74 Yaşındaki Ali Gümrah Hoca’nın Azmi

Uğur Özteke

Güzel bir pazar gününden istifade ederek şehrin sorunlarından uzak bir yazı ile sizleri rahatlatmak istiyorum.

Bugün için Konya gündemi ile siyaset ile meşgul olanlar Sayın Mehmet Gümrah’ı bilirler, tanırlar. Mehmet Bey önce KTO’da son beş yıldan bu yana da Selçuklu Belediye Başkan Yardımcısı olarak Selçuklu merkez olmak üzere şehrin pek çok konusunda tanınan bilinen bıyıkları ile de karizmatik bir dostumuzdur.

Mehmet abimizin babası şehrin eğitimine imza atan pek çok insandan da sitayişle dinlediğim yaşayan tarihlerden birisi imiş. Merkez İHL, Gazi Lisesi ve Kız Lisesi’nde tarih öğretmeni olarak görev yapan Ali Gümrah Hoca 73 yaşında bilgisayar ile tanışmış. Azmetmiş oğluna, torunlarına sora sora önce bilgisayarı söktürmüş. Ve bir yılın sonunda da 74 yaşında “Taşkent, Ilıcapınar tarihi ve hatıralım” isimli kitabını yazarak basımını gerçekleştirmiş.

Mehmet Bey’den aldığım bu kitabın büyük bir kısmını ilk gece okudum. İnşallah ilk fırsatta da Ali hocamla tanışacağım. Hocamızın azmi karşısında saygı ile eğilirken kitabından dolayı da saygılarımı sunuyorum.

EN BÜYÜK HATAMIZ “BİZİM ……”

Pazar, güzel hava, ilkbahar deyince bugün izninizle yanı başımda duran birkaç kitapla yazımıza devam etmek istiyorum.

Konyalılar olarak en büyük hatalarımızdan birisi kendi içimizden çıkan değerlere sahip çıkmamaktır. Mesela benden küçük olmasına rağmen bizim yanımızda gazeteciliğe başlayan ardından Ankara’ya giden. Ankara’da aynı kurumda çalışırken Dikmen’de o aynı bekar evini paylaştığımız ardından da İstanbul’un yolunu tutan ve halen İstanbul’da kendi tırnakları ile yaşam mücadelesi veren kardeşim Ali Ulurasba’nın 16. kitabı elimde; ”Lâ kışı”.

Bütün marka kitapevlerinde kitapları satılan, ünlü şarkıcıların şiirlerini okuduğu Ali ne acıdır ki Konya’da tek bir gün dahi imza günü düzenlememiştir. Sözün ona lafa geldiği mi kültürden, sanattan, edebiyattan bahsedenlerin de gündeminde Ali Ulurasba diye bir isim yoktur.

Neyse Ali’nin kitabı ile çok mutlu oldum. Ama düşününce çok çok üzüldüm. Kendim ve şehir adına da kahroldum.

ERDOĞAN SAVRAN BEYE TEŞEKKÜR ETMEKTE GECİKTİM

Yine bir süre önce elime ulaşan okuduğum ama şehrin sıkıntılarını yazmaktan güzelliklerini yazmaya fırsat bulamadığım Erdoğan Savran Bey’e de “Dört mevsim bir gönül” isimli şiir kitabı için teşekkür ediyordum.  

MEDAŞ SANAT GALERİSİ ÇOK ÖNEMLİ İŞLERE EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR

MEDAŞ’ta zamanın Genel Müdürü Önder Kazazoğlu Bey “sanat galerisi açacağız” dediği zaman ilk anda bana çok ters bir proje gibi gelmişti. MEDAŞ, elektrik ve sanat ne alaka(!) diye düşünmüştüm. Bana hâla MEDAŞ denildiği zaman bir elektrik kesintisi bir de ödediğimiz faturalar gelir. Ama o günden bugüne gelindiği zaman MEDAŞ’ın sanat galerisindeki Yurdagül Özsavaşçı’nın "Geleneksel Türk İslam Sanatları" sergisinde eserlerini görünce işin önemini bir kez daha anlayabiliyordum. Bu işi aynı ciddiyetle devam ettiren Genel Müdür Muhittin Murat Bey ve ekibine şehir adına teşekkür ederiz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İlim üç şeydir: Zikreden dil, şükreden kalp, sabreden beden...

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Park kurallarına riayet ettiğimiz zaman ADAM oluruz

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.