28 ŞUBAT DARBESİ BİR NESLİ BİTİRDİ!
* 28 Şubat darbesi Anadolu sermayesine, fikri anlamda da muhafazakâr kesime yapılmış bir darbedir. Siyasal anlamda, sosyal anlamda, kültürel anlamda ve ekonomik anlamda ise çok büyük bir tahribata sebebiyet vermiştir.
* 28 Şubat darbesinde büyük sermaye sahipleri açısından ilk hedef; devleti ekonomik anlamda soymaktı. Bu süreç yaşanmamış olsaydı, T.C. Devleti bugün ekonomik olarak çok daha önemli bir yerde ve çok daha büyük bir yerde olurdu.
* 28 Şubat sürecinde devleti soydular, toparladık. Anadolu sermayesine fatura kesmeye kalktılar, daha fazla gayret ederek onu da toparladık. Ama 28 Şubat sürecinin eğitime verdiği zararı Türkiye daha toparlayamadı, 20-30 sene daha toparlayamaz.
* 28 Şubat darbesinin Türkiye’de ekonomiden sonra en büyük zararı eğitimde olmuştur. Çünkü yapılanlar uzun vadelidir. Sekiz yıllık kesintisiz eğitimle ülkede bir nesil harap oldu. 28 Şubat darbesi Türkiye’de bir nesli bitirmiştir.
HAZİNEYİ SOYMAK İSTEDİLER
Yukarıdaki sözler Konya Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Öztürk’e aittir. Kendisiyle 3 sene önce yapmış olduğum röportajda, 28 Şubat’ı masaya yatırarak enine boyuna tahlilini yapmıştık.
Sayın Selçuk’la birlikte 28 Şubat’ın kodlarını çözerken şu ifadelerini yabana atmamak gerekir:
“Evet darbe, Anadolu sermayesine çok büyük zararlar vermiştir. Ama ekonomik anlamda asıl devlete karşı yapılmıştır. Niye? Çünkü o günlere döndüğünüzde Türkiye’deki rakamları göz önüne getirin. Çok büyük bir faiz sarmalı varken, Türkiye faiz batağına doğru giderken Refahyol Hükümeti kuruldu. Bu hükümetle beraber Türkiye’de bir anda faizler aşağıya doğru düşmeye başladı. Türkiye’de özellikle faizle iştigal eden, yani bono alıp devletle iş yapan bazı kesimler, sermaye sahipleri istedikleri gibi at oynatamaz hale geldiler. O yüzden birincil anlamda bu darbe devletin ekonomik yapısına yönelik olarak yapılmıştır. İkincil anlamda da Anadolu’daki muhafazakâr iş adamlarına da bu yönelmiştir. Ama büyük sermaye sahipleri açısından ilk hedef devleti ekonomik anlamda soymaktır diyebiliriz.”
“SİVİLLER ADAM OLURSA KİMSE DARBE YAPAMAZ”
Çok saygıdeğer Selçuk Başkan’la yapmış olduğum bu sohbet, üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen önemini koruduğu için üzerinde durmayı yeğledim. Selçuk başkan diyor ki, “Darbelerin birinci müsebbibi sivillerdir. İlk önce bizler adam olacağız. Biz adam olalım bir Allah’ın kulu yerinden kalkamaz! Siyasetçisi, iş adamı, sivil toplumcusu, medyası.. Biz adam olsak kim darbe yapacak bize…28 Şubat’ta en önde kimler gitti? Siviller... Siviller adam olursa hiç kimse darbe yapamaz.” diyor.
İşte 28 Şubat’lardan ve 15 Temmuz’lardan ders almak içi biz siviller devamla uyanık olmak ve o şekilde hareket etmek durumundayız.
Yâ değilse; “su uyur, ama düşman asla…”
Öztürk başkanla küreselleşmeyi de ele almıştık. O, “dünyada bir küreselleşme süreci yaşanıyor ve bizim bu sürecin dışında kalma imkân ve ihtimalimiz yok” dedikten sonra da; “biz bu süreçten en fazla nasıl istifade edebiliriz?” ifadesine yer vermişti.
Küreselleşmeye karşı bakışını da; “Kendi değerler sisteminize bakacaksınız. Küreselleşmeyle zihinsel olarak çatıştığımız nokta ekonomik değil, kendi değerler sistemimizdir. Yani İslâm medeniyeti açısından olaya bakacağız” şeklinde açıklayan Selçuk başkan, milli ve yerli değerlere sahip ileri görüşlü bir iş adamı olarak kendisine yönelttiğim “Darbelerin tekrar olmaması için ne yapılabilir?” suruma, şu cevabı vermişti: “28 Şubat’ta en önde kimler gitti? Siviller gitti. Siviller adam olursa hiç kimse darbe yapamaz. Hukuk dışına çıkmış olanlardan da hukuk çerçevesinde mutlaka hesap sorulmalı. Ben toplumsal bir hesaplaşmanın peşinde olmam. Ancak T.C’yi biz hukuk devleti olarak kabul ediyorsak, Anayasayı da ön planda tutuyorsak Anayasa’nın da gereği yapılmalı.. Yani hukuk dışına kim çıktı ise, mutlaka hukuken sorgulanmalı, yargılanmalı ve bir ceza verilmeli.”
***
Osmanlı’dan bu tarafa, 60 askerî darbesinden, 80’ askerî darbesinden, muhtıra verenlerden, 28 Şubat Post Modern darbesini yapanlardan siviller, hesap sormuş olsalardı ne Gezi olayları ne de 15 Temmuz ülkeyi işgal teşebbüsü yaşanmayacaktı.
Selçuk Öztürk başkan çok haklı.
Önce siviller adam gibi adam olmalı ki, darbelerden ders çıkarılmalı…
16 Nisan Referandumu, darbelerden ders çıkarmaya dönük bir referandum olması temennisiyle sivillere çok büyük görevler ve işler düştüğünü ifade ediyoruz.
BİTTİ