3. TARIM ŞURASI SONA DOĞRU HIZLA YOL ALIYOR

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Tarım şuraları ile ilgili birkaç yazı kaleme almıştım. Hepsi de ilgi ile okundu. Şimdi sonuncu olan 3. Tarım Şurası çalışmaları devam ediyor. Bu hafta içinde 2 gün süren toplantıda 21 kuruldan gelen raporlar üzerinde değerlendirmeler yapıldı. Şurada alınan kararlar uygulama alanı bulursa ülkemizin üzerinde en çok konuşulan konusu olan tarımımız için umarım iyi gelişmeler olur.

3. Tarım Şurası çalışmalarında da eski şuralarda olduğu gibi ülke tarımımız geniş çaplı olarak ele alındı. Önceden belirlenen gruplarda yapılan çalışmaların raporları değerlendirmeye alındı. Bu değerlendirme toplantılarında enteresan sonuçlar elde edildi. Öyle ki, sektörde üreticisinden tüketicisine, girdicisinden çıktıcısına, tarıma mal, hizmet sağlayan her kesimin ne kadar da çok problemi varmış, daha da belirginleşti.

Şuralar teknik konuların mütalaası ötesinde, sektörde yer alan bütün paydaşların da söz aldığı bir organizasyondur. Bu yüzden tarımda yer alan her kesim ferdi veya örgütlü olarak burada söz alıp görüş serdedebilir. Bu bakımdan şuralar aynı zamanda meşveret ve dertleşme kurullarıdır denebilir.

Başta üniversiteler olmak üzere değişiş meslek gruplarından, bürokrat ve sivil toplumlardan oluşan paydaşların her kesiminde meseleler ortaya konulurken, bazı alanlarda eksiğimiz olmasına rağmen,  bazı örgüt veya çiftçi ya da yöre meselelerinin çözümü için yeni yönetmelikler veya düzenlemeler ortaya konmasına gerek olmadığı görüldü. Mevcut yasa veya yönetmelikler tarımda görülen birçok problemlere cevap verecek durumda ancak ihtiyacı olan kurum veya kişilerin bundan haberi yok. İçin enteresan olan kısmı, ihtiyacı olanın bundan haberi olmadığı, uygulama veya yönetmeliği kullanmadığı gibi şikâyet etmeye de devam ediyor.

Bir örnekle açıklayalım. Orman altı ürünlerin ülke ekonomisine açılması ile ilgili çok şikâyetler alınıyor. Öte yandan bu şikâyetlerin yersiz olduğu şurada yapılan çalışmalarla ortaya çıkmış durumda. Orman Genel Müdürlüğü’nün ülkemizin bal üretimini artırmak için aldığı kararları çoğu bal üreticisi çiftçi bilmiyor. Oysa OGM bal ormanları inşa etmeye bile başlamış durumda.  

Şuranın ön çalışmasında üzerinde durulması gereken bazı başlıkları ele almaya çalışacağım. Bunlardan belki de en önemlisi çeşitli sebeplerden dolayı köylerimizin boşaldığı ve gelecekte ülkemiz tarımının yürütülmesinde genç neslin bulunamayacağı üzerine oldu.

Yine işletmelerde arazi büyüklüklerinin ekonomik tarım yapmaya yetersiz ve de çok parçalı olması böylece de arazilerin veya üretimin toplulaştırılması değerli görüldü.  

Çiftçi borçlanmaları ve ödeyeme ile borçların katlanarak devem etmesi görüşüldü.

Tarımsal sulama da su arzında azalmalar ve su rezervleri konusunda tehlike çanlarının çalması başka önemli bir konu olarak göze çarptı.

Köylerin yaşamaya çok elverişli olmadığı ve yine köylerde çiftçi refahının yetersizliği önemli görüldü.

Miras hukukundan doğan problemler nedeniyle bazı arazilerin üretim dışı kalması,

Tarımda eğitimin her kesiminde yetersizliği ve yeterli uygulama alanlarının bulunamayışı,

Çiftçilerin gereğinden fazla yersiz kredi kullandığı ve çiftçi borçlanmalarının yüksekliği,

Desteklemelerin yetersizliği ve çoğunlukla tarıma yönelmemesi,

Herhangi bir sebeple boş bırakılan arazilerin tarımsal üretimde değerlendirilmemesi,

Kurumlararası koordinasyon problemleri gibi konular ana başlıklar olarak görüldü.

Şûranın bundan sonraki bölümlerinde problem görülen bu konulara nasıl çözüm bulunur o görüşülecek, sonrasında Bakanlığa, ardından zannederim Cumhurbaşkanına takdim edilecek.  

Ülkem ve insanımız için hayırlı olur; İnşallah.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (6)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.