Tarım önemine binaen sadece ülkemin değil, dünyanın da en sıkıntılı konusudur. Tarım, üretim, gıda olmadan hayat devam edemez. Bu yüzden de aklı başında ülkelerin tarım politikaları askeri politikalar gibi devlet politikaları olarak yürütülür, böylece de gıda güvenliğini sağlamış olurlar.
Tarım Şuraları yasal bir kuruldur. Her şura için yapılacak çalışmalar bakan onayı ile gerçekleştirilir. Kurul üyeleri ilgili bakanlık, üniversiteler ve yine ilgili sivil toplum örgütlerinden oluşur. Yani tarımın tüm paydaşları kurul üyesidir. Önümüzdeki günlerde yeni bir Şura toplanacak. Tarım şuraları her yıl yapılan eylemler değildir. Bu nedenle de 20-30 yılda bir toplanır, tarımdaki gelişmelere göre ülkenin yol alması için ihtiyaç duyulan kararlar alınır, tarım da güncelleştirilmiş olur.
1. Trım Şurası ile ilgili çok bir bilgiye ulaşamadım ama bundan önce yapılan 2. Tarım Şurası, 2004 yılında toplandı ve o zaman da günümüze ışık tutan, ileri denebilecek derecede kararlar alındı. Şahsımın da bakanlıkta görevli olduğu o dönemde şurada alınan kararlar bayağı ciddi ve yerinde kararlar olarak göze çarpmaktadır. Alınan kararların hiç değilse birkaçı siyasi otoriteler tarafından bugüne kadar cesaretle gerçekleştirilmiş olsa idi günümüzde hayli yol alınmış, bugün üzerinde tartıştığımız konuların birçoğu konuşulmaz durumda olacaktı. O zaman alınan bazı kararları ele alalım.
1. Doğal kaynakların envanterinin çıkarılması, 2. Arazi kullanım planlarına uygun olarak mutlak tarım arazilerinin korunması; 3. basınçlı sulamanın yaygınlaştırılması; 4. Toplulaştırma çalışmalarının hızlandırılması; 5. İşletme ölçeklerinin optimum düzeye getirilmesi; 6. Kırsal alanda yaşayanların girişimcilik yeteneklerinin artırılması.
Bu kararlar iyi ve oldukça yerinde ama hiç birisi uygulama bulmamış durumda. Bu kararların işlerlik kazanması tarımımızın bu yapısıyla da (haliyle) pek mümkün görülmemekte (4, 5 ve 6 maddeler). Bunun yapılabilmesinin mümkün olamayacağının iddia edilmesi, bugünkü işletme yapımızın bozuk olması ile açıklanabilir. Üretici başına 5.5 hektar ve 5 parçalı işletme büyüklüğü ile bu nasıl başarılır, nasıl uygulanır ki. Yapılması gereken öncelikle işletme yapısını değiştirecek karar alınması ve alınan bu kararın gerçekleştirilmesinin gerektiğidir. Türk tarımının en temel meselesi de budur.
Şuralar tarımın paydaşlarını bir araya getirilmesi açısından önemlidir. Bu tür toplantıların hepsi de önemlidir. Ortak akılın eseri olarak alınan kararların uygulanması ile başarı gelir. Bu Şura için yapılan istişareler sonunda ortaya konan görüşlerin özeti olarak birtakım kararlar alınacaktır. Yalnız çok karar alıp uygulama bulmaması yerine 2-3 maddelik doğru görüş tarımımızın temel meselesini çözecektir.
Son yıllarda başarılara rağmen kaynak kullanımında aşırılık ve israf, ülke olarak bizi sıkıntıya sokacak durumdadır. Özellikle su kullanımında aşırılık, küresel ısınmaya bağlı olarak kuraklık ve çölleşme riski, ülke genelinde önemli problemler arasında görülmelidir. Türk çiftçisi üretimi zorluklarla yapmaktadır. Birim alana yapılan yatırımların ve girdi maliyetlerinin yüksekliği aşırı borçlanmaları getirmektedir. Bu da üreticiyi zorlamakta, genç çiftçilerin kendilerine yeni çıkışlar bulmak üzere göç etmektedir.
Son yıllardaki gelişmeler bizleri ümitlendirse de yanıltmalarla da karşı karşıya da bırakabilir. Yukarıda ele alınan 1, 2 ve 3. maddeler bunu açıklamaktadır. 4. maddedeki toplulaştırma meselesinin sonucu 2 parçalı 55 hektar ortalama işletme büyüklüğüne götürür. Bu mudur çözüm, elbette hayır. Yeni şura daha akılcı, uygulanabilir, gerçekler göz önünde tutularak kararlara fırsat vermelidir.
Sulama suyunda azalma suyun tasarruflu kullanımını zorlamaktadır. Bu mutlaktır ve kaçınılamaz da. Yerüstü su kaynakları kuruyan, yeraltı kaynakları aşırı yüklenme ile azalan bir ülkede gıda güvenliği için nereye kadar gidilir, bilemem. Türkiye gibi bir hedefleri olan bir ülke en azından kendi gıda güvenliğine ulaşmak için şimdiden, meseleler üzerine ciddiyetle gitmelidir. Bu da yürütmenin işidir.
Özetle 17 Temmuz, başlayacak olan 3. Tarım Şurası ülkemiz ve geleceğimiz için hayırlı olur ümidiyle okuyucularımın görüşünü de delegesi olduğum şura da dile getirmek dileklerimle saygılar sunarım.