki ile karşılaşan Öksüzler bunun üzerine, büyük bir nezaket göstererek ‘‘Ben Türk Silahlı Kuvvetleri ve onun şerefli mensuplarına, saygıdeğer komutanlarına hakaret etmedim. Mevlana'nın görüşlerini yorumlarken hata yaptıysam, özür diliyorum, özür diliyorum’’ demesine rağmen Suner, oturduğu yerden ‘‘Özrünüzü kabul etmiyorum’’ karşılığını vermişti.

28 Şubat Darbesi’nin Konya Valisi Namık Günel de Öksüzler'i hedef alarak, ‘‘Biz bu makamlara gelirken belli aşamalar ve elemelerden geçtik. Biz haddimizi biliriz. Herkes haddini bilsin. Bize İsmail Öksüzler haddimizi bildiremez’’ demişti. Günel, tören sonrası Fuar Kültür Merkezi'nden çıkışta, Valilik görevlilerinin yanı sıra basın mensuplarından da konuşmaların kameraya alınan bant ve kasetlerini istemişti. Günel, ‘‘Yasal olarak gereğini yapacağım. Suç duyurusunda bulunacağım’’ diye konuşmuştu.

Sayın İsmail Öksüzler, özür dilemekle politik yaşamının en büyük hatasını yapmıştı. Tabi iş işten geçmişti. Hatta Öksüzler yargılanmış, ceza da almış ve bu şekilde siyasi hayatı da sona ermişti.

 

YARIN: 28 Şubat’ların olmaması için…

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.