Toplumsal hafıza ve şuur kavramları çok şeyi ifade eder. Medeniyet kavramı da bunları tamamlayan bir olgu olarak yerini alırsa TOPLUMLAR, AİLELER, GRUPLAR daha insani bir değer kazanır. Yanlışa topyekûn müdahale, doğruyu topyekûn alkışlama ya da mükâfatlandırma gibi. Toplum şuurunu ne olduğuna örnek olsun diye bir dost grubuna internetten gelen ve ABD’de yaşanmış bir olayı sizlerle de paylaşmak istedim.
ABD’de yaşayan bir Türk doktorun eşi internet üzerinden aldığı saat arızalı çıkması üzerine zaman geçilmeden iade formun doldurarak saati iade edilmek üzere postaneye gidilir.
Yılbaşı dönemi olduğu için genelde geleneksel hediyeleşme zamanıdır ve hediye göndermek isteyenlerin çokluğundan dolayı postanede yoğun insan kuyruğu vardır.
Hanımefendi saati paketine koyar ve dışarıdaki görevlinin de ikazı ile paketi kapatmaz; zira postane görevlisi genelde gönderilenin ne olduğunu görmek ister diye. Epey bir beklemeden sonra sıra Türk hanımefendiye gelir. İade paketi teslim alacak görevli paketi açık görünce “paketin kapatılmasını ve öylece teslim edilmesini” ister.
Hanımefendi ise girişte yazan notu ve diğer görevlinin ikazını hatırlatarak, sizin teslim edilen paket içinde ne olduğunu görmeniz için paketi açık teslim ettiğini söylese de kasiyer “girişte ne yazıldığını biliyorum, paketi kapatın ve öylece teslim edin” der.
Türk hanımefendi itirazını sürdürmek isteyince de “işim çok, sıradan çıkın” azarını yer.
Bu arada Türk bayan kasa görevlisinin bandını görür ve 10 cm’lik bir bölümü paketi yapıştırmak üzere kullanma ricasında bulunsa da görevli bunu kabul etmez ve sırayı terk etmesi için tekrar azarlar. Bu arada insan kuyruğu giderek uzar ve esas mesele sıradan çıkmanın bedeli en az 2 saat beklemektir.
Olay bu şekilde sürerken esas bölüm bundan sonra başlar.
Bu ara kasa görevlisi işini yapmanın telaşı ile sıradaki ikinci kişiyi “next” yani sıradaki ifadesi ile çağırır.
İkinci sırada bulunan adımını atmaz. Kasiyer bayan davetini tekrar ederse de hiç kimse aldırmaz ve bir adım dahi atmazlar. Çünkü yapılan haksızlıktır ve kasiyer bayan bir ders almalıdır.
Bu arada birkaç insan gerisinde bulunan yaşlı bir bayan görevliye; “Ben yaşlı ve hasta bir bayanım, siz bu bayanın işini tamamlamadan bir adım dahi atmam” diyerek kasa görevlisini ikaz eder.
Sırada bekleyen diğer insanlar da aynı itirazda bulunur. Görevli için “pabuç pahalıdır”.
Tabii ki toplumsal şuur devreye girmiştir, görevli bir ders almalıdır. Görevlini yapacağı tek şey vardır “paketi alıp, kendi bandından 10 cm kullanarak paketi kapatarak teslim almaktır” ve homurdanarak da olsa bu gerçekleştirilir.
Bu olaydan geriye söylenecek tek şey kalıyor “fırsatçılığa ve yanlışa prim vermeme, yanlışın yanında yer almama, topyekûn itiraz ve kaynaşma şuuru”, bu tür olaylarda toplumun alacağı en etkili eğitim yöntemidir ve kimsenin kaçacak yeri de olmaz; bütün mesele budur. Bu tür davranışlar aynı zamanda gelişmişliğin ve medeniyetin de bir göstergesidir; var mı ötesi?
Gönül istiyor ki Müslüman toplumlar ve topluluklar insanı, çevreyi, ortak zemini kullanmadaki bu tür olaylarda daha çok dikkatli ve hassas olsun.
Saygı ve muhabbetle; Allah’a emanet, hayra muhatap olunuz, efendim.