Geçtiğimiz hafta verilen ara nedeniyle liglerde maç oynanmadı. Haliyle gündemsiz kalan Konya spor kamuoyu yine kendine yeni gündemler bulma peşinde. Şimdi de mali yapı hakkında bilgisi olan ya da olmayan herkes atıp tutmaya başladı. Kulübün mevcut borcunun yüksek olduğu ve bu borcun bizim yükselişimizde engel oluşturacağı yönünde birçok bilgiden uzak ve yanıltıcı yorumlar, yazılar okuyoruz.
Ülkenin gerek siyasi, gerek sosyal, gerek ekonomik, gerekse sportif alanlardaki en büyük sorunu ne yazık ki bilgisi olmadan fikri olan insanların sayılarında ve etki alanlarındaki artıştır. Hemen hemen her mecrada bu tip insanlar adeta cirit atıyor. Bizim de muhatabımızın Konyaspor taraftarları olduğundan hareketle ve “Bundan önce defalarca dile getirmeme rağmen eğer tekrar dile getirmem gerekirse” okunan her yorumun, yazının ya da haberin doğruluğunu lütfen araştırarak teyit edelim. Türk halkı olarak bu özelliğimizin eksik olması nedeniyle özellikle sosyal medya aracılığıyla ve bazı cenahlar tarafından yönlendirilen kişilerce yapılan algı operasyonlarına alet oluyoruz, olmayalım. Bu da doğal olarak toplumdaki infiali arttırıp, huzuru bozuyor.
Gelelim mevzumuza. Yaklaşık 10 gündür kamuoyunda Konyaspor’un borcu şu kadar oldu, bu kadar kredi çekildi, bu borç büyümemizde engel olur, vah vah tüh tüh gibi yorumlar okudum/okuduk. Konyaspor kulübü de mali durumla ilgili özet bir bilgi vererek 67 milyon TL civarında borçlarının olduğunu kamuoyuyla paylaştı. Konunun detaylarını bilen ve finans alanında çalışan biri olarak, “Ortada dönen yorumların büyük kısmının yalan ya da yanlış olduğunu” gördüm ve bu yazıyı yazma gereği duydum.
1-) Öncelikle her kulüp gibi Konyaspor kulübü de bankalar ya da finans kurumlarıyla çalışmak durumunda. Bunu da özellikle “Finans kaynağının kulübe maliyeti anlamında” büyük bir özveriyle yaptıklarına bizzat şahidim. Önceki dönemlerde kullanılan ve yüksek faiz yükü barındıran kredileri kapatarak sadece bu kalemde kulübe % 10 civarı ek gelir sağladılar. Bu da mevcut borcu baz aldığımızda yaklaşık 7 milyon TL gibi bir rakam yapıyor.
2-) Geçtiğimiz sezon toplanan 36 puan, yapılan yanlış transferlerden sonra tüketilen miras ve açılan delik, bu sene nispeten daha başarılı bir performans gösterilmesi ile kapanmaya başladı. Basit bir hesapla geçtiğimiz sezon alınan Evouna, Eze, Ezekiel, Manyama ve Traore gibi gerek performans gerekse sakatlıklar nedeniyle rakamla “0” yazıyla “sıfır” verim alınan 5 oyuncuya 6 milyon EURO para ödendi. Bu da 2018 yılındaki kur hareketliliğini kısmen hesaba katarak paçalladığımızda 30-32 milyon TL’lik bir gider olarak karşımıza çıkıyor.
3-) Devre arasında pabucun pahalı olduğunu anlayarak yapılan 5 transfer için ekstra 6.5 milyon EURO gibi bir para daha harcandı. Bunun büyük bir kısmı da döviz kurlarının en yüksek seviyelerinde olduğu yaz dönemlerinde ödendi. Bu kalemden de yaklaşık 35-40 milyon TL harcama mevcut. Sonuç itibariyle sezon sonu ligde kalınması en azından devre arası yapılan transferlerin maliyetinin konuşulmasının önüne geçti.
4-) Bu gider kalemlerinin tamamına yakınını 2018 yılı bilançosunda muhasebeleştiren Konyaspor Kulübü’nün 2019 yılı bilançosunda bu gider kalemlerini görmeyeceğiz. Yani yukarıda bahsettiğim 65-70 milyon TL tutarında gider 2019 yılı bilançolarında olmayacak. Haliyle daha başarılı bir performans çizildiği için de geçen seneden kalan borçların “tahmini olarak” 40-45 milyon TL seviyelerine indirilmesi öngörülmekte.
5-) Maddelerimize son olarak şunu da ekleyelim. Kulüplerin mali yapıları dönemsellik arz eder. Bu hemen hemen her kulüpte böyledir. Transfer ve sözleşme ayları olan ocak ve temmuz-ağustos aylarında kulüpler daha çok ödeme yaparlar ki zaten TFF gelirleri de buna göre planlanmıştır. Temmuz ve Ağustos aylarındaki hak edişler diğer aylara göre daha fazladır. Sadece ocak ayında diğer aylar gibi hak ediş alınır ki zaten bu noktada kulübün borçlanmayı yaptığı ay da ocak ayı olarak göze çarpmaktadır. Yani aslında 3-4 aylık bir plan program dahilinde bu krediler kullanılır. Bir detay daha eklemem gerekirse bu krediler ağırlıklı olarak işlek kredi dediğimiz rotatif kredi şeklinde kullanılır ki gelen hak edişler ile kredilerden düşüm yapılabilsin ve kulübe ek faiz yükü oluşturulmasın. Aralık ayı da bu kredilerin büyük oranda azaldığı bir aydır. Yani bu borç fotoğrafı eğer Aralık ayında çekilmiş olsaydı yaklaşık 20-25 milyon TL bandında bir kredi borcu ile karşılaşacaktık.
Yani sevgili dostlar, 67 milyon TL borç rakamının oluşmasındaki temel etken yukarıda bahsettiğim 2 ve 3. maddeler kaynaklıdır. O maddelere de kimin sebep olduğu kamuoyunun malumudur. Ki spor dünyasını, futbol camiasını, kulüplerin mali yapılarını az çok takip eden birisi olarak bu borcun öyle “yandım anam türküsü” çağrılacak bir borç olmadığını da söylemeliyim. Ticaretle uğraşan, esnaflık yapan taraftarlarımız bilirler ki her büyüme belli bir finans yükünü de beraberinde getirir. Doğal şeylerdir yani bunlar. Ki bu hususta Aykut Kocaman gibi bir değere de sahipken, yaygara koparmaya çalışanlara itibar etmeyin.
Siz siz olun, sağdan, soldan, sarıdan, kırmızıdan, güneş gözlüğü ve kemerdeki cep telefonundan alınan bilgiler ile yazılan yazıları dikkate almayın. Ben oluşturulmaya çalışılan bu gündemi kongre kararını duyunca heveslenen kişilerin tatlı heyecanına veriyorum. Siz de BOŞVERİN, gülün geçin...