Galatasaray maçını 84.dakikada yediğimiz golle o kadar da iyi oynamamıza rağmen 1-0 kaybedince inanınız elim hiç yazı yazmaya gitmemişti. Takımımız, Konya’da oynadığımız son 3 maç olan Kasımpaşa, Trabzonspor ve Akhisar maçını kazanarak ümitlendirmişti. Bu maçı ve 23 Mayıs’ta oynanacak Ç. Rizespor maçını da kazanırız ve 5’te 5 yaparak kendi sahamızda oynadığımız 17 maçta toplam 33 puan alarak 14 sezonluk Süper lig serüveninin en fazla iç saha puanını kazanarak rekor kırarak ligi tamamlarız diye düşündüm ve maç yazımı Gençlerbirliği maçı sonucuna göre yazmayı düşündüm.
Konyasporumuz maça tam 7 oyuncusundan evet 25 kişilik kadrosundan tam 7 eksik oyuncu ile başlayacaktı. Cezalı Ali Turan, Kenan Özer ve Selim Ay ile sakat olan Marica, Felqueiras ile Vukoviç yoklardı. Bunlara maçtan bir gün evvelki antrenmanda sakatlanan Ali Çamdalı da eklenmiş ve maçta oynayamayacak oyuncu sayımız 7 ye yükselmişti. Gençlerbirliği de çok farklı değildi? Onlar da tam 7 adet eksikle maça başlıyorlardı. Ahmet Yılmaz Çalık ve İrfan Can Kahveci cezalı; Tosiç, Doğa Kaya, Nizamettin, Guido Koçer ve Hikmet Balioğlu sakattı. Maç kadrolarında Konyasporumuzun 5, Gençlerbirliği’nin ise 7 yabancı oyuncusu vardı. Gençlerbirliği ile oynanacak maç sadece normal bir lig sonu formalite maçı değildi, adeta bir hesaplaşma maçıydı nasıl derseniz? Sezon öncesi oynanan ve 4-1 Konyasporumuz’un kazandığı Ankara TSYD kupasınd ki Gençlerbirliği maçında sakatlanan Hasan Kabze ve Djalma Campos haftalarca takımımıza faydalı olamamışlar ve ligde bu sezon ilk haftalarda bocalamamızda en büyük etken olmuşlardı. Ayrıca Gençlerbirliği’ne ligde ilk yarıda 5-0 yenilmiştik kupada ise 2-0 yenilmiş ve 0-0 berabere kalmıştık 3 tane resmi maçta hiç gol atamamıştık ve tarihimizdeki en acı yenilgilerden birini 5-0 ile almıştık sadece bir beraberlik alabilmiştik. Yine bir diğer faktör olarak Konyasporumuzun takım kaptanı olan Aliaksandr Hleb ara transferde Gençlerbirliği’ne transfer olmuş ve Gençlerbirliği’nin kaptanı olarak Konyasporumuzun karşısına maça çıkmış, ilk yarıda ilk 7 haftada takımımızı çalıştıran Mesut Bakkal hoca bu maçta Gençlerbirliği’nin hocası olarak bulunuyordu. Ayrıca bu maç 8.sırada 40 puanla maça başlayan Gençlerbirliği ile 9.sırada 38 puanla maça başlayan Konyasporumuz için rakibi ile yer değiştirmesi açısından ve kazanacak 1 milyon TL galibiyet geliri ile ligi ilk 8 sırada bitirirsek 2015-2016 sezonunda Ziraat Türkiye Kupası’na grup aşamasında katılmamız ve dinlenme şansını bulacak olmamızdan dolayı da ayrıca çok önemliydi.
Maçta ilk yarıda doğru dürüst bir pozisyon olmadı. İki takımın da birbirinin açıklarını gözettiği bir ilk yarı oldu sadece 2.dakikada Konyasporumuz adına Recep Aydın’ın ve 32.dakikada Özgür Özkaya’nın kullandığı serbest vuruşun az farkla üstten dışarı çıkmasından başka bir şey olmamıştı. Gençlerbirliği ise 5.dakikada Mervan Çelik’le ve 21.dakikada Uğur Çiftçi ile kalemizde iki tehlike yaşatmışlardı. 2. yarıda 48. dakikada Uğur İnceman’la ve 51.dakikada Dimitar Rangelov’la Gençlerbirliği kalesinde tehlikeli pozisyonlar bulmuştuk. 81.dakikada takımımız öne geçti. 1-0 kazandık üstelik bu maçta haftalar sonra tek bir oyuncumuzun sarı kart görmemesi ayrıca Beşiktaş maçı öncesi sevindirici bir gelişmeydi.
Bir diğer önemli gelişme ise maçın hakemi Serkan Çınar’la Konyasporumuz tarihinde ilk defa bir maçı kazanıyordu. Bundan önceki yönettiği tüm maçlarda Konyasporumuza ters gelen bir hakem olarak görülen Serkan Çınar bu maçta inanın 10 numara bir yönetim gösterdi. Maçta topla oynama oranları da yüzde 50’ye 50 beraberdi. Başarılı pas yüzdesi de yüzde 74’e 74 aynı şekilde beraberdi. Toplam atılan şutta 12’ye 6, isabetli şutta 3’e 2, kullanılan korner atışlarında 5’e 3 Konyasporumuz üstündü.