Artık sezonun sonu diyebileceğimiz prestij maçlarına çıkan ekibimiz, 31. hafta maçında Gençlerbirliği ile karşılaştı. Temsilcimizde, maçın hafta içi olmasından, yedek ağırlıklı bir kadro ile sahada olmasından, sanki Türkiye Kupası maçı izler gibi başlasa da daha istekli olan taraf ekibimizdi.
Maçı genel değerlendirmek gerekirse maç ortada geçti, Torku Konyaspor’da Aykut Kocaman aslında strateji savaşını kazandı, diyebilirim. Gençlerbirliği neredeyse tüm kozlarını ilk onbirde sahaya sürerken, Torku Konyaspor’da oyuna ikinci devre giren üçlüyle birlikte bir anda vites yükselttiler bu üçlünün ayağından, Hasan’ın taşıması Djalma’nın pas kalitesinde ortası ve Torje’nin son vuruşu ile gelen golle Torku Konyaspor maçı kazanarak puanını 41 yaptı. Bu maçta en çok dikkat çeken takımın 90 dakika boyunca nerdeyse pozisyon vermemesi maçı da almak için sürekli istemesiydi. 15 Şubat’ta Sivasspor’u konuk etmiş ve evinde son mağlubiyetini Sivas ekibi karşısında alan temsilcimiz o tarihten bu zamana kadar da evinden boynu bükük ayrılmayarak istikrarı sağlamış oldu.
Torku Konyaspor’u stadyum ve taraftarda ateşledi, ekibimizin topladığı 41 puanın otuzunu iç sahada alması iç sahada en iyi beş takımdan biri olması bunun en büyük göstergesi.
Geçtiğimiz hafta, Galatasaray maçında girdiği pozisyonlarda etkisiz kalan Hasan Kabze, tribünler tarafından maç sonunda çağırılarak gönlü alınması güzeldi.
Sonuç olarak, hafta içi ve uygunsuz saatte olmasına rağmen yine de Anadolu standartlarının üzerinde bir taraftarla maça çıkmak ve tabiri caiz ise karnımızı kaşıyarak maç izlememize neden olan ekibimize ve taraftarlarımıza yürekten teşekkür ediyorum. 41 puan toplayan ekibimize, 41 kere Maaşallah diyorum
Maçın sözü; kulübenizde skoru değiştirecek oyuncularınız varsa maça bir adım önde başlarsınız.